'Komutanları görevden alacaktım ama...'

28 Şubat soruşturmasında ifade veren Tansu Çiller, darbeyi öğrendikten sonra dönemin G.Kurmay Başkanı Karadayı ile Uludağ’da gizlice görüştüğünüsöyledi. “Demirel’in tutumu yüzünden generalleri emekli edemedik” dedi

Refahyol hükümetinin başbakan yardımcısı Tansu Çiller, 15 yıl sonra ‘mağdur’ sıfatıyla savcıya ifade verdi. BÇG’nin hedefinin Doğru Yol Partisi olduğunu söyleyen Çiller, “İrticacı değilim ama beni de partimi de fişlemişler. CIA ajanı olduğum, Amerika’ya kaçacağım yönünde haberler yaptırıldı. Tek amaç bizi yıpratmaktı” dedi

28 Şubat soruşturması kapsamında soruşturmayı yürüten TMK’nın (Terörle Mücadele Kanunu) 10. maddesiyle görevli savcı Mustafa Bilgili, 28 Şubat sürecinde Refah-Yol hükümetinin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller’e, soruşturma kapsamında ifade vermesi için davetiye gönderdi. Bunun üzerine Çiller, dün Ankara Adalet Sarayı’na gelerek “mağdur” sıfatıyla, soruşturma savcısı Bilgili’ye ifade verdi.

BÇG belgelerine şaşırdı

Çiller, savcı Bilgili’nın odasında 2.5 saat kaldı. Edinilen bilgiye göre ifadesinde, o dönemde hakkında yazılan haberlerin belli bir grubun işi olduğunu, imajını sarsmak için yapıldığını söyledi. BÇG’nin (Batı Çalışma Grubu) faaliyetlerinin tamamının DYP’yi, hükümeti, kendisini ve ailesini mağdur ettiğini belirten Çiller, BÇG’ye ait bazı belgelerden haberdar olmağını, soruşturma dosyasında gördüğünde çok şaşırdığıni söyledi. Çiller’in en dikkat çekici ifadesi ise şu sözler oldu: “İrticacı değilim ama beni de partimi de fişleyerek işlem yapmışlar. BÇG’nin çalışmasıyla hükümet düşürüldü. Bir takım unsurlarla milletvekili aritmetiği değiştirildi.” İfadesinde kendisi aleyhine yapılan haberlere de değinen Çiller, “CIA ajanı olduğum, Amerika’ya kaçacağım yönünde haberler yaptırıldı. Örtülü ödenek iddiaları gündeme getirildi. Yurt dışına çıkacağım iddia edildi. İkna odalarında korku ile 45 DYP’li vekil partimden koparıldı. Tek bir amaç vardı, beni ve partimi yıpratarak hükümeti yıkmak” dedi.



Uludağ’daki görüşme

Çiller’in BÇG tarafından 28 Şubat sürecinde yapılan fişleme ve faaliyet raporlarıyla ilgili Genelkurmay Karargahı’na çıktığını da soruşturma savcılarıyla paylaştığı öğrenildi. Çiller savcılık ifadesinde şunları söyledi: “Darbe hazırlıklarını Meral Akşener vasıtasıyla öğrendik. BÇG tarafından yapılan anti demokratik uygulamalara ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’ya çıkarak, ‘Sayın Paşam BÇG’ye ilişkin ortaya çıkan bir takım unsurlar rahatsızlık verici bunlar demokratik değil’ dedim. Uludağ’da da bir görüşme yaptık. Bu sürecin içindeki askerlerin tasfiye edilmesini istedim ancak Karadayı buna sıcak bakmadı.”

‘Yeterli imzaya rağmen’

Çiller, Erbakan’ın istifasından sonra Cumhurbaşkanı Demirel’in “Yeterli imzayı toplayan gelsin” dediğini, ancak kendilerinin Refah Partisi ile yeter sayıda imza toplamalarına rağmen Demirel’in hükümeti kurma görevini kendilerine vermediğini aktardı. Çiller, Refahyol’dan önce de ANAP lideri Mesut Yılmaz’ın kendisine “Asker dahil herkes birlikte hükümet kurmamızı istiyor” dediğini söyledi.



‘Parayla istifalar’ soruldu

28 Şubat sürecinde çok sayıda DYP’li vekil de partisinden istifa ederek, ANAP gibi çeşitli partilere geçmişti. Darbeleri Araştırma Komisyonu, bu vekillerin hesaplarını inceleme kararı almış ve “Para karşılığı istifa ettiler’’ iddiasını araştırmaya başlamıştı. Çiller’in ise savcılık ifadesinde, bu konulara ilişkin sorulara da yanıt verdiği belirtilirken Çiller’in, ‘’İkna odaları kurularak bir takım adımlar atıldı’’ cevabını verdiği bildirildi.

Kimseden şikayetçi olmadı

Çiller’in, soruşturmada adı geçenler de dahil olmak üzere o dönemle ilgili kimseden şikayetçi olmadığı, bu durumu önümüzdeki günlerde değerlendireceğini ve ona göre hareket edeceğini söylediği öğrenildi.

‘Komutanları emekli edelim’ dedim, Demirel engelledi

Çiller, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i de topa tuttu. Savcıya verdiği ifadede, Başbakan Necmettin Erbakan’la yaptığı görüşmeden bahsetti. Çiller, BÇG belgelerini gördükten sonra askerlerin darbe hazırlığında olduğunu anladığını belirterek, şöyle dedi: “Başbakan Erbakan’a Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarını emekli etmeyi ya da erken seçime gitmeyi teklif ettim. Erbakan, askerleri emekli etmeyi Demirel’in kabul etmeyeceğini, erken seçimi Meclis’in onaylamayacağını söyledi.”

