Gazete Vatan Logo

Korkutan açıklama 'İnfaz edilebilirler'

BAŞBAKAN Yardımcısı Bülent Arınç, Mısır’daki camide mahsur kalanlar ile ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek, "Dışişleri Bakanımız biraz önce İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Başkanlığı görevini yapan Ekmeleddin İhsanoğlu’nu arayarak olaya müdahale etmesini istedi. Girişimlerimizi devam ediyor. Umarım ki camidekiler salimen dışarı çıkar, kendileri hakkında kötü bir işlem yapılmaz" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Bursa’da düzenleyeceği programlar öncesi kente geldi. Arınç’ı İzmir Yolu üzerindeki Kafkas Tesisleri’nde Bursa Valiliği’ne kısa süre önce atanan Münir Karaloğlu karşıladı. Yeni Bursa Valisi’ne başarı dileyen Arınç, bir gazetecinin "Mısır’da katliam devam ediyor. TRT Muhabirinin de içinde olduğu camide mahsur kalanlar var. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Arınç şu yanıtı verdi:

"Bir vahşetin, katliamın içindeyiz. İnsanlar hedef gösterilere bazen sniper, bazen baltacı denen silahlı güçler marifetiyle, çoğu zamanda rejime bağlı asker ve polislerin hedef aldığı insanlar hayatlarını kaybediyor. Mısır’da yaşanan bu acı olaya karşı, hiçbirimiz duyarsız kalamayız. Esasen Türkiye şununla iftihar etmeli. Mısır’da bu darbe vuku bulduğu zaman açıkça adını koyan ve darbe rejmini eleştiren ve bunu açıklayan sadece Türkiye oldu. Ne ABD, ne Avrupa Birliği ülkeleri, ne Körfez ülkeleri, ne Ortadoğu’dan hiçbirisi bu kadar yüksek sesle adını tam koyarak bu işin darbe olduğunu söylemedi. Türkiye bu konuda çok iyi bir imtihan verdi. Bunu bütün dünya biliyor. Şimdi yaşanan vahşet karşısında uzaktan yakından bazı sözleri duyuyoruz ama bunlar meseleyi çözmüyor. Ama bundan 2 ay önce başlayan bu olaya bu demokrasiye karşı bir dabedir, bu darbeyi tel’in ediyoruz deselerdi bu gruplar bu cesareti kesinlikle bulamazlardı. Yaşanmıyş olayları hepimiz biliyoruz çok acıdır."

"BÜYÜK BİR ENDİŞE İLE TAKİP EDİYORUZ"

Arınç, dünden bu yana El Fetih Camii’nde 400 kişinin mahsur durumda bulunduğunu hatırlatırken bunlar arasında TRT Muhabiri Metin Turan ile birlikte ismini şimdi hatırlayamayacağım TRT Arapça’nın Arap asıllı bir muhabirinin de bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Bildiğimiz kadarıyla 10 civarında gazeteci vardır. Bunlar içeride mahsur durumdadır. İki şeyden korkuyorlar. Kendilerini muhasebe eden güçler rejime bağlı güçlerdir. Bunlar dışarıya çıkınca ya tutuklayacak ya infaz edeceklerdir. İçeride kalırlarsa, kalmaya direnirlerse içeride öldürmek amacıyla maalesef bir vahşet daha yaşanacaktır. Bu ihtimal dahilindedir. İkisini de büyük bir endişe ile takip ediyoruz. Entresandır. Bizim Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü dün bir bildiri yayınlayarak, Mısır’a gidecek gazetecilerin dikkatini çekmiştir. ’Güvenli değildir, tedbirinizi alın’, ’Hatta gitmeyin’ şeklinde. Fakat oradaki muhabirlerimiz bu talimatın dışında kaldılar. Görev icabı orada bulunuyorlardı. Dışişleri Bakanımız biraz önce İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Başkanlığı görevini yürüten Ekmeleddin İhsanoğlu’nu arayarak olaya müdahale etmesini istedi. Rejimle nezdinde girişimlerimizi devam ediyor. Umarım ki camidekiler salimen dışarı çıkarlar, kendileri hakkında kötü bir işlem yapılmaz. Basın mensupları açısından meseleye baktığımda büyük hassasiyet ve endişe içindeyiz. Sivil insanlar açısından baktığımızda da birkaç bin ölüyü hatırladığımız için büyük bir endişe içindeyiz. Dileriz Mısır’da hepimizi üzen bir olayla karşılaşmayız."

Haberin Devamı