‘Mao’cu bilinen FETÖ’cü çıkıyor’
CNN TÜRK’te Hakan Çelik ile Hafta Sonu programının konuğu olan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, gündemdeki konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu:
- AF GÜNDEMİMİZDE YOK: Cezalar çok artırıldı. Hırsızlık, uyuşturucu, suç örgütüyle ilgili daha önceki hükümler olsaydı belki daha önce tutuklu ve hükümlüler çıkacaktı. Hükümetimizin gündeminde herhangi bir şekilde af bulunmamaktadır. Şu an itibarıyla onu söyleyebilirim.
- ATİPİK, KRİPTO BİR ÖRGÜT: Olağanüstü darbe girişiminden geliyorsunuz, atipik bir terör örgütü, çok kripto, gizlilik kararı içerisinde çalışan bir örgüt. Yargı içerisinde Mao’cu bilinen hakimin daha sonrasında FETÖ’cü olduğu çıkıyor. Böyle bir örgütle yargı, güvenlik güçleri mücadele ediyor. Şu an itibarıyla yaklaşık FETÖ’den 35 binin üzerinde tutuklu, hükümlü var. Bitirdik anlamında asla bir rehavete düşmemek lazım. 40 yıllık örgütten bahsediyoruz. Çok kripto bir yapı.
- MÜSLİM’İ ALMANYA’DAN İSTEDİK: Güvenpark’ta canımızı yakan, sivillerin hayatını kaybettiği birçok olayın faili bu kişiyle ilgili. Biz uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı kullanıyoruz. Bizim mahkemelerimiz huzurunda da hesap vermesini bekliyoruz. Hangi ülkede, nerede olursa olsun. Danimarka’ya, Almanya’ya yazıldı ve Interpol’e de başvuruldu. Interpol’den de henüz olumlu bir şey gelmedi. En son Almanya’daydı. Almanya’dan da istedik mahkeme kararıyla.
- ŞAHİN ALPAY KARARI: Elbette Anayasa Mahkemesi bir nihai yargılama kararı vermiyor, tutukluluğa yönelik durum tespiti yapıyor. Ama bir kişinin suçlu olduğu suçsuz olduğuna ilişkin kararı şu an yargılama yapan mahkeme, istinaf ve Yargıtay bunun kararını verecektir. Dolayısıyla bu konuda bir ihlali tespit etmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karara da mahkeme uymuştur. Türkiye’de hukuk sistemi işlemektedir. Bu nedenle mahkeme kararının gereğini yerine getirmiştir.
- ÇOCUK İSTİSMARI VE KASTRASYON: Çocuğun istismarını önleyecek, mağdur olanların adliyeye getirilmeme, çocuk izlem merkezlerinde psikolojilerini de sıkıntıya sokmadan her türlü tedbirleri konuşuyoruz. Adana’daki o vakada da olduğu gibi çocuğa yönelik istismarda cezaları artırmak. Müebbet, ağırlaştırılmış müebbete varıncaya kadar kanun düzenlemesi de masamızda. Elbette bu konuda, ‘kimyasal kastrasyon geldi, bu istismar sona erdi’ gibi bir şey yok. Fakat bir kişinin bile eğer istismarını engelleyecekse bu husus mahkeme ve ilgili sağlık yetkilileri tarafından beraber değerlendirilir. İhtiyaç olursa gerekli görülürse diye masamızda ama bunu ilgili akademisyenlerle ve sağlık yetkilileriyle değerlendiriyoruz.