‘Şerefsiz onbaşı’yı yanlış anladılar

Çiller’in, Deniz Kuvvetleri’nde onbaşı rutbesiyle askerlik yaparken BÇG belgelerini Emniyet İstihbarat Dairesi’ne sızdırdığı öne sürülen Kadir Sarmusak’a yönelik “şerefsiz onbaşı” dediği iddia edilmiş, bu sözlere askeri kanattan tepkiler gelmişti. Verdiği ifadede bu sözlerden de bahseden Çiller, o sözleri tüm askerleri kastederek söylemediğini, askerleri yerme gibi bir amacının olmadığını, fakat yanlış anlaşıldığını söyledi.

Bugün sadece dinledim komisyonda konuşacağım

İfadesinin ardından personel kapısından çıkan Çiller, basına verdiği ifade hakkında açıklama yaptı. 7 Kasım’da da TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nun 28 Şubat süreciyle ilgili sorularını yanıtlaması beklenen Çiller, birkaç gün önce savcının kendisini aradığını söyledi ve şöyle dedi: “Kendisinin 28 Şubat sürecine ilişkin geniş kapsamlı çalışma yaptığını ve bu çerçevede özellikle bizimle ilgili çok ciddi mağduriyet unsurları gördüğünü ifade etti. Kendisi bizi davet etti. Bugün o davete icabet ettim. Kendisini dinleme imkanım oldu. Gerçekten çok geniş kapsamlı bir soruşturma ve bir çalışma süreci tamamlanıyor.”

‘Tarih farklı yazıldı’

“O dönemin hükümetinin özellikle Doğru Yol Partisi kanadı hedef seçilmiş. Birinci amaç olarak Doğru Yol Partisi’ni çökertmek için Batı Çalışma Grubu kapsamlı bir çalışma sürdürmüş. Bunu yapmak için bu partinin genel başkanını o dönemde örtülü ve doğrudan yıpratabilmek için her türlü haber ve imkanın kullanılması gerektiğini, birinci amaç olarak belirlemişler. Yine bu sürecin sonucunda Refah Partisi kapatıldı. Sonuç itibariyle hükümet düşürüldü. Yine görülüyor ki bu dönemde her darbede olduğu gibi en fazla mağdur olan milletimiz olmuştur. Bu yakın tarih, çok farklı yazılmış, millet farklı algılatılmıştır.”

‘Vekil ikna odaları’

“Sonuçta bir dönem demokrasi dışı yöntemlerle ve milletin Meclis’e yolladığı aritmetik tahrip edilerek milletvekili ikna odaları kurularak, milletvekili transferleriyle yeni hükümet kurdurulmuş ve bizim içinde bulunduğumuz hükümet düşürülmüştür. Bütün bunların hepsinden daha önemli olan milletin mağduriyetidir. Çünkü, millet bu aşamada sadece milli iradenin ipotek alındığı bir dönemi yaşamamış, batırılan bankalarla, fakirleştirilen ülkeyle trilyonla ifade edilen miktarları bir yük olarak üstüne almış ve bunun acısını çekmiştir.”

‘Belgelere şahit oldum’

“Toplanan bilgileri gördüm. Belgelere şahit oldum. Bugün görüşlerimi açıklamak yerine yargı sürecinin devam ettiği bir ortamda bu görüşlerimi daha ileride davet edilmiş olduğum Meclis Araştırma Komisyonu’nda ifade etmeyi daha verimli buluyorum. Orada elbette, buradan çıkarılacak olan dersleri, bu kapsamda yapılması gerekenleri hep birlikte tespit edeceğiz. Bütün görüşlerimi milletle ve kamuoyuyla paylaşırken ülkemizin ihtiyaç duyduğu milli birlik ve beraberlik ruhuna ve yeni nefret tohumları atılmamasına özen göstererek bu derslerden çıkacak olan yapılabilecekleri ortak paydalarda konuşarak yapmanın milletin beklentisi olduğunu düşünüyorum. Bu konuda umudum devam ediyor. Ve bütün bu görüşlerimi alınabilecek dersleri bu ruhla milletle ve bundan sonraki nesilleri adına kamuoyuyla paylaşmayı gerekli görüyorum.”

Siyasete dönecek mi?

Ankara’ya gelişinde Esenboğa Havalimanı’nda Çiller’i DP Genel Başkanı Gültekin Uysal ve bir grup partili karşıladı. Uzunca bir süredir Çiller ile mesafeli olan eski Devlet Bakanı Ufuk Söylemez de Çiller’i karşılayan heyetteydi. DP’nin kasım ayında yapılması öngörülen olağan kongresi öncesi, Çiller ismi yeniden ön plana çıktı. Partinin şu anki etkin olmayan durmundan yakınan DP’liler, önümüzdeki kongreye yönelik Çiller’in aktif siyasete döneceği umudunu dillendiriyor...

28 Şubat’ta 61 tutuklu

12 Nisan 2012’de “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren devirmek, hükümetin görevlerini kısmen veya tamamen engellemek, engellemeye teşebbüs etmek, darbeye teşebbüs etmek” suçlarından gözaltılar başladı. Soruşturma kapsamında 6 operasyon yapıldı ve aralarında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, emekli Orgeneral Teoman Koman, Genelkurmay eski Genel Sekreteri Erol Özkasnak gibi önemli isimlerin de olduğu 61 kişi tutuklandı.