Konuşmayı unuttum!
90 gün betonda yattım kimseyle konuşmadım
Halep’te haber peşinde koşarken Ramazan Bayramı’nda esir alınan gazeteci Cüneyt Ünal, önceki gün kendisini Şam’da teslim alan CHP heyeti ile birlikte Hatay’ın Yayladağ ilçesindeki sınır kapısından Türkiye’ye giriş yaptı. Sınır kapısında eşi Nuran’la sarmaş dolaş ağlayan Ünal, “90 gün kimseyle tek kelime konuşmadım. O yüzden konuşurkan çok zorlanıyorum” dedi...
CHP milletvekilleri, Ehl-i Beyt Kültür ve Dayanışma Vakfı (EHDAV) Başkanı Ali Yeral ile bazı basın kuruluşlarının temsilcilerinin yer aldığı 9 kişilik heyetin girişimleri sonucu özgürlüğüne kavuşan Cüneyt Ünal, önceki gün Şam’da serbest kaldıktan sonra geceyi Lazkiye’de geçirdi. Güvenlik nedeniyle sınırdan Türkiye’ye girişleri ise dün gerçekleşti. Lazkiye’den yarım saatlik yolculukla sınır Yayladağ Sınır Kapısı’na ulaşan Cüneyt Ünal, göz yaşlarını gizlemek için sık sık yüzünü elleriyle kapattı, yanındaki milletvekilinin elini sıkıca tutarak yürümeye çalıştı.
Heyecanlı bekleyiş
Ünal’ın giriş yapacağı Yayladağı Sınır Kapıs’ında önceki akşam başlayan heyecanlı bekleyiş, dün saat 11.00 sıralarında yerini sevinç naralarına bıraktı. Vali Yardımcısı Orhan Mardinli’nin başkanlığında bir resmi heyetin de bulunduğu karşılama grubunun bekleyişi sırasında, Suriye tarafında ateşlenen topların sesleri de bu noktada duyuldu. Ünal ve beraberindekiler pasaport işlemleri için gümnük kapısına girdiğinde, 1 dakika bile beklemeye sabrı kalmadığını söyleyen eşi Nuran Ünal da arka kapıdan binaya alındı.
Ve kapıdan geçti
Cüneyt Ünal, gümrük kapısında gazetecilere açıklamalarda bulunurken, 3 ay boyunca bir hücrede olduğunu söyledi. Ünal, “Hiç kimseyle konuşmadığım için şimdi de konuşmakta güçlük çekiyorum. Kusura bakmayın. Şimdi çok mutluyum. Ülkeme geldim, özgürlüğüme kavuştum. Ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Meslektaşlarıma, milletvekillerine, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine teşekkür ediyorum” dedi.
‘İlk kez dün ısındım’
Ünal, 2 metrekarelik bir hücrede tutulduğunu, gözünü kapatırken ve açarken karşısında sadece soğuk bir duvar gördüğünü söyledi ve “Bir battaniye ile beton bir zeminde yatıyordum. İlk kez dün akşam sıcak bir yatakta yattım” diye konuştu. Eşi Nuran Ünal da 90 günden bu yana çok kötü günler geçirdiğini, eşini kendisine kavuşturanlara ve bu sürede gece-gündüz yanında olanlara teşekkür etti.
Cumali Ünal’ı kurtarmak üzere girişimlerde bulunan ve başarı sağlayan heyet adına konuşan CHP Milletvekili Refik Eryılmaz da şunları söyledi:
‘Başar’ı da istedik ama’
“Biz ikisi için (Cüneyt Ünal ve Beşar Fehmi Kadumi) gittik. Kadumi konusunda bir bilgileri olmadığını belirttiler. 24 saat içinde haber bekliyoruz. Bu girişimimizde hiçbir siyasi kaygı ve menfaate girmedik. Bize destek veren herkese, genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ne teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bundan sonra, Türkiye’deki gazetecilerin serbest kalmasına bir katkı olacağını sanıyoruz.”
Ünal polise ifade verdi
Cüneyt Ünal, Yayladağı Gümrük Kapısı’nda yapılan basın toplantısı ardından CHP’li Milletvekilleri ve eşi Nuran Ünal ile birlikte Antakya’ya geçti. Antakya Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Hatay Emniyet Müdürlüğü’ne giderek ’mağdur’ sıfatıyla ifade verdi.
Soylu: CHP Esad ile yakalandı
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Çankırı’da partisinin il danışma meclisi toplantısında yaptığı konuşmada, CHP milletvekillerinin kendi tuzaklarına düştüklerini söyledi: ”Türkiye’nin almış olduğu bu onurlu tavrı, doğru ve hakkaniyete dayalı tavrı eleştiren CHP ve milletvekilleri, AK Parti’nin çok uzun zamandır söylediklerini doğrulamıştır. Yani bir zalimin zulmünü teyit etmiştir. 90 gün hücrede yatan, o kardeşimizi getirdikleri için teşekkür ederim. Ama AK Parti’nin bütün dünyaya haykırdığı, Türkiye’de uzun zamandan beri ortaya koyduğu ve Esad’in zulüm ortaya koyan bir insan olduğunu, kendi insanlarını katleden kendi insanın 150 bininin sadece Türkiye sınırına taşırtan ve orada Türkiye’nin kucak açtığı bu tabloyu görmezden gelen orada Türkiye’ye sığınan insanları hakir gören, onları başka sıfatlarla itibarsızlaştıran CHP, maalesef kendi oyununa ve tuzağına düşmüştür. CHP başından beri stratejik ortağı olarak gördüğü Beşşar Esad ile birlikte dün itibariyle bütün dünyaya yakalanmıştır.”
Diktatörle kol kolalar
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de CHP’li milletvekillerinin Esad’la fotoğraf çektirmesini eleştirdi: “Tutuklu bulunan gazeteci arkadaşımızın, Suriye’den kurtarılıp getirilmesi taktire şayan bir hareket ve davranıştır. Bunu kimin yaptığını sorgulamayız. Kimin ne imkanı ne gücü varsa, zorda olan, özgürlüğü kısıtlanmış olan gazeteci de olsa, bir vatandaş da olsa onu kurtarmak insani görevidir. Buna böyle bakmamız gerekiyor. Ama bu olayı siyasallaştırdığımız zaman CHP bu işin altında kalır. Yani kol kola olunacak başka lider mi yok dünyada? Ana muhalefete böyle bir diktatörle kol kola olmayı yakıştıramayız.”