Kripto albay: 15 subayı çürüğe ayırmam istendi
FETÖ’nün kripto elemanlarıyla ankersörlü telefonla kurduğu iletişimlerin analiziyle tespit edilen Tabip Kıdemli Albay itirafçı oldu: İmam Metin’in elinde 15 subayın sağlık raporları vardı. Hepatit raporları elindeydi, çürüğe ayırmamı istedi
Ankesörlü telefon soruşturması kapsamında hakkında iddianame hazırlanan Tabip Kıdemli Albay G.M., örgütün mahrem yapılanmasına ilişkin itiraflarda bulundu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamedeki ifadesinde, 1993’te GATA’dan mezun olduğunu, TSK’ya bağlı hastanelerde uzun yıllar farklı rütbelerde tabip olarak görev yaptığını belirten G.M., GATA Haydarpaşa Hastanesi’nin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesi üzerine yeni ismiyle Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevine devam ettiği anlattı. Daha sonra İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne klinik şefi olarak atandığını söyleyen G.M., etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirterek örgüt adına kendisiyle temasa geçen kişiler hakkında bilgi verdi.
‘Sana Şakir diyeyim’
Van asker hastanesindeyken doktor olan, soyadını bilmediği, “Ali” isimli meslektaşının aracılığıyla FETÖ ile irtibat kurduğunu aktaran G.M., 2004’te tayin olduğu Ankara’da da bu ilişkisini sürdürdüğünü belirtti. Beytepe Asker Hastanesi’nde kod adını, “Sait” olarak bildiği hukuk işleriyle uğraşan mahrem imamla tanıştığını ifade eden G.M., “Bu kişi görüşmelerimizden birinde bana, ‘sana Şakir diyeyim’ dedi. Görüşmemiz sırasında bir sonraki görüşme yeri ve zamanını söylüyordu. 2009’a kadar görüştük. 3 veya 4 defa çocukların eğitimi için yardım istediklerinde 300 TL verdim. Bu ödemelerde devamlılık olmadı” itiraflarında bulundu.
FETÖ’nün tasfiye listesi
Sait adlı kişinin 2009’da kendisini Keçiören’deki evde ismini hatırlamadığı biriyle tanıştırdığını anlatan G.M., bu kişinin bazı subayların sağlık durumlarına ilişkin bir listeyi kendisine göstererek bunların mesleğe devam edip edemeyeceğine ilişkin bilgi istediğini bildirdi. G.M., şunları anlattı: 2010’da Keçiören’deki şahıs beni Yenimahalle’deki bir evde Metin (kod adı) adıyla bildiğim biriyle tanıştırdı. 2012 ve 2013’te Metin ile görüşmeye devam ettim. Bir görüşmede Metin bana birkaç subay ismi ve karşısında hastalıklarının olduğu bir excel sayfası gösterdi. Yaklaşık 15 subaya ait Hepatit B olduğuna dair listeyi gösterip bu subayların çürüğe ayırıp ayrılamayacağını sordu. Bunların çürüğe ayrılmasının yönetmeliğe uyan bir tarafının olmadığını söyledim ve bu kağıtları sertçe iade ettim.
‘Bahçevan’ adliyede
Adana’da FETÖ’nün ‘gaybubet’ evine düzenlenen operasyonda, örgütün üst düzey askeri imamı olduğu ve elebaşı Gülen tarafından ‘Bahçevan’ lakapı verildiği belirtilen Kamuran E.’nin de aralarında bulunduğu 6 kişi, adliyeye sevk edildi.
26 albay, 21 yarbay belirlendi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “Ankesörlü telefon” soruşturması, eski Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler’in koruma subayı Yüzbaşı Burak Akın’ın FETÖ üyesi olduğunu söyleyerek teslim olmasıyla gündeme geldi. Soruşturmayı duyup “yakalanacağını anlayınca teslim olmaya karar verdiğini” bildiren Akın’dan sonra başka subaylar da itirafçı olmuştu. Örgütün TSK bünyesine sızan mensuplarıyla kontörlü veya ankesörlü telefonlarla haberleştiklerini tespit eden savcılık, bu kapsamda Ankara’da 155 kontörlü telefondan kripto 26 albay ve 21 yarbayın arandığını belirledi. Örgütün mahrem hizmetler sınıfından olan bu askerlerin benzer nitelikte mahrem imamlarla telefon irtibatı kuruldukları HTS kayıtlarıyla da kesinleşti. Başka illerde yürütülen benzer soruşturmalarda yüzlerce kişi gözaltına alındı.