Kırmızılı kadın davasında ilginç diyalog!

Gezi Parkı eylemleriyle ilgili davanın duruşması İstanbul 18. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Kamuoyunda kırmızılı kadın olarak bilinen Ceyda Sungur’a biber gazı sıkan polis memuru Fatih Zengin, duruşmaya katılmadı.

Duruşma salonunda Hakim Muzaffer İren ile Fatih Zengin’in avukatı Ayşe Memetoğlu arasında ilginç diyalog yaşandı.

Hakim İren, sanık polisin avukatına “Müvekkiliniz nerede?" diye sordu.

Avukatın "Müvekkilim raporlu" diye yanıt vermesi üzerine Hakim, "Yine mi?" diye sordu.

Avukat Memetoğlu da "Müvekkilim bronşit rahatsızlığı nedeniyle raporludur" dedi.

KARARLAR

Mahkeme heyeti, yakın mesafeden sıkılan biber gazının etkilerinin tespit edilebilmesi için Ceyda Sungur'un Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine karar verdi.

Mahkeme, sanık polisin bir sonraki duruşmada hazır edilmesini istedi.

Sorumlular hakkında yapılan suç duyurusuna ilişkin soruşturma evraklarının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan, olaya ilişkin tüm görüntü kayıtları ile Mülkiye Teftiş Kurulu'nun soruşturma evraklarının ise valilikten istenmesine hükmeden mahkeme, duruşmayı erteledi.

SUÇ DUYURUSU

Ceyda Sungur'un avukatı İlkay Bahçetepe, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve dönemin Çevik Kuvvet Şube Müdürü hakkında suç duyurusunda bulunda.

İKİ YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Gezi Parkı eylemleri sırasında, 28 Mayıs 2013'te İstanbul Teknik Üniversitesi Taşkışla Kampüsü civarında çok sayıda göstericinin katılımıyla eylem yapıldığı belirtilerek, gösteriye katılmak amacıyla olay yerine giden Ceyda Sungur'a ve etraftaki bazı kişilere, herhangi bir uyarı yapılmadan sanık polis tarafından biber gazı sıkıldığı kaydediliyor.

İddianamede, şüphelinin biber gazını kullanırken ''toplumsal olaylarda görevlendirilen personelin hareket, usul ve esaslarına dair yönerge ile göz yaşartıcı gaz silahları ve mühimmatları kullanım talimatlarına'' aykırı hareket ettiği savunularak, eylemin bir bütün halinde "görevi kötüye kullanma" suçunu oluşturduğu aktarılıyor.

"Şüphelinin savunmasının oluş ve dosya kapsamına aykırı olduğu ve bu nedenle üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmaktadır" ifadesi yer alan iddianamede, polis memurunun "görevi kötüye kullanmak" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

İddianameyi kabul eden İstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın "görevi kötüye kullanmak"tan Türk Ceza Kanunu'nun 257/1 maddesi kapsamında 1 yıldan 3 yıla kadar cezalandırılmasının istendiği ve 8 Aralık 2010 tarihinde maddeye ilişkin değişiklik yapılarak ceza üst sınırının 2 yıla indirildiğini belirterek, bu durumda davaya bakma görevinin Sulh Ceza Mahkemesi'nde olduğunu kaydetmişti.

İstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararı vererek dosyayı gönderdiği İstanbul 18. Sulh Ceza Mahkemesi, davayı kabul ederek sanığı, 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılamaya başladı.