Mahkeme kendi kararını kendi verdi

PKK’nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen KCK’ya yapılan operasyonlar sonrasında, Prof. Dr. Büşra Ersanlı’nın da aralarında bulunduğu ana dosya, basın ayağına yönelik dava ve eski Barış ve Demokrasi Partili bazı siyasilere yönelik olan 3 dava açılmıştı. Dönemin özel yetkili mahkemelerinde görülen bu davalar yapılan yasa değişikliği ile mahkemeler kapatılınca İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti. Dosyaların başka mahkemeye gönderilmesinin ardından sanık avukatları, yargılamanın sıfırdan başlanmasını talep etmişti. Mahkeme de bu talepleri yerinde bularak 2014’ün Kasım ayında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) sordu. Ancak aradan geçen süreye rağmen AYM henüz bir cevap vermedi. İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi dün görülen duruşmada AYM’nin 5 ay içerisinde cevap vermediğini belirterek, yargılamalara mevcut yasalar çerçevesinde kaldığı yerden devam edilmesini kararlaştırdı. 6216 sayılı AYM’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun’un 40/5. maddesi gereğince 5 ay içinde mahkemeye cevap verilmesi gerekiyor. Bu süre içinde cevap verilmezse mahkeme davaya kaldığı yerden devam ediyor. Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse mahkeme buna uymak zorunda.

‘Büşra Hoca’nın terörist olduğuna inanmıyorum’

Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 2012’de 9 ay KCK davasından Silivri’de yatan Prof. Büşra Ersanlı ile ilgili gazetecilerin soruları üzerine şu cevabı vermişti: “Büşra Hanım, 28 Şubat’ta da çok demokrat bir tavır almış bir akademisyendir. Terörist olduğuna inanmıyorum. Ama bu durumu bir bakan olarak kabullenmiyor olmam, bana yargıya müdahale hakkı vermiyor. Yargı ayrı bir süreç. Eleştirenler kimi yerde ‘Neden müdahale ediyorsunuz’, başka davada ise ‘Niye müdahale etmiyorsunuz’ diyor.”

KCK basın davası, KCK İstanbul ana davası ve eski BDP ilçe başkanlarının yargılandığı 3 ayrı dava aynı mahkemede.