Kritik Türkiye-AB zirvesi sonrası Davutoğlu'ndan açıklama
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "(AB ile) Vize serbestisi konusunda bir takvim ortaya kondu. (2016 yılının) mart ayında ilk rapor, haziran ayında geri kabul anlaşmasının uygulanması ve ekim ayında da vize muafiyetinin devreye girmesi. Bunun için bizim yapacaklarımız da var AB'nin de yapacakları var" dedi
29.11.2015 - 21:31 | | AA
Davutoğlu, AB-Türkiye Zirvesi'nin ardından AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile ortak basın toplantısı düzenledi.
AB-Türkiye Zirvesi'nin sadece mülteciler konusu gibi ortak meseleler hususunda değil özellikle tam üyelik görüşmeleri ve katılım müzakereleri konusunda çok faydalı istişareler olduğunu ifade eden Davutoğlu, bütün devlet ve hükümet başkanlarının söz alarak Türkiye'nin katılım süreci konusundaki tutumlarını açıkça beyan ettiklerini söyledi.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Hemen hemen tümü Türkiye ile Avrupa Birliği'nin bu kritik tarihi süreçte birlikte hareket etmesinin önemini vurguladılar. Biraz önce de zikrettiğim gibi, 11 yıl sonra böyle bir zirvenin tertip edilmiş olması bile katılım müzakerelerine büyük bir ivme katma anlamı taşır. 17'nci faslı (ekonomik ve parasal politika), yaklaşık 3, 4 sene aradan sonra bir yeni fasıl açılarak bunun açık göstergesi ortaya konduğu gibi diğer fasıllarla ilgili de Avrupa Birliği Komisyonu'nun bir deklarasyonu olacak. Dolayısıyla müzakerelerde bir ivme kazanılması söz konusu."
ÖNÜMÜZDE ÇOK AÇIK BİR TAKVİM VAR
AB ile ekonomi, enerji ve siyasal alanda üst düzey diyalog mekanizmaları kuracaklarını ve bu zirveleri yılda 2 kere tekrar etmeye de karar verdiklerini kaydeden Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bunun yanında bahsettiğiniz gibi vize muafiyeti konusunda da önümüzde çok açık bir takvim var. Bu da mart ayında ilk rapor, haziran ayında Türkiye'nin geri kabul anlaşmasıyla birlikte uygulamaya başlaması takriben ekim ayında da vize muafiyetinin devreye girmesi. Bunun için bizim yapacaklarımız da var, Avrupa Birliği'nin de yapacakları var. Ümit ederim 2016 yılı Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde bir dönüm noktası olacaktır. Bizim hükümetimiz açısından da dün hükümet programını açıkladığımızda vurguladığımız gibi Avrupa Birliği ana gündem maddelerimizden biridir. Bir stratejik hedef olarak da Avrupa Birliği tam üyeliği 2016 yılında büyük bir ivme kazanacaktır.
Bu zirve bunun işaretini vermiştir. Son derece pozitif görüşmeler oldu herhangi bir ihtilaf söz konusu değil bu anlamda. Ben 2016 yılının Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerinde dönüm noktası olacağına dair inancımı Brüksel'den ayrılırken daha da pekiştirmiş olarak muhafaza ediyorum."
HİÇ KİMSE, HİÇ BİRŞEY GARANTİ EDEMEZ
Başbakan Davutoğlu, "Avrupa'ya gelen sığınmacıların sayısının azaltılacağına dair garanti verebilir misiniz" sorusuna şöyle cevap verdi:
"Suriye'deki durumu hiç kimse, hiçbir şey garanti edemez. Size 'evet sığınmacıların sayısı azalacak' demeyi isterim ancak bunu söyleyemeyiz çünkü Suriye'de neler olacağını bilmiyoruz. Suriye rejimi ve müttefikleri tarafından sivillere yönelik bombalamalar devam ettiği sürece, DAEŞ'in terör saldırıları devam ettiği sürece, hiç kimse Suriye'deki bu trajedinin kurbanlarının geleceği hakkında garanti veremez.
Ama size şunun garantisini verebilirim; Türkiye ortak eylem planında belirtilen bütün sözleri yerine getirecek. Ortak eylem planını uyguladığımızda kaçak göçten çok düzenli göçün olacağından eminim. Amacımız, Suriye'den yeni göç akınını engelleyebilmek. Bu sadece Türkiye ya da AB'nin çabası değildir. Uluslararası toplumun da desteğine ihtiyaç var. Ortak eylem planımız çözüm bekleyen bütün bu konuları düzenliyor. Eminim ortak eylem planımızı yerine getirirsek, sığınmacı kriziyle çok daha uygun bir şekilde baş edilecek ve hem Türkiye hem AB üzerinde daha az baskı olacak ve yine tekrar ediyorum bu 3 milyar avro Türkiye için değil Suriyeli mülteciler için harcanacak. Bizim nihai hedefimiz insan kaçakçılığını ve mültecilere yönelik suçları engellemek ve Avrupa'ya gelen mültecilerin sayısını azaltmak."
BUNU HALKA SORARSANIZ...
Davutoğlu, "Türk toplumunun Türkiye'nin AB üyeliğini desteklemeye devam ettiğini düşünüyorum. Halka hangi soruyu sorduğunuza bağlı. Halka 'Türkiye'nin AB'ye üye olmasını istiyor musunuz' sorusunu sorarsanız yüzde çok yüksek, fakat 'AB'nin Türkiye'yi üye olarak kabul edeceğine inanıyor musunuz?' sorusunu sorarsanız beklentiler çok düşük" dedi.
Önümüzdeki aylarda yeni fasıllar açılabilirse ve gelecek yıl vize serbestisi uygulaması başlarsa beklentilerin çok daha yüksek olacağını belirten Davutoğlu, Türk toplumunun çok dinamik, açık görüşlü ve aynı zamanda sonuca odaklı bir toplum olduğunu kaydetti.
Son seçim sonuçlarının da bunu çok iyi gösterdiğini ifade eden Davutoğlu, "Seçimlere katılımın yüzde 85, temsilin yüzde 97,5 olması modern demokrasilerde bir mucizedir. Türk halkı verdiğimiz sözler doğrultusunda büyük bir ilgiyle sandığa gittiyse eminim ki yüzde 49,5 oy almış bir Başbakan olarak, AB'nin Türkiye'yi üye olarak kabul etmek istediği konusunda Türk halkını ikna edebileceğim. Bugün AB tarafında da bu siyasi iradeyi görmek beni çok mutlu etti" şeklinde konuştu.
Davutoğlu, hükümetin reform hükümeti olacağına dikkati çekerek, mümkün olduğunca çok fasıl açabilmek için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini söyledi.
Başbakan Davutoğlu, Kıbrıs'ta kapsamlı çözüm müzakerelerine de değinerek "Önümüzdeki aylarda Kıbrıs sorununu çözebilirsek, ki müzakereler oldukça iyi gidiyor, Türkiye'nin AB üyeliği bir rüya olmayacak" ifadesini kullandı.
Haberin Devamı
Haberin Devamı