‘Kes sesini rütbene uygun götürüyoruz’
Darbe girişimi sırasında Etimesgut’daki Özel Hava Alay Komutanlığı’nda yaşanan olaylara ilişkin Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 27 sanıklı davanın dördüncü duruşması, Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda yapıldı
Darbe gecesi rehin alınarak Akıncı’ya götürülen Tatan, müşteki sıfatıyla verdiği ifadesinde, sanıklardan şikayetçi oldu. 15 Temmuz’da evdeyken Astsubay Hüseyin Çakıroğlu’nun telefonu üzerine kışlaya saat 23.17’de girdiğini anlatan Alay Komutanı Ümit Tatan, “Özalp Yeşil ve Emre Demir’e tabancalarını almalarını söyledim ama kimse talimatları hemen yerine getirmiyordu” dedi.
Manyaklık yapmayın
Tatan, şöyle devam etti: “Bu sırada Yarbay Halit Kabil, ‘Komutanım, biz her şeyi organize ettik. Gelin, yürüyelim, izah edelim’ dedi. Silahları üzerlerindeydi. Sol koluma Kabil, sağ koluma Binbaşı Dursun Varlı girdi. Kabil, ‘Komutanım, şu an darbe yapılıyor. 1. Başkanımızdan emir aldık. Seni Akıncı Üssü’ne götüreceğiz’ dedi. ‘Manyaklık yapmayın. Bırakın’ dedim. ‘Emir aldık, gereğini yerine getireceğiz’ dedi. Emri görmek istedim, ‘yazılı değil, şifahi’ dedi. ‘Komutan benim. Benim emirlerimi yerine getirmelisiniz. Yanlış yapıyorsunuz’ dedim. Kabil, ‘bağlayın’ dedi. Birisi arkadan göğsüme sarılarak, sıkmaya başladı, birileri de ayaklarımı tuttu ve göğüs üstü yere yatırıldım. Ellerimi plastik kelepçeyle bağladılar. Dizleriyle sırtıma bastırınca kaburgalarımın kırılacağını sandım, ‘tamam, bineceğim’ dedim.”
Mermi namludaydı
Tatan, helikopterde iki yanına Kabil ve Murat Güler’in oturduğunu bildirerek, “Uçuş yasağı var. Helikopteri düşürürler diye itiraz ediyordum. Sonra ‘Albay Ahmet Balaban nerede? Neden müdahale etmiyor?’ diye sordum. ‘Üzerini değiştiriyor’ dediler. Anladım ki o da onlarla birlikte hareket ediyordu” dedi. Tatan, Akıncı’da gözleri bağlı bir odaya götürüldüğünü, elleri ve ayaklarının da bağlandığını anlattı. Ertesi sabah Özel Kuvvetler ekibi tarafından kurtarıldıktan sonra koridora çıktığında Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal ile bazı generalleri gördüğünü söyleyen Tatan, kendisini Akıncı’ya götüren helikopterdekilerden birinde M16 piyade tüfeği bulunduğunu bildirerek, “Sonradan, benim habercim, ‘Tüfeği benden aldılar. Teslim ettiklerinde mermi namludaydı’ dedi” bilgisini paylaştı.
Terzi 1 saat kazanmış
Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı (ÖKK) teslim almaya çalışırken şehit Astsubay Ömer Halisdemir tarafından vurularak öldürülen Semih Terzi’nin saat 20.40’ta kendisini aradığını anlatan Tatan, “Terzi, 20.48’de aradı. Azarlar gibi bir sesle konuşuyordu. ‘Pilotlar karayolu intikali için araç ayarlanıp ayarlanmadığını soruyor, onlara ne?’ diye söylendi. Ben de, ‘Silopi’den karayoluyla gelecek ekip için emri ben verdim’ dedim” ifadesini kullandı. Darbeci general Terzi’nin helikopterle geldiği Diyarbakır’da bindiği uçağın rotasına müdahale ederek, Cizre’ye uğramadan doğrudan Ankara’ya gitmesini sağladığını kaydeden Tatan, “Uçağın rotasını değiştirerek bir saat kazanmış oldu” dedi.