Kılıçdaroğlu: Yapmazsanız namertsiniz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisin grup toplantısında konuştu. Dokunulmazlıklara ilişkin Kılıçaroğlu, "Meclis'te bir dokunulmazlık olayı, kavgalardır, dövüşlerdir gidiyor. Bu iktidar partisi asla samimi, doğru bir parti değil. Diyorlar ki "Bütün dokunulmazlık dosyalarını getiriyoruz" Ama Davutoğlu onun dokunulmazlığı devam edecek. Benim kalkacak. Kaldırmazsanız namertsiniz diyorum. Davutoğlu ben korkuyorum diyor. Be etkisiz elaman hodri meydan diyen sensin. Niye kaldırmıyorsun. Benim de dokunulmazlığım kaldırılsın diyemiyor. Çünkü abisi izin vermiyor. Egemen Bağış, Muammer Güler, Zafer Çağlayan'ın dokunulmazlığı kalkmıyor. Şimdi Davutoğlu'na seslenmiyorum; namuslu bir adamsan, altını çiziyorum. Yolsuzluklardan şikayet ediyorsa bunların gel dokunulmazlığını kaldıralım. Bunların bir abisi var. "Laiklik kaldırılsın Şeriat gelmeli" diye. Şeriat gelmediği için bunlar aslında çok memnunlar. Çünkü Şeriat gelse kolu kesik bir AKP ordusu ile karşılaşacağız" dedi. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'ne ilişkin Kılıçdaroğlu, "Üzülerek söyleyeyim basın özgürlüğünde sınıfta kalan bir ülke olduğumuz için son derece üzgünüm. Son yayınlanan bir uluslararası istatistikte 180 ülke arasında Türkiye 151. Sırada. Geçen yıla göre 2 sıra birden geriledik. Afganistan, Çad, Uganda, Tanzanya, Kenya bizim önümüzde. Bu ayıbı Türkiye'den ancak ve ancak CHP kurtarabilir. Şu anda 33 gazeteci hapiste. 15'i tutuklu 18'i hükümlü. Kalemini satmayan gazeteciler başımızın üstünde. Onlara her türlü desteği vereceğiz. Ama iktidardan olup, kalemini, aklını kiralayanlara CHP asla gazeteci gözü ile bakmıyor. 7 bine yakın işsiz gazeteci var. İster destek verin ister vermeyin CHP iktidarında özgürce yazacaksınız, eleştireceksiniz. Tek isteğim kaleminizi kiralamayın, satmayın o kadar" dedi.
"PATLAYAN BOMBALAR NEDENİYLE TURİST GELMİYOR" DENİYOR
İşsizlik sorununa değinen Kılıçdaroğlu, "Sanamayın ki bütün çocuklar işsiz. Ankara'daki beylerinin çocuklarının bir eli yağda bir eli balda. Fakat, Mehmet efendinin oğlu işsiz. Üniversiteye bitirdi yine işsiz. Sana söz Mehmet efendi, önce senin çocuğuna iş bulacağım. Daha turizm sezonu açılmadı. Açılırsa 500 bin işsizimiz daha olacak. Ne olacak bu memleketin hali? Sosyal devlet dediğimiz devlet nerede? "Turistler gelmiyor. Patlayan bombalar nedeniyle" deniyor. Bomba niye patlıyor? Sen yönetmiyor musun? Yakalasana. Terör örgütlerine yardım ve yataklık yapanlardır. Bunun hesabını soracağız. Türkiye'nin imajı bozuldu. Türkiye uygar devlet olmaktan çıktı. Batılı bizim vatandaşlarımız dahil Türkiye'ye niye gidelim diyorlar, gelmiyorlar" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, bir çok kişinin seçim vaadi nedeniyle işe alındığını sonrasında işten çıkarıldıklarını da ifade etti.
"O ÇOCUK KAĞIT TOPLAMAYIP ELİNE SİLAH ALIP DAĞA MI ÇIKSIN?"
