Latife Hanım başı açık bir kadındı
.
Latife Hanım'ın yaşamını araştırarak kitap haline getiren yazar İpek Çalışlar, Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı döneminde başı örtülü Latife hanım'ı şöyle anlatıyor:
"Latife hanım evlendiğinde başörtülü değildi. O dönemin koşullarını göz önüne alarak muhafazakar tepkiyi üstüne çekmemek için kendine özel bir örtünme biçimi yarattı. 1925 yılında boşandı. Boşandıktan sonra da başı açık yaşadı. Latife Hanım'ı başörtülü bir kadına örnek gösterirken; bu duruma dikkat etmek lazım. Onun durumu, Çankaya'da göz önünde olan bir cumhurbaşkanı eşi olarak taşıdığı sorumluluktan ileri geliyordu. Dönemin koşullarını yerine getirmek için, Türkiye'nin içindeki muhafazakar cephenin kışkırtılmamasına neden olmak için kapalı geziyordu. Ama Latife Hanım, başı açık bir kadındı. Cumhurbaşkanlığı döneminde Mustafa Kemal ile birlikte gezilere giderken başı hep kapalı ancak, evin içinde ailesiyle olduğu durumlarda başı açıktı. Misafir ağırlarken başına bir örtü koyuyordu. Hatta, nikah günü tarif edilirken, 'oradan bir örtü aldı geldi' diye anılarda tarif ediliyor.
Mevhibe Hanım (İnönü) örtülü hatta çarşaflıydı ama Lozan'a giderken başına şapka takıp döpiyes giydiği biliniyor. Yani o dönemin kadınlarının başındaki örtü, bugünkü manada ele alınmamalı. 'Latife Hanım o dönemde başı örtülü bir cumhurbaşkanı eşiydi' diye tarif etmek çok doğru değil."
Başbakan Erdoğan'da türbana Atatürk örneği vermişti
Erdoğan, Hayrünnisa Gül'ün türbanı nedeniyle yöneltilen, "Bu konuda bir gerginlik olur mu, yoksa konu kapanır mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Özgürlükler Anayasa'nın teminatı altındadır ve hiç kimse ne bir bayanın, ne bir erkeğin giyim kuşamını kendi arzusuna göre şekillendiremez. Bu her bayanın bireysel tercihidir. Bu bireysel tercihe herkesin saygı duyması gerekir.
'Kadına saygısızlık olur'
Eğer siz bir bayanın bireysel tercihine saygı duymazsanız, spekülasyonlar yapmaya çalışırsanız, bir defa kadın hakları noktasında, kusura bakmayın, kadına saygısızlık yapmış olursunuz. Yani bir bayan nasıl başını açma hakkına sahipse, bir başka bayan da başını örtme hakkına sahiptir. Buna kimse müdahale edemez. Kaldı ki bir cumhurbaşkanının, başbakanın, milletvekilinin veya bir bakanın eşlerinin nasıl olacağına yönelik anayasa, yasada nettir. Bütün bunları hepsi maalesef huzursuzluk tohumu ekmek isteyenlerin çabasıdır. Bizim işimiz bu olmamalı. Yeri geldiği zaman 'Annem benim böyle giyiniyor. Nenem benim şöyle giyiniyor' diye bunu söylersiniz. Neden bunu söylüyorsun, söylemeye gerek yok ki. Madem annenin, ninenin böyle giyinmesinden memnunsun, kalkıp bunları gündeme getirme. Cumhuriyetimizin birinci Cumhurbaşkanı Atatürk'ün eşine de bak, annesine de bak. Eğer örnek alacaksan. 1. Cumhurbaşkanı Atatürk'ün eşi nasıl giyiniyor. Buna bakarsın. Bu da size bir ders olur. Öyle zannediyorum ki, herhangi bir yanlış söz konusu değildir."
Erdoğan, milletvekilliği, bakanlık, başbakanlık yapan birisinin cumhurbaşkanlığı gündeme gelince yapılan tartışmanın "çirkin" olduğunu savundu ve gerginlik beklentisinde olanın AKP değil, CHP olduğunu öne sürdü.