Kızılay Başkanı ateş püskürdü!

Türk Kızılayı İlkyardım Eğitim Merkezleri 9'ncu Koordinasyon Toplantısı, Samsun'da gerçekleşti. 22 ilde bulunan Türk Kızılayı Şube Başkanlıkları bünyesindeki 26 ilkyardım Eğitim Merkezi temsilcilerinin katılımıyla yapılan toplantıya Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar da katıldı. İlk olarak kürsüye çıkan Türk Kızılayı Samsun Şube Başkanı Mustafa Keskin, kurumlarının Samsun ve bölgedeki çalışmaları hakkında katılımcılara bilgi verdi.

Keskin'in ardından Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar konuştu. Soma'da yaşanan maden faciasındaki çalışmaları hakkında bilgiler veren Akar, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Binali Yıldırım'ın Türk Kızılayı İstanbul Şube Başkanı olan kardeşi İlhami Yıldırım'ı eleştirdi.

'AYRIMCILIĞA TAHAMMÜLÜ OLMAYAN KURULUŞUZ'

Türk Kızılayı İstanbul Şube Başkanı İlhami Yıldırım'ın Okmeydanı'ndaki olaylarla ilgili attığı, 'Eğer arpanız fazla geldiyse o arpayı önünüzden almayı da biliriz. Arpa taşıyanları da biliriz. Ya bu ülkede eşek gibi sessizce yaşayacaksınız ya da defolup gideceksiniz. Sizlere her kim destek oluyor, yüz veriyorsa da şerefsizdir. Biz bu ülkeyi molotofla, tabancayla, havai fişekle, taş sopayla değil, Nene Hatunlarla, yırtık ayakkabıyla savaşarak kurduk. Size mi vereceğiz' twitlerini eleştiren Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar şunları söyledi:

"Soma’daki felaketin ilk saatlerinden itibaren Manisa ve İzmir Şube Başkanlarımızla birlikte bölgeye gittik. Soma Şube Başkanımız da orada bize katıldı. Türk Kızılayı olarak Soma’da Kızılayımız’ın yüzünü ağartan bir operasyon yaptık. Zaten bu basına da yansıdı. Şu söyleyebilirim ki, Soma’da göstermiş olduğumuz yardım faaliyeti, Türk Kızılayı’nın Türkiye çapındaki görünürlüğü noktasında yüzde 20-25 artış sağladı. Biz diğer operasyonlarda yaptığımızın binde 1’ini bile Soma’da yapmamamıza rağmen, algı yönetimi bizi Türkiye’nin en üst noktasına getirdi. Daha sonra kazandığımız büyük puanlardan bir kısmını da maalesef İstanbul Şube Başkanımızın sarf ettiği densiz birkaç cümle yüzünden kaybetmek durumunda kaldık. Bu bakımdan da üzgün olduğumuzu, gereken tahkikatın başladığını, müfettiş raporları geldikten sonra bu konuyla alakalı gereken tedbirleri alacağımızı söylemek istiyorum. Ben o yazının mahiyeti şöyleydi böyleydi diye bir şey söyleyemem. Ama basın da buradayken Türk Kızılayı, değil Türkiye’de dünyanın hiçbir coğrafyasında hiçbir ayrımcılığa tahammülü olmayan bir kuruluştur. Kaldı ki bizim kendi ülkemiz içerisinde insanları kategorize etmemiz mümkün değil. Böyle bir ayrıma da karşıyız."