Kurban bayramı tarihi 2020 takvim – 2020 kurban bayramı tatili ne zaman? Kurban Bayramı ne zaman, hangi ayda ve günde?
Ramazan Bayramı devam ederken, Kurban Bayramı 2020 tarihi de merak ediliyor. Kurban Bayramı hangi ayda? Kurban Bayramı hangi gün? sorularına cevap aranıyor. Müslümanlar tarafından Hicri Takvime göre Zilhicce ayının 10. gününden itibaren dört gün boyunca kutlanan Kurban Bayramı tarihi hakkında merak edilenler haberimizde derlendi. Kurban Bayramı ne zaman, 2020 Kurban Bayramı tatili ne zaman?
11 ayın sultanı Ramazan Bayramı başladı. Bayram corona gölgesinde sürerken, kurban bayramı tarihi de araştırılmaya başlandı. Müslümanlar, Kurban Bayramı’nın ne zaman idrak edileceğini öğrenmek için Diyanet İşleri Bakanlığı tarafından yayınlanan dini bayramlar takvimi sorguluyor. Zilhicce ayının onuncu, on birinci ve on ikinci günleri 'Eyyâm-ı nahr' (Kesme günleri), bir önceki gün olan Zilhicce ayının dokuzuncu günü de arife olarak idrak edilen Kurban Bayramı 2020 hakkında merak edilenler…
KURBAN BAYRAMI 2020 TARİHİ (2020 KURBAN BAYRAMI TATİLİ NE ZAMAN)
Kurban Bayramı 2020 yılında 31 Temmuz’da başlayacak. 30 Temmuz ise arefe günü olacak.
Kurban Bayramı 1. Gün: 31 Temmuz Cuma
Kurban Bayramı 2. Gün: 1 Ağustos Cumartesi
Kurban Bayramı 3. Gün: 2 Ağustos Pazar
Kurban Bayramı 4. Gün: 3 Ağustos Pazartesi
KURBAN BAYRAMININ TARİHÇESİ
İbrahim'in İsmail'i kurban sunması ve Nemrut tarafından ateşe atılması ile ilgili Osmanlı minyatürü, Türk ve İslâm Eserleri Müzesi, İstanbul, 1583
Tanah'a göre İbrahim'in eşi Sare'den bir çocuğu olmuyordu ve İbrahim Sare'den bir çocuğu olması durumunda bunu Tanrı'ya Kurban olarak adadı. Tanrı, "İshak'ı, sevdiğin biricik oğlunu al, Moriya bölgesine git" dedi, "Orada sana göstereceğim bir dağda oğlunu yakmalık sunu olarak sun.", 8-9-10-11-12-13: İbrahim, "Oğlum, yakmalık sunu için kuzuyu Tanrı kendisi sağlayacak" dedi. İkisi birlikte yürümeye devam ettiler. Tanrı'nın kendisine belirttiği yere varınca İbrahim bir sunak yaptı, üzerine odun dizdi. Oğlu İshak'ı bağlayıp sunaktaki odunların üzerine yatırdı. Onu boğazlamak için uzanıp bıçağı aldı. Ama Rab'bin meleği göklerden, "İbrahim, İbrahim!" diye seslendi. İbrahim, "İşte buradayım!" diye karşılık verdi. Melek, "Çocuğa dokunma" dedi, "Ona hiçbir şey yapma. Şimdi Tanrı'dan korktuğunu anladım, biricik oğlunu benden esirgemedin." İbrahim çevresine bakınca, boynuzları sık çalılara takılmış bir koç gördü. Gidip koçu getirdi. Oğlunun yerine onu yakmalık sunu olarak sundu."(Yaratılış: 22:2-8-9-10-11-12-13)
Kur'an metinlerinde bahsi geçen çocuğun "yumuşak huylu, uslu bir erkek çocuk" olmasından bahsedilip ismi belirtilmemiştir (Sâffât Sûresi: 101). Fakat İbrahim'in ilk çocuğu İsmail olduğu ve ayetin devamında İshak müjdelendiği için İsmail olarak tesir edilir ve müslümanlar çocuğun İsmail olduğuna inanırlar. Diğer İslami kaynaklara göre, İbrahim Peygamberin eşinin kısır olması nedeni ile bir çocuğu olmayınca (bazı rivayetlere göre 125 yıl) Allah'a yalvarır, dua eder. Kendisinin ve eşinin yaşlı olduğu bir zamanda mucizevi bir şekilde oğlu olur. Çocuk biraz büyüdüğünde, İbrahim peygamber rüyasında onu kurban etmesi gerektiğini görür. Oğluna "Yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm. Düşün bakalım, ne dersin?” dedi. O da, “Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın” der. Peygamberlerin rüyaları normal insanların rüyalarından farklı olduğundan bu bir emir olarak kabul edilmiş ve İbrahim peygamber oğlunu kurban etmeye götürmüştür. Ancak Allah'ın emriyle bıçak çocuğu kesmez. Bu esnada Cebrail kucağında bir koç ile gelir. Bu imtihan başarı ile geçildikten sonra tüm İbrahimi dinlerde Zilhicce ayının 10. günü aynı şekilde kurban kesilerek kutlanan bayram olmuştur. İslam peygamberi, Hac gibi terk edilen İbrahim geleneği, tekrar hayata geçirmiştir.
KURBAN İBADETİNİN FAZİLETİ
Sözlükte yaklaşmak, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban dinî bir terim olarak, Allah’a yaklaşmak ve O’nun rızasına ermek için ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usûlüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IX, 452). Kurban bayramında kesilen kurbana udhiyye, hacda kesilen kurbana ise hedy denir.Akıl sağlığı yerinde, hür, mukim ve dinî ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenab-ı Hakk’a yaklaşmakta, hem de maddi durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır (Serahsî, el-Mebsût, XII, 8; İbn Nüceym, el-Bahr, VIII, 197). Bu ibadetin ruhunda Hakk’a yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban, bir müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir.Mezheplerin çoğuna göre udhiyye kurbanı kesmek sünnettir (İbn Rüşd, Bidâye, I, 429). Hanefî mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 146). Kurban, -fıkhî hükmü ne olursa olsun- müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır.