'Kürtçe okul' valilik tarafından mühürlendi
Diyarbakır'da ve Hakkari'de açılan ve Kürtçe eğitim vereceği söylenen okullar,Valilikler tarafından mühürlendi
Kürtçe eğitim vermek üzere Diyarbakır Bağlar'da açılan Dibistana Seretayî ya Ferzad Kemanger-Ferzad Kemanger İlkokulu, savcılık kararı doğrultusunda polislerce mühürlendi.
Diyarbakır Bağlar'da Kürtçe eğitim vermek üzere bugün açılışı yapılarak hizmete başlayan Dibistana Seretayî a Ferzad Kemangar-Ferzad Kemanger İlkokulu polislerce mühürlendi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın okul hakkında başlattığı soruşturma kararının hemen ardından çok sayıda zırhlı araç ve TOMA eşliğinde okul önüne gelen yüzlerce çevik kuvvet ve sivil polis, okul çevresini ablukaya aldı. Ardından okul binasına giren bir gurup polis amiri okul yöneticileri ile görüştü.
Başsavcılığın kararı doğrultusunda okulu mühürleyeceklerini okul yetkililerine bildiren polis amirleri, yetkilileri okuldan dışarı çıkardıktan sonra okulun kapısını mühürledi.
Okulun mühürlenmesinin ardından okul bahçesinin dışına çıkan polisler bekleyişe geçerken, okul yöneticileri ile birlikte olayı duyup gelen öğrenci velileri ile mahallede yaşayan yurttaşlarda bahçede toplanmaya başladı.
Kürtçe eğitim vereceği söylenen okul bu sabah açılmıştı.
DBP İL BAŞKANI: KABUL ETMİYORUZ
Diyarbakır’da Kürtçe eğitime açılan okulun mührün üzerine, "Diyarbakır Valiliği’nin 15.092014 tarih ve 811999893-889-350 sayılı talimatına istinaden Şeyhsamil Mahallesi 566’ıncı sokak üzerinde bulunan Ferzad Kemanger Eğitim Destek Evi isimli yerin kapısı usulüne uygun olarak kapatılıp mühürlenerek faaliyetine son verilmiştir" yazıldı.
Mühürlenen okulun önüne partililerle gelen DBP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt, yaptığı basın açıklamasında şöyle dedi:
"Bir halk kendi ana dilinde eğitim görme hakkına sahip değilse kimse kalkıp bize bu süreçten bahsedemez. Kimse diyemez ki bu süreç çok iyi gidiyor. Bu sürecin devam edilmesine dönük kimse bize farklı birşeyler anlatmasın. Eğer bu okul mühürleniyorsa bu bir zihniyet sorunudur. Ve AKP’nin halende zihniyetinin, Türkiye’deki devletin zihniyetinin değişmemesinin sorunu ve göstergesidir. Bugün Türkiye’deki halklar bir bütün olarak ve Kürt halkı kendi anadilinde eğitim hakkı anayasal güvence altına alınmamışsa bu bizim sorunumuz değil. Bu mevcut hükümetin sorunudur. Bu okul çocukların kendi ana dilinde eğitim görmesi için bugün bu okul çocuklar tarafından kurdalesi kesildi. Eğer bugün bu yasaklar getiriliyorsa bir toplumun ana diline ve diline getirilen bir yasaktır. Biz bunu kabul etmiyoruz. Kabul etmediğimiz için biz bugün bu okulu açtık. Ya bunu kabul edecekler, ya kabul edecekler. Kabul etmek zorundadırlar. Buna bütün Amed halkı sahiplenmelidir. Gerekirse çadırlarda bu eğitim verilecektir. Buna göre eğitimciler hazırdır. Anadilde eğitim verebilecek bir sürü arkadaşımız vardır. Herkes buna hazırdır. 7’den 70’e bu okulun mührü açılanan kadar gerekirse bizde bu okulda değerlendirmelerin sonunda çadır kurarız ve burda bizim eğitimciler gelip bu çocuklara eğitimini ve dersini tamamlayacaktır. Biz bunu Genel Merkezimizle değerlendireceğiz. Tüm sivil toplum örgütleriyle, kentin tüm dinamikleriyle değerlendirdikten sonra bir karar alıp bu karar doğrultusunda planlama yapıp ne yapmamız gerekiyorsa onu yapacağız."