Gazete Vatan Logo

Kılıçdaroğlu'ndan çarpıcı asgari ücret açıklaması

Kılıçdaroğlu'ndan çarpıcı asgari ücret açıklaması

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Asgari ücret yılbaşında bin 300 lira oldu. Asgari ücretli kardeşim kimin sayesinde bu artışı aldığını sormalı. Oturup sorgulayacaksın beni kim düşündü. Soruyu vicdanına sorarsan eminim vicdanın sana CHP cevabını verecektir.

İki kazık attılar sana. Senin aylığından işsizlik sigortası aylığına para kesiliyor. Senin paranla sana propaganda yapılıyor. Buna itiraz etmesi gereken sendikalar. Onlar senin haklarına sahip çıkmak yerine Kamboçya'ya gezmeye gidiyorlar. Senin hakkını savunan yok, senin hakkını emekten yana olan biz savunuyoruz, bunu sakın unutma işçi kardeşim.

"İĞNEDEN İPLİĞE HER ŞEYE ZAM GELDİ"

Daha asgari ücretini almadan iğneden ipliğe her şeye zam geldi. Zam alacağım diye sevinirken mutfağın yangın yerine geldi. Zam yaparak yönetilen başka bir ülke var mı? Her şeye zam yaptınız. Daha bin 300 liranın cebini görmediği süre içinde mutfağında yangın çıkardılar. Bunu daha iyi önümüzdeki günlerde göreceksin. Belki şunu diyeceksin; keşke bu zammı yapmasalardı mutfağımda bu kadar yangın olmasaydı.

TERÖR OLAYLARI

Haberin Devamı

Güneydoğu'da, Doğu'da ne oluyor? Bulunduğunuz kenti düşünün 10 gün sokağa çıkma yasağı olsa, önce sen isyan edersin. Hangi yetki ile böyle bir karar veriyorsun. 2002'de iktidara geldiklerinde terör diye bir şey yoktu. Kendine bu soruyu soracaksın vatandaşım. Kim yönetiyor bu ülkeyi. Kabahat PKK'da diyecekler, bizi kandırdılar diyecekler. Kandırılan bir hükümetten bu ülkeye hayır gelmez. Bu sorunu çözmek istiyorsan adres İmralı değil, Meclis dedik. Sorunun çözümü TBMM'dedir. Bu sorunu çözmek için samimi dürüst olacaksınız, gizli kişisel ajandanız olmayacak, millete hesabını veremeyeceğin vaatlerin altına girmeyeceksin. İdris Baluken açıklama yaptı, 'bize özerklik sözü verdi' diyor. Hükümet kanadından bir itiraz yok. Millete bilgi vereceksin. Maden toplumsal uzlaşma ile çözülecek bu sorun, vatandaşa bilgi vereceksin.

7 Haziran'dan sonra pim çekildi. Bölge bir ateş yumağına dünüştü. Sen sorunu bile kendi çıkarın için kullanıyorsun, oradaki ölümleri bile kendi çıkarın için kullanıyorsun. Analara yalancı bir bahar yaşattılar. Analar ağlamayacak dediler, kimse itiraz etmedi. 7 ile bağlı 17 ilçede sokağa çıkma yasağı var. 1.3 milyon kişi sokağa çıkma yasağından etkileniyor. 200 bin kişi mülteci durumuna düştü. 151 sivil hayatını kaybetti. Bütün bunların sorumlusu kim? Bunların sorumlusu ülkeyi yönetenler. Kahvaltıda öldürülen Melek anneyi düşünün. O kadının ne suçu vardı? Kim sorumlusu bunun? Yazık değil mi bu ülkeye, o kadına, çocuklarına yazık değil mi? Size defalarca dedik, yanlış adrese gidiyorsunuz diye. Devleti yönetenler 3 gün sonrasının hesabını yapmak zorundalar. Elin oğlu 50 yıl sonrasının hesabını yapıyor. Şehirler silah deposuna dönüşmüş, biliyorsun. Zorla hendek kazdırıyorsun, sen biliyorsun. Prefabrik konut yaparsın, vatandaşları oraya alırsın, terörle mücadele edersin. Bunlarda akıl da yok. Bu sorunun çözümü için bize hangi görev düşüyorsa biz bunu yapmaya hazırız. Bize CHP engel oluyor diyorlardı, ne zaman engel olduk. Size akıl verdik, yol gösterdik onu bile yapmadınız.

Geçen hafta TÜRGEV'in malı nasıl götürdüğünü açıklamıştım. TÜRGEV'e bağış yapan bütün şirket ve kurumların listesini açıklayın. Bu kamu yararına ise milletten gizli ne var? AKP müzik kutusu gibidir, kim parayı atarsa onun müziğini çalar. Bana yazı yazan TÜRGEV avukatı siz de gelin bize yardım yapın diyor. Size yardım eden ediyor, izin verdin ve biz de yoksullara öğrencilere yardım edelim.

Davutoğlu randevu aldı, geldi. Kendilerini karşıladık. Anayasa konusunu görüştük. Başkanlıkla igili hiçbir ayrıntı vermedi. Neyi öneriyorlar şu ana kadar anlayabilmiş değilim. Kİmse unutmasın, CHP demokrasiden yanadır. Davutoğlu'na şunu sordum. Bu anayasada sizin görev yapmanızı engelleyen bir şey var mı? Yok dediler. Bugün basın hür mü diye sordum. İki gazeteci arkadaşımız haber yaptıkları için Silivri Cezaevi'nde. Sayın Davutoğlu'na Cumhurbaşkanı'nın yetkilerinin fazla olduğunu söyledim. "

Haberin Devamı