"Kürt devleti kurulması imkânsız"

İşte o röportaj:

“Böyle bir şey kolay değil. Ortadoğu’da bağımsız bir Kürt devletinin kurulması bugün için imkânsızdır. Özellikle ABD-Rusya çatışması içerisinde İran, Irak ve Suriye’nin varlığı böyle bir Kürdistan devletinin kurulmasını imkânsız kılıyor. Ancak bu sorunlar özellikle Türkiye açısından ele alındığında Kürt sorunu çözümünde gecikmeler olduğu, çözüm iradesi yeterince güçlü bir şekilde ortaya konamadığı için tabii ki bölgedeki gelişmeler karşısında Türkiye’nin risk algılaması yükseliyor. Bütün mesele bu.”

Öneş’in Kürt devletinin neden imkânsız olduğuna yönelik öngörüleri de şunlardı:

“Irak’ın toprak bütünlüğünün Rusya ile ABD’nin bu denge mücadelesi içindeki varlığı, bölgesel güçlerin de Suriye ve Irak’taki varlığı nedeniyle kısa ve orta vadede Kürtlerin Irak’tan, Suriye’den ayrı bir yapıya, bağımsızlığa gitmesi öyle kolay şeyler değil. Buna İran da izin vermez Rusya da izin vermez. Irak’ta bir Kürt, Arap dengesi var o konu çok önemli. Suriye’de de aynı şekilde Araplar daha güçlü pozisyonda. Suriye’de Kürtlerin ayrılmasına cevaz verilebilecek bir objektif şart, subjektif şartlarda henüz olgunlaşmış değil.

Ama Suriye’deki gelişmeler Kürtlerin orada kantonal yapıda bir yeni konumlanma kazanacaklarını gösteriyor. Bunu Türkiye’nin önleme şansı da yok. Ancak kantonların birleştirilmesi gibi Cerablus’tan sonrası bu birleştirmede orada etnik yapı da bunu zorlaştırıyor. Çünkü burada Araplar hakim durumda o bakımdan bu konu daha çok su kaldırır. Bölgedeki çatışmaları devam ettirir. Bu da Türkiye’yi sürekli şekilde yıpratacak. Evet bölgedeki gelişmeler önemlidir Türkiye’nin bu gelişmelerde çıkarlarını koruması lazım o bakımdan ABD ile Rusya ve bölge ülkeleri arasındaki ilişkilerdeki denge çok önemli, hamasetle bu işler yürütülemez. Ama hepsinden önce Türkiye’nin kendi iç istikrarı, kendi ekonomik istikrarı toplumsal güçlerle, halkla siyaset arasındaki ilişkilerin niteliği ve demokrasisinin korunması çok önemli..”

Rusya’yla ilişkiler

“Rusya’yla ilişkiler düzelmeseydi Türkiye Ortadoğu’daki çıkarlarını korumakta hareketsiz kalırdı” diyen Öneş’in “Birdenbire yumuşama nasıl oldu?” sorusuna verdiği yanıt ise şöyleydi:

“Rusya küresel çıkarları çerçevesinde ABD ve Batı ile olan politikalarda mesafe alabilmek, kazanımlarını güçlendirmek için Türkiye’yi önemli bir varlık olarak görüyor, Türkiye’nin önemini biliyor. Çünkü Türkiye stratejik, askeri, siyasal, ekonomik açıdan önemli bir potansiyel. ABD politikaları karşısında Türkiye Rusya’ya önemli kazanımlar elde etme imkânını da veriyor. O bakımdan Türkiye-Rusya ilişkileri Rusya açısından çok önemli. Yani bu gelişmeler Türkiye istediği için değil Rusya ülkesinin çıkarları açısından Türkiye ile ilişkilerini geliştirmek için inisiyatif kullanıyor.”

Kürtlerin sırtından kumar oynanıyor

Terör örgütü PKK’ya karşı birlik mesajı vermek için Doğu ve Güneydoğu’daki 16 ilden 181 aşiretin temsilcilerini bir araya getiren Ertoşi Aşireti’nin lideri İskender Ertuş’la iki yıl önce (28 Temmuz 2014) Van-Başkale’de görüşmüştüm. O günlerde bölgenin iki büyük aşireti arasındaki gerginliğin barışla noktalanmasında öncülük eden İskender Ertuş, bölgedeki durumu şöyle özetlemişti:

“Birlikte yaşamaya mecburuz. Başka gideceğimiz yer yok.”

İskender Ertuş’u PKK’ya karşı yaptığı geçen haftaki bu girişimi sonrasında yine aradım. Geçmişte birbirleriyle kanlı, kavgalı tüm aşiretlerin PKK’ya karşı birlik olduğunu belirten Ertuş, “Terör örgütü, Türkiye üzerinde emelleri bulunan dış güçlerin maşası. Örgütün elindeki silah, başka güçlerin hizmetinde. Kürtlerin sırtından kumar oynanıyor. Bunlar Kürtlüğü temsil etmiyorlar ki”dedi. Sonrasında da şöyle devam etti:

“Biz dünyada Türkiye’nin dışında hiçbir gücü tanımıyoruz. Türkiye bizim vatanımızdır, memleketimizdir. Güneydoğu’daki aşiretler olarak her konuda devletimizin yanındayız. PKK, FETÖ, IŞİD bunların hepsi kiralık katiller, hiçbirini tanımıyoruz.Vatanımızın birliği, bayrağımız için geçmişte dedelerimizin yaptığı gibi canımızı feda atmeye hazırız. Bunu herkesin bilmesi gerekir. Devletimiz görev verirse biz aşiretler olarak PKK’yla savaşacağız...”