KPSS sorularının sızdırılmasına ikinci iddianame
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 2010 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 51 şüpheli hakkında daha iddianame hazırladı.
Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'ın hazırladığı iddianame, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. İddianamede 51 kişi şüpheli olarak gösterildi.
İddianamede şüphelilere, "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik ve kamu zararına dolandırıcılık" suçlamalarının yöneltildiği öğrenildi.
Mahkemenin iddianameyi kabul etmesi için 15 gün süresi bulunuyor. Bu süre içinde reddedilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılıyor.
Mahkemenin iddianameyi kabul etmesi halinde dava, 230 sanık hakkında, "FETÖ kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik ve kamu zararına dolandırıcılık" suçlarından daha önce açılan davayla birleştirilebilecek.
Savcı Erkman'ın talimatıyla bir süre önce 24 ildeki 51 şüpheli hakkında gözaltı kararı alınmış, yakalananlardan 16'sı tutuklanmıştı.
İlk iddianame
ÖSYM tarafından 10-11 Temmuz 2010'da yapılan Genel Yetenek, Genel Kültür ve Eğitim Bilimleri alanlarından oluşan KPSS'de soruların çalınmasına ve sınava girenlere dağıtılmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında ilk dava, 230 kişi hakkında 25 Aralık 2015'te açılmıştı.
Savcı Erkman, sınavdan önce soruların Fetullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Ankara Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği görevlisi Berat Koşucu tarafından Süleyman Mustafa İnanıcı aracılığıyla Yalvaç'taki sanık Baki Saçı'ya e-postayla gönderildiğine dair deliller üzerine başlatılan soruşturmada "örgüt" bağına da ulaşmıştı.
Erkman iddianamede, "Soruşturmada olayın sadece yerel ölçüde kalmadığı, soruların bu şahıslar haricinde sınava giren birçok adaya örgütlü şekilde ulaştırıldığı, şüpheli konumunda bulunan kişilerin birlikte hareket ettiği, bu birlik ve beraberliğin tesadüflerden ibaret olmadığı ve birçok ortak noktalarının olduğu tespit edilmiştir. Delillerin değerlendirilmesinde eylemlerin hiyerarşik ve örgütlü gerçekleştiği anlaşılmıştır." tespitinde bulunmuştu.
İddianamede, sanıklar arasında "cemaat bağı" olduğu, soruların sınavdan önce genellikle bu bağa uygun dağıtıldığına işaret edilerek, profilleri, iş yerleri, mali ve sosyal irtibatları incelendiğinde, sanıkların FETÖ/PDY içinde yer aldıkları kaydedilmişti.
İddianamede, 294 bin 909 adayın katıldığı 2010'daki KPSS Eğitim Bilimleri sınavının iptal edilerek yeniden yapılmasıyla, devletin 9 milyon 111 bin 138 lira 13 kuruş zarara uğradığına dikkat çekilmişti. YÖK Denetleme Kurulunun, genel yetenek sorularının da sızdırıldığı raporuna rağmen, bu alanın iptal edilmemesiyle sayısı kesin bilinmemekle beraber binlerce kişinin haksız şekilde devlet memuru olduğu bildirilmişti.
Yüksek net yapan sanıkların çoğunun aynı dershane, okul ve şirket çalışanları veya eş, kardeş ve diğer akrabalar olduğuna dikkat çekilen iddianamede, yüksek net yapan 3 bin 227 adaydan bin 970'i arasında telefon irtibatı, bin 148'i arasında akrabalık bağı bulunduğuna, 896'sının karı koca olduğuna, 2 bin 690'ının aynı kurum ya da firmada çalıştığına yer verilmişti.
İddianamede, yurt dışındaki Fetullah Gülen'in, örgüt mensuplarına medya üzerinden, örgütün hedef ve amaçlarının gerçekleştirilmesine yönelik talimatlar verdiği kaydedilmişti. Gülen'in, devlete sızmayı esas alan ve geçmişte televizyonda yayınlanan konuşmasının dökümüne yer verilen iddianamede, "Fetullah Gülen'in, mensuplarına yönelik geçmiş yıllardaki konuşma kayıtlarında devletin yasama, yürütme ve yargı erklerinin ele geçirilmesine ilişkin talimatlar verildiği, örgütün gerçek amacına ulaşmak maksadıyla ve örgüte bağlı kadroları kamu kurumlarına yerleştirmek suretiyle devleti ele geçirmeyi hedeflediği görülmektedir." vurgusu yapılmıştı.
Eski ÖSYM Başkanları da sanık
İddianamede eski ÖSYM Başkanları Prof. Dr. Ünal Yarımağan ve Prof. Dr. Ali Demir ile eski Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan da sanıklar arasında gösterilmişti. Yarımağan'ın "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, göreve ilişkin sırrın açıklanması, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçlamalarından 27 yıla, Demir'in "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçlamalarından 4 yıla kadar hapsi istenmişti.
İddianamede, sınav sorularının sanıklara dağıtıldığı belirtilen Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneğinin Genel Sekreteri Mehmet Hanefi Sözen, eski Rektör Şerif Ali Tekalan ile Cemil Koca, Yusuf Rodoplu, Bülent Sırtaş, Yusuf Hayri Yıldızhan, Ayhan Kelebek, Ümüt Çakıcı, Süleyman Savat, Abidin Pişgin, Kadir Tufan, Ramazan Şahin, Muharrem Öztürk, Nebil Ekiz ve Ramazan Gözel'e "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme ile zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlamaları isnat edilerek, 36'şar yıla kadar hapisleri talep edilmişti.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul etmiş ve sanıklardan Sözen, Tekalan ve Koca'nın aralarında bulunduğu bazıları hakkında yakalama kararı çıkarmıştı ancak bu sanıklardan yakalanan olmadı.
Dava süreci
KPSS soruşturması kapsamında hakkında dava açılan 54'ü tutuklu 230 sanık, ilk kez 21 Mart 2016 Pazartesi hakim karşısına çıkmıştı. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, beş gün süren duruşmalarda sanıklar ve avukatlarının savunmalarını almıştı.
Duruşmada sanıklar, soruların sızdırıldığının ortaya çıkması üzerine iptal edilen 10 Temmuz 2010'daki eğitim bilimleri sınavında yaptıkları yüksek net sayısına tekrarlanan sınavda ulaşamamaları konusunda "yorgunluk, uykusuzluk, rehavet ve moral bozukluğu" gibi gerekçeler ileri sürmüştü.
Mahkeme, beşinci celsenin sonunda tutuklu sanıklardan 23'ünün tahliyesine, 31'inin tutukluluklarının devamına karar vererek, duruşmayı 26-27 Mayıs 2016'ya ertelemişti.
Mahkeme, daha sonra resen açtığı üç celsede de tutuksuz sanıkların savunmalarını almayı sürdürmüştü.
Tutuksuz sanık Yarımağan, hakkındaki suçlamaları kabul etmemişti.
Sınavların hazırlanmasında bir koordinatörün görev yaptığını dile getiren Yarımağan, "2010 KPSS ile ilgili basında çıkan haberler üzerine araştırma yaptık. Kopya çekildiği şüphesi kuvvetli olunca da eğitim bilimleri sınavını iptal ettik" ifadesini kullanmıştı.