Kulisleri sallayan formül
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın yeniden yargılama konusundaki çalışmalarla ilgili bir formül üzerinde çalıştıklarını açıklaması tartışma yarattı.
HSYK'da yüksek yargıdan seçilen 5 üye ile birlikte hareket ederek 1. Daire üyelerini değiştiren ve böylece istediği atamaları yapma olanağına kavuşan Bakanlığın, yeniden yargılama konusunda da 2010 Anayasa değişikliği referandumundan önce Yargıtay'a seçilen üyelerle birlikte hareket etmesi seçeneği öne çıkıyor.
BAKANLIK SOĞUK KARŞILIYOR
Yeniden yargılama konusundaki formüllerden biri Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesi ile kapatılan özel yetkili mahkemelerin ellerindeki davalara bakacaklarına ilişkin 3. Yargı Paketi'ndeki geçici 2. maddede değişiklik yapılması olduğu belirtiliyor. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun gündeme getirdiği bu öneri çok sayıda dava dosyasının yeniden açılacağı ve yargılamaların uzun süreceği görüşü nedeniyle Bakanlık'ta soğuk karşılanıyor.
KULİSLERDE BU KONUŞULUYOR
Kulislerde yeniden yargılamalarla ilgili Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na yetki verilmesi seçeneği de konuşuluyor. Bu formüle göre kesinleşen mahkeme kararlarına karşı yapılacak yeniden yargılama talepleri Kurul'da görüşülerek karara bağlanacak.
Kanuna göre Kurul, ceza dairelerinin başkan ve üyelerinden oluşuyor. Kurul'a işi görüşme konusu olan daireden beşten fazla üyenin katılmaması koşuluyla en az 30 üyenin bulunması zorunlu. Kurul'da 2010 referandumundan sonra HSYK tarafından seçilen ve blok olarak hareket eden 160 yeni üyenin etkili olabileceği belirtiliyor. Bu yüzden Kurul'a katılacak üyelerin seçilmesinde belli bir kıdem aranması formülü öne çıkıyor. Buna göre Kurul'un oluşumunu düzenleyen Yargıtay Kanunu'na, Kurul'a katılabilmek için belirli bir kıdem aranacağına ilişkin hüküm konulacak. Böylece önceki HSYK döneminde seçilen üyelerden oluşan bir Genel Kurul yapısı ortaya çıkacak. Bu durumda da yeniden yargılama başvuruları konusunda olumlu karar çıkması seçeneği güçlenecek.
Kulislerde yoğun olarak konuşulan bu formüle de Bakanlık yetkilileri mesafeli yaklaşıyor. Bakanlık yetkilileri, mevcut mevzuata göre, ilgililerin kesinleşen mahkeme kararlarının Kurul'a götürülmesi için Yargıtay Başsavcılığı'na başvurması seçeneğinin olduğuna ve sanık lehine başvuruda süre sınırının olmadığına dikkat çekiyor.
3. YOL ARAYIŞI
Bakanlıkta devam eden ve AKP'nin hukukçu kurmaylarının da katıldığı çalışmada ise bu iki formül arasında üçüncü bir yol arayışı olduğu belirtiliyor. Bakanlığın kamu vicdanında rahatsızlık yaratan davaların yeniden ele alınmasının bir affa dönüşmemesi, ancak ileri sürülen hukuka aykırılık iddialarının da ciddiyetle ele alınması için bütün olasılıkları ele aldığı belirtildi.
Bu kapsamda öncelikle HSYK'nın atama kararlarıyla kapatıldığı halde ellerindeki davalara bakan ve kanuna göre yeniden yargılama konusunda karar vermeye yetkili olan özel yetkili mahkemelerdeki hakim ve savcıları değiştirmesi bekleniyor. Bunun ardından Ceza Genel Kurulu veya yerel mahkemelerin dahil olacağı bir formülle davaların yeniden görülmesinin önünün açılması bekleniyor.