Mahkeme kararıyla aynı göreve dönüş yok

Özel Yetkili Mahkemeleri kaldıran Demokratikleşme Paketi’nde son anda kritik düzenlemeler yapıldı. Buna göre, istihbarat kurumlarının önleme dinlemeleri için Ankara’daki ağır ceza mahkemesi karar verecek. Görevden alınanlar ise yargı kararıyla aynı göreve dönemeyecek.

Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin yasa teklifinde Genel Kurul’da verilen önergelerle kritik düzenlemeler yapıldı. Teklifle görev yerleri değiştirilen kamu görevlilerinin atama kararını mahkeme kararıyla durdurmaları veya iptal etmeleri halinde aynı göreve dönmemeleri için yeni bir düzenleme yapıldı. Kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, görevden alma, göreve son verme, naklen veya vekaleten atama, yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemleriyle ilgili verilen iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının gereğinin yerine getirilmesi için yeni prosedür getirilecek. Buna göre mahkeme kararı, dava konusu kadronun boş olması halinde bu kadroya, boş olmaması halinde ise aynı kurumda kazanılmış hak aylık derecesine uygun başka bir kadroya atanmak suretiyle yerine getirilecek. Eski kadro ile atandığı yeni kadro arasındaki mali haklar bakımından bir fark bulunması durumunda, bu fark Devlet Memurları Kanunu çerçevesinde ödenecek.

Dinlemeye Ankara kontrolü

Yasalarda özel yetkili mahkemelerin mahkemelerin üyelerine yapılmış atıflar, HSYK tarafından belirlenecek olan Ankara’daki Ağır Ceza Mahkemesi’ne yapılmış sayılacak. Böylece, önleme dinlemelerine karar vermeye HSYK’nın belirleyeceği Ankara’daki Ağır Ceza Mahkemesi yetkili olacak.

MİT Kanunu’nda yapılacak değişiklikle MİT’in dinleme yetkisi artırılırken getirilen bu düzenleme ile özellikle polis ve jandarmanın talebiyle alınan önleme (istihbari) dinleme kararlarının kontrol altına alınması amaçlanıyor. MİT’in 2005 yılında, tüm Türkiye’daki iletişimi izleme talebine ilişkin talebinin Ankara özel yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’nde reddedilmesi üzerine aynı kararı Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nden aldırdığı ortaya çıkmıştı.

Tüm Türkiye dinlendi

MİT Kanunu’nda yapılacak değişiklikle MİT’in dinleme yetkisi artırılırken, getirilen bu düzenleme ile özellikle polis ve jandarmanın talebiyle alınan önleme (istihbari) dinleme kararlarının kontrol altına alınması amaçlanıyor. MİT’in 2005 yılında, tüm Türkiye’daki iletişimi izleme talebine ilişkin talebinin Ankara’daki özel yetkili ağır ceza mahkemesi tarafından reddedilmesi üzerine aynı kararı Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nden aldırdığı ortaya çıkmıştı.

Yeniden yargılama

Ayrıca, kaldırılan mahkemelerde bulunan ve kesinleşen dosyalara ait arşiv ve dokümanlar, HSYK tarafından belirlenecek mahkemelere devredilecek ve müteakip işlem ve talepler bu mahkemelerce yerine getirilecek. Örneğin Balyoz, Şike gibi davalarda bundan sonra yapılacak yeniden yargılama talebine ilişkin kararı da arşivin devredildiği mahkeme verecek. Böylece, yeniden yargılama taleplerine, HSYK’nın belirleyceği mahkeme karar verecek. Teklifteki, en üst dereceli kolluk amirleri hakkında inceleme ve soruşturma izninin Adalet Bakanı tarafından verilmesine ilişkin düzenlemeden vazgeçildi. Bu izni HSYK vermeye devam edecek.

ERGENEKON İÇİN ÖNLEM!

Kaldırılan özel yetkili mahkemelerin görev alanına giren suçlarda tutukluluk süresi 10 yıldan 5 yıla düşürüldü. Yargılaması devam eden dosyalar, yetkili ve görevli mahkemelere devredilecek. Özel yetkili mahkemelerce verilip, Yargıtay Başsavcılığı’nda veya Yargıtay’ın dairelerinde bulunan dosyaların incelenmesine ise devam edilecek. Özel yetkili mahkemeler, karar verdikleri davalarda gerekçelerini 15 gün içinde yazacak. Genel Kurul’da önergelerle yapılan bu değişikliklere göre, Ergenekon davasında da aylardır tamamlanmayan gerekçe 15 gün içinde bitirilmek zorunda olacak. Bu aşamadan sonra Ergenekon dosyası temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderilecek. Bu düzenlemelerle Ergenekon davasında Yargıtay’ın davaya normal ağır ceza mahkemelerinde bakılması için bozma kararı vermesi olasılığı ortadan kaldırıldı. Yargıtay böyle bir bozma kararı verseydi, Ergenekon sanıklarının hukuki statüsü “hükümlü” değil “tutuklu” olacaktı ve 5 yıl tutukluluk süresini dolduran sanıklar tahliye olabilecekti.