Kürtlere ne verildi?
Karadeniz Bölgesinin Akil İnsanlarından Yıldıray Oğur'dan gazetevatan.com'a özel açıklamalar
Akil İnsanlar heyetinde yer alan akademisyen, gazeteci, sanatçı ve kanaat önderleri ile yaptığımız söyleşiler devam ediyor.
Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nden Kezban Hatemi ve Akdeniz Bölgesi’nden Muhsin Kızılkaya’nın ardından sıra Karadeniz Bölgesi’nden Yıldıray Oğur’a geldi.
Yıldıray Oğur Akil İnsanlar heyeti oluşumundan önce de gerek sosyal medyadan gerekse yazdığı gazeteden bu sürece elinden geldiğince fikri desteğini sürdürüyordu.
Kimi zaman sert eleştiriler alıyor kimi zaman da söylemleri taraflı tarafsız herkesin takdirini topluyordu.
Artık o da Akil İnsanlar heyetinde ve bölgesi de Karadeniz!
63 kişilik heyetin en çok zorlanacağı bölge olarak gösteriliyordu Karadeniz. Farklı bölgelere giden “Akil İnsanların” bile aklı Karadeniz’in göstereceği reaksiyondaydı. Öyle ya sürecin aktörlerinden BDP’yi bölgeye sokmayan, milliyetçilik söylemlerinin en yüksek sesle çıktığı iklimi itibariyle zor bir bölge Karadeniz...
Karadeniz insanın sürece bakış açısını yalnız biz değil neredeyse tüm Türkiye merak ediyor?
-Karadeniz insanında gözlemlediğimiz husus şu; “Ne olacaksa olsun ama sorun çözülsün artık” anlayışı hâkim. Bölünme endişelerini bizimle paylaşıyorlar ancak bu bölgede baskın bir düşünce değil. Sadece endişelerini dile getiriyorlar. Aslında biraz empati kurdukça bu endişeleri de kayboluyor...
Zonguldak’taki toplantıda bir ev hanımı çıkıp; “Ya bu PKK’lılar şehre dönünce ne yapacakları? İş nasıl bulacaklar?” diyerek hepimizi şaşırttı.
İşçi şehri Zonguldak bir zamanlar “Diyarbakır’a selam olsun” şeklinde slogan oluşturmuş sol kimliği ile biliniyor.
Bölgede sözü pek dinlenen bir Ticaret Odası Başkanı aynen şunu söyledi; “Hem Balyoz, hem KCK hem de Abdullah Öcalan’ı kapsayacak bir af dahi gündeme gelebilir ve biz buna hazırız.” Sert milliyetçi tepkilerin geldiği yazılıyor ancak bu gerçek değil. Bir grup İşçi Partili gencin tepkisi toplantının tamamına mal edildi.
Tüm bölgelerde aynı soru cevap arıyor, Devlet ne verdi de süreç böylesine iyimser havada ilerliyor diyorlar?
Bize de Kürtlere ne verildi diye soruyorlar ve biz cevaplıyoruz. Kürtlere Demokrasi verildi ve bu onların yüzyıllardır istediği, arzuladığı bir şeydi.
Peki, PKK neden silah bırakmayı kabul etti?
-PKK ise kendi çıkarları için silah bırakıyor. Değişen dünyada terör örgütü olarak kalmak istemiyor. Ortadoğu’da yeni roller verilirken bir terör örgütü olarak kalmak istemiyor. Öcalan bunu gördü! Bu nedenle silahların zamanı bitti dedi. Aslında bu süreç biraz kazan kazan süreci… Diplomasideki Win & Win kavramı barış sürecinin de vazgeçilmez unsuru…
Siz bu toplantılarda sahneye çıkınca ne söylüyorsunuz?
Ben bu toplantılarda söz alırken aynı şeyi yapıyorum diyorum ki; Bugün 17 Nisan ve 82 gündür terör sorunu nedeniyle kimse ölmedi! Bugün 18 Nisan ve 83 gündür terör sorunu nedeniyle kimse ölmedi.Odaklanmamız gereken nokta tam olarak da burası...
Yapılması gerekenler neler peki?
Gelecek paranoyasıyla bu noktayı kaçırmamalıyız. Özal’ın ölümü ile son bulan barış çabaları 19 sene sonra tekrar filizlendi.
Bir de bilinmesi gereken nokta şu ki asıl Akil İnsanlar bizim toplumumuz. Öyle ki bilgi birikimleri, donanımları olaylara bakış açıları kesinlikle takdire şayan...
SOSYAL MEDYANIN AKİLİ
Bu söyleşi sonrasında Yıldıray Oğur ve beraberindeki heyet Kastamonu, Samsun ve Sinop’a gitti. 3 İlde de yoğun protesto altında gerçekleşen toplantılarda Oğur hep aynı şekilde söz aldı: “Bugün 23 Nisan 2013, 89 gündür şehit haberi almıyoruz”
Yıldıray Oğur’u diğer “Akil İnsanlardan” ayıran bir husus ise sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanması.
Toplantılar devam ederken tweetler atan ve Twitter’daki takipçilerini hem toplantılardan hem de süreçten mahrum bırakmayan Oğur sosyal medyanın da akili rolünü başarıyla üstleniyor.
İşte o tweetlerden bazıları