Kağıt toplayanlara ilişkin Kılıçdaroğlu, "Çankaya Belediyemiz çok güzel bir proje başlattı. Bunların tamamını sigortalı yapıyoruz. Tamamı emekli olacak inşallah zamanı geldiğinde. İktidar değil CHP'li beleyeler yapıyor. Peki o çocuk kâğıt toplamayıp da eline silah alıp dağa mı çıksın. Hırsızlık, yolsuzluk mu yapsın? İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır" dedi.
"FABRİKALARIN KAPATILDIĞI BÖLGEDEKİ ÇOCUKLARIMIZIN YÜZDE 99'U DAĞA ÇIKTI"
Doğu ve Güneydoğu'da bir çok fabrikanın kapatıldığına, işsizliğin arttığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Terör nereden kaynaklanıyor. O insanları işsiz bırakırsanız, işte bu tablo önünüze çıkar. Bitlis'in tütünü vardı. Fabrikalar kapatıldı. Çalış anlar kapının önüne konuldu. O bölgedeki çocuklarımız nereye gitti? Yüzde 99'u dağa çıktı. Bu tablo işte bu tablo. İşsizliğin olduğu bir ülkede toplumsal barışı sağlayamazsanız" dedi.
"BEN DİYARBAKIRLILARA SİTEM ETMEYECEĞİM DE KİM EDECEK?"
Kılıçaroğlu, "Diyarbakır'a fabrika değil, modern bir hapishane sözü verildi. Ben Diyarbakırlılara sitem etmeyeceğim de kim edecek? Sana fabrika değil hapishane yapacağım diyor. O da gidiyor oyunu veriyor. Tamam bize hapishane lazım diyor. Bu iktidar terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan bir iktidardır" dedi.
"DOKUNULMAZLIĞIMI KALDIRMAZSANIZ NAMERTSİNİZ"
Dokunulmazlıklara ilişkin Kılıçaroğlu şu ifadeleri kullandı: "Meclis'te bir dokunulmazlık olayı, kavgalardır, dövüşlerdir gidiyor. Bu iktidar partisi asla samimi, doğru bir parti değil. Sizin bütün inancalarınızı sömüren ve siyasetine ortak eden bir partidir. Diyorlar ki "Bütün dokunulmazlık dosyalarını getiriyoruz" Ama Davutoğlu onun dokunulmazlığı devam edecek. Benim kalkacak. Kaldırmazsanız namertsiniz diyorum. Davutoğlu ben korkuyorum diyor. Dokunulmazlığım devam etsin diyor. Be etkisiz elaman hodri meydan diyen sensin. Niye kaldırmıyorsun. Çık adam gibi benim verilemeyecek hesabım yok. Benim de dokunulmazlığım kaldırılsın diyemiyor. Çünkü abisi izin vermiyor. Bakanların da dokunulmazlığı kalkmıyor. E onlar malı götürüyor. Parti ile ortak. Eski bakanlar hani vardı ya Egemen Bağış … Allah'ın kitabı ile dalga geçen onların yanında şu anda. Muammer Güler, Zafer Çağlayan … Bunların da dokunulmazlığı kalkmıyor. Hırsız hırsızı korur düzgün adamı korumaz ki. Şimdi Davutoğlu'na seslenmiyorum; namuslu bir adamsan, altını çiziyorum. Yolsuzluklardan şikayet ediyorsa bunların gel dokunulmazlığını kaldıralım.
Bunların bir abisi var. "Laiklik kaldırılsın Şeriat gelmeli" diye. Şeriat gelmediği için bunlar aslında çok memnunlar. Çünkü Şeriat gelse kolu kesik bir AKP ordusu ile karşılaşacağız. Anayasa değişikliği olmadan bir kişinin dokunulmazlığını kaldırıyorsun. Çünkü onlar da bunu çıkmasını istemiyor milleti kandırıyorlar. Sen getirsene Efkan Ala'yı, "Ak Parti PKK ile doğrudan görüşüyor" diyen senin İçişleri Bakanın değil mi, getir dosyasını kaldır, gönder mahkemeye yüreğin varsa. Ama kaldıramıyor."