Kılıçdaroğlu: O bayrağı oradan sen indirdin sen
Kılıçdaroğlu, bayrak indirmeye ilişkin, “Bayrak inecek, bunların hepsi seyredecek. Bugün grup toplantısında celallenmiş. Ben söyleyeyim, o bayrağı oradan sen indirdin sen” dedi.
CHP grup toplantısında dün Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: Yarın 11 Haziran, bir yalanın yıldönümü. Başbakanlık koltuğunda oturan zat, ‘Camide içki içtiler, görüntülerini cuma göstereceğiz’ dedi. Aradan 52 cuma geçti. Peki bu yalanı neden söylüyor? İç çatışma çıksın diye. Yalan olduğu ortaya çıktığında yüzü kızardı mı kızarmadı. Kızarmaz. Bunun için yüz olması lazım.
- GÜVENLİK POLİTİKALARIYLA OLMAZ: 12 yıldır iktidarda bulunan AKP terör ve işsizlik sorununu çözmedi, yanından hep teğet geçti. Kürt sorununun çözümü konusunda CHP ne yapıyor diye soruyorlar. Bu konuda en tutarlı, en sağlıklı çözümleri üreten parti biziz. 89 raporunu yayımladığımızda kıyamet koptu ama bugün haklılığımız ortaya çıktı. İktidar bu sorunu çözemiyor. Salt güvenlik politikalarıyla bu sorunun çözülmeyeceğini 30 yıllık deneyim bize gösterdi. Bir metin hazırladık, 6 Haziran 2012’de AKP’nin kapısını çaldım. Dedim ki, ‘Bu sorunu çözmemiz lazım. Her türlü bedeli ödemeye hazırım’ demiştim.
- SÜREÇ İYİ GİDİYORSA İNSANLAR DAĞA NİYE ÇIKIYOR: Masanın bir ucunda Öcalan, diğer ucunda Erdoğan. İkisi konuşuyor, pazarlık yapıyorlar. Süreç başarılı olsa millet dağdan iner. Şimdi analar, Diyarbakır’da, ‘çocuklarımız dağa gidiyor’ diye feryat ediyorlar.
- O BAYRAĞI SEN İNDİRDİN SEN: Bir askeri birlik düşünün. Tel örgüler var. Tel örgülerden atlıyorsun, gidiyorsun, bayrak direğine çıkıyorsun, bayrağı indiriyorsun, alıyorsun, tekrar tel örgülerden geliyorsun bu tarafa. Başbakan ses çıkarmıyor. Cumhurbaşkanı da ses çıkarmıyor. Gazeteciler bana söylüyorlar, kıyameti koparıyorum, arkadan o da bağırıyor, ‘vay efendim bayrak nasıl inermiş’ Sana millet yetki verdi. Bayrak bir ülkenin onurudur, namusudur. Bugün (dün) grup toplantısında celallenmiş. ‘Vay efendim bayrak nasıl inermiş, asker hesabını verecekmiş’. Ben söyleyeyim, o bayrağı oradan sen indirdin sen. Bülent Arınç söylüyor. Arınç, ‘Sabırla olayları takip ediyoruz. Yoksa bayrak direğine çıkmaya çalışıp da o bayrağı oradan yere indirmeye cüret eden insana her halde cezası o anda verilebilirdi, eğer sabır olmasaydı’ diyor. Şu cümle çok önemli, ‘eğer hükümetin siyasi iradesine bağlılık olmasaydı...’ yani orduya talimat verdik, bayrak oradan inecek, asker ses çıkarmayacak. Arınç söylüyor, talimatı verdik, bayrak indi, asker seyretti.
- ESENDERE’DE DE İNDİRİLDİ, DÜŞTÜ DEDİLER: Ben nasıl sessiz kalabilirim? O bayrağı dalgalandırmak için yüz binlerce şehit verdik. Bayrak bizim kutsalımızdır. Sağa sola kıvırmasın, sadece olay bununla sınırlı değil. Esendere Gümrüğü’nde de bayrak indirildi. 7-8 tane memur bayrağın indirildiğini tutanağa bağlamıştı. O memurları Ankara’ya getirdiler. Eski bir tarihli tutanak tutup bayrak indirilmemiş de, aşırı rüzgardan bayrak düşmüş...
- EVREN’DEN FARKI APOLETLERİ YOK: Gelin, önce şu darbe yasalarını değiştirelim. Kim getirdi bunları. Kenan Evren ve arkadaşları. Onun nesi vardı apoletleri vardı. O yasaların arkasına sığınan Erdoğan’ın Evren’den tek farkı apoletleri yok. Yoksa ikisi de darbeci. Darbeciler getirdi, sivil darbeci savunuyor. Toplantı ve gösteri hakkı anayasada var. Adam meydanları kapatıyor. Kenan Evren’in aklına bile gelmezdi. Bir paranoya, ‘Bana darbe yapacaklar, beni indirecekler’, kardeşim hiç meraklanma seni sandıkta indireceğiz.
- HAYVANAT BAHÇESİNDEN MÜDÜR: TÜBİTAK’a Hayvanat Bahçesi’nden bir müdür atandı, bir rapor hazırlandı. 17 Aralık’tan sonra Erdoğan’ın çocuklarıyla yaptığı konuşmalar hece hece montajlanmış. Böyle bir teknoloji daha dünyada yok. Yapılan bütün konuşmaları dakikası, saati ve saniyesi itibarıyla vereceğim. 17 Aralık saat 08.01.04, Ankara Subayevleri’nden birisi arıyor. 0 530 826 26 26, telefonu açan Tayyip Erdoğan. Kiminle konuşuyor İstanbul’dan Bilal Erdoğan ile hangi telefonla 0 533 167 81 81. Görüşme süresi 14 saniye. ‘Oğlum evde misin?’ ‘Evdeyim babacığım’, ‘Kriptolu cep telefonunu al seni arayacağım’ diyor. 08.02.56 yani 1 dakika sonra Subayevleri’nden Erdoğan arıyor. Görüştüğü kişi Bilal Erdoğan. 08.58.21’de Sümeyye Erdoğan, Akyurt Kavşağı’nda koruma polisini arıyor. Uçakta oturduğu koltuğa kadar biliyoruz 1F. Koruması 1D’de oturuyor. Saat 11.17.43 Erdoğan, Bilal’e soruyor, ‘Sümeyye geldi mi, Paraları tamamen sıfırlayın’. Şu TÜBİTAK’ta bunun altına imza atan adamlarda acaba vicdan, ahlak, iman, Müslümanlık var mı, acaba kul hakkına saygı var mı?
- ERDOĞAN’I AKLAMAZ: Türkiye’nin en saygın kuruluşlarından birisine Hayvanat Bahçesi’nden müdür getirirseniz size böyle rapor verir. Bu rapor Erdoğan’ı aklamaz. Ses mühendisi olmayan birisinin verdiği raporlar ne zamandan beri delil oluyor? Hâkimi de değiştirebilirler ama bu milletin vicdanını değiştiremezler.