'Kimliğin çalındı, bankada işlem yapılıyor' yalanıyla dolandırdılar
Kayseri'de, Mevlidiye (49) ve Hüseyin Civelek (54) çifti, umre için biriktirdikleri 188 bin lirayı, kendilerini 'Kimliğin çalındı, bankada işlem yapılıyor' yalanıyla arayan telefon dolandırıcılarına kaptırdı. Hüseyin Civelek, şüphelilerin eşiyle telefonda konferansla görüştürdüğünü de söyleyerek, "Beni arayarak, 'Kimliğin ile kredi çekmeye uğraşıyorlarmış, 2 tane şüpheli var' dediler. Bankaya gönderdiler. Dişimle tırnağımla biriktirip bu hale getirmiştim. Kısmet olmadı. Eşimle umreye gitmek için 1 yıldır uğraşıyordum" dedi.
Kentte yaşayan bina görevlisi Hüseyin ve Mevlidiye Civelek çifti, haziran ayında gitmeyi planladıkları umre için para biriktirdi. Hüseyin Civelek'i 12 Şubat'ta 'Kimliğin çalındı bankada işlem yapılıyor' yalanıyla dolandırıcılar aradı. Kendisini, polis olarak tanıtan dolandırıcılar, Civelek'in önce bankaya sonra da adliyeye gitmesini istedi. Ardından Hüseyin Civelek'e, adliyenin önüne geldiğinde orada beklemesi söylendi. Daha sonra da Mevlidiye Civelek'i arayan dolandırıcılar, 'Eşin bize evinizde altın ve bankada paranız olduğunu söyledi, onları dolandırıcılar çekiyor, onlar çekmeden bize gönder biz size geri vereceğiz' dedi. Ardından da konferans görüşmesi yaptıran dolandırıcılar, çiftin birbirine güvenmesini sağladı. Mevlidiye Civelek, 97 bin 550 TL değerinde altını ve bankadaki 90 bin 920 bin TL nakit olmak üzere yaklaşık 188 bin TL'yi dolandırıcıların gönderdiği hesaba yatırdı. Ardından dolandırıcılar Hüseyin Civelek'i 170 bin TL kredi çekmesi için tekrar bankaya yönlendirdi. Civelek'in hareketlerinden şüphelenen bankacı durumu fark edip işlemleri durdurdu. Bir süre sonra dolandırıldığını anlayan çift, polise başvurdu. Ekipler, telefon dolandırıcılarının yakalanması için çalışma başlattı.
'EŞİMLE BENİ TELEFONDA KONFERANS YAPTIRDILAR'
Yaşadıklarını anlatan Hüseyin Civelek, "Saat 11.00 sıralarında beni arayarak, 'Kimliğinle kredi çekmeye uğraşıyorlarmış, 2 tane şüpheli var' dediler. Beni bankaya gönderdiler ve '50 metre kalınca haber ver' dediler. Ben de buradan bankanın önüne gittim. Sonra orada olmadığını söyleyerek adliyenin önüne gitmemi söylediler. Adliyenin önüne gittim. 'Seni oradan saat 14.30'da gelip alacaklar' dediler. Tekrar telefon açıp, bankaya gitmemi ve kredi çekmemi söylediler. O anda 'Korkacak bir şey yok eşinin yanında polisler var, eşine 250 bin TL verdik' dediler. Eşimle beni telefonda konferans yaptırdılar. Onunla da yüzleştik. Eşime, 'Parayı aldın mı?' dedim. O da 'Aldım' dedi" ifadelerini kullandı.
'190 BİN TL GİTTİ, HALA İÇİM YANIYOR'
Dolandırıcıların kendi telefonu üzerinden eşinin telefonuna ulaştığını söyleyen Civelek, "Haziran ayında umreye gidecektim. Dişimle tırnağımla biriktirip bu hale getirmiştim. Kısmet olmadı. Bu parada böyle gitti. Eşimle umreye gitmek için 1 yıldır uğraşıyordum. Hemen hemen 190 bin TL gitti. Krediyi çekmeden uyandım. Bankaya kredi çekmek için gittiğimde, bankacı durumumdan şüphelenip '170 bin TL'yi kime vereceksin' dedi. Anlattım. Bankacı bana 'Arkadaşın da olsa bu parayı gönderme, iptal ediyorum' dedi. Öyle deyince de güvenlikler geldi. İşlemi durdurdular. Kredi çekseydim 300 bin TL kesin gidecekti. Umreye gidecektim içimde kaldı. Umreye gitmeyi çok hayal etmiştim. Kısmet olmadı. Eşim, evdeki altınları da kuyumcuda bozdurup dolandırıcıların hesabına yollamış" diye konuştu.
'HİPNOTİZE EDİLMİŞ GİBİ OLDUM'
Mevlidiye Civelek ise olayı anlatarak şöyle konuştu:
"Telefonda bana, 'Eşin bize, birikmiş altınların olduğunu söyledi, bankada da üzerine yatırılmış para varmış, onları dolandırıcılar çekiyor, onlar çekmeden bize verin, biz geri eşine iade edeceğiz, eşin yanımızda' dediler. Ne yaptığımı bilemedim. Hipnotize edilmiş gibi oldum. Altınları alıp sarrafa götürdüm ve bozdurdum. 90 bin TL altınlar tuttu. 100 bin TL'ye yakın da umre için biriktirdiğimiz para vardı. Umreye gitmek için çok heveslenmiştik. Halen içim yanıyor. Altınlarımız ve umre paramız gitti. Her şeyimizi elimizden aldılar. Dolandırıcılar, 'Eşin yanımızda parayı hesabımıza aktar, eşin yanımızda geri vereceğiz' dediler. Eşimle beni telefon konferansında konuşturdular. Eşim, 'Ben savcılıktayım ifade veriyorum' dedi. Ona öyle söylettirmişler. Ona, 'Hanımının yanında polisler var her yere polislerle birlikte gidiyor' demişler. Ama hiç polis göndermediler. Bizi kandırıp paralarımızı aldılar."