Mahsur işçilerin hayatları...
O mahsurken bir oğlu oldu
Madende mahsur kalan işçilerden 28 yaşındaki Hüseyin Gültekin’in kazadan saatler sonra bir oğlu dünyaya geldi. Mahsur işçinin eşi Ayşe Gültekin, 3 kilo 200 gram ağırlığında bir erkek bebek dünyaya getirdi. Anne ve bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Oğlu Hüseyin ile damadı Tezcan Gökçe madende mahsur kalan dede Hasan Gültekin, gözyaşları içinde torunun kucağına aldı: “Hüseyin henüz bir yıl önce evlenmişti. Bebeği olacağını öğrendiğinde adeta havalara uçmuştu. İlk bebeklerini kucaklarına almanın mutluluğunu yaşamak için adeta günleri sayıyorlardı. Ancak yaşanan acı olay nedeniyle oğlumun hevesi yarım kaldı. Gelinim dün torunumu dünyaya getirdi. Bebeği kucağıma alıp sevemedim bile. Hüseyin’in acısından torunumun dünyaya gelmesine bile sevinemedik.”
Engelli kardeşlerine yardım ediyorlardı
Mahsur kalan işçilerden 22 yaşındaki Ömer Cansu, yaklaşık 2 yıldır madende çalışıyordu. Karaman’ın Başyayla ilçesine bağlı Üzümlü köyünde oturan Ömer Cansu’nun bedensel engelli kardeşine yardım için madende çalıştığı öğrenildi. Bozkaya köyünde oturan 36 yaşındaki Kamil Yaman da 40 yaşlarındaki bedensel engelli bir ağabeyinin geçimini de sağlıyordu.
Tuğla borcu vardı
Mahsur kalan işçilerden Osman Çoksöyler’in babası Mükremin Çoksöyler, madenin kapısında bir an bile ayrılmıyor: “Oğlum maden kapalıyken ev yaptırdı. Bu yüzden çok borçlandı. Bana baba maden açılsın borcumu öderim rahatlarım diyordu. Borcu da aldığı tuğlaların borcuydu. İki de çocuğu var. 6 yıldır bu maden ocağında çalışıyordu. Daha dün ilk iş günüydü.”
Soma’dan sonra röportaj yapmıştı
18 işçiden Zonguldaklı 57 yaşındaki Recep Çiloğlu, Soma’da 301 madencinin öldüğü facianın ardından Hürriyet’e verdiği röportajda madenciliğin zorluklarını anlatmıştı. 3 çocuk babası Çiloğlu röportajında, “Kaç metre aşağıda, doğayla mücadele ediyorsunuz. Üzerinizde milyarlarca ton yük var. En riskli zanaat kolu bu. Ama ben hiç düşünmedim başka bir işi” demişti. Çiloğlu’nun, 5-6 ay sonra işi bırakmayı düşündüğü de öğrenildi.
90 gün sonra emekli olacaktı
Ali Haznedar, Kerim Haznedar, Bahri Üzer, İsa Gözbaşı, Hüsnü Çolak ve Osman Çoksöyler, Aşağıçağlar köyündendi. Ali Haznedar ve Kerim Haznedar’ın eniştesi Ali Turun, “Ali 35 yaşındaydı. 20 yıldır çalışıyor. Bana geçenlerde 90 gün sonra emeklilik hakkını kazanacağını ve artık madende çalışmayı bırakacağını söyledi. 9, 11 ve 12 yaşlarında üç çocuğu vardı. Ayrıca eşi de hamileydi. Kerim ise ondan iki yaş küçük olan kardeşiydi.
O da aynı maden ocağındaydı. Onun da iki çocuğu vardı” dedi.