ÖSYM’nin Ankara 7. İdare Mahkemesi’ne sunduğu savunmanın detayları...
Ali Demir, ilk açıklamalarda varlığını kabul ettiği şifreyi 17 sayfalık savunmasında reddetti
Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) yaşanan şifre skandalından sonra Konyalı öğrenci M.A.O’nun, avukatı Ahmet Gürol Şağban aracılığı ile Ankara 7.İdare Mahkemesi’ne açtığı davanın ardından ÖSYM önceki gün savunmasını mahkemeye teslim etmişti. YGS’nin yürütmesinin durdurulmasına karşı ÖSYM’nin yaptığı savunma dün ortaya çıktı. Yapılan savunmada iptali talep edilen YGS’nin 2011-ÖSYS kılavuzu uyarınca yapıldığı, kılavuzu onaylayanın da YÖK olduğu vurgulanarak, YÖK’ün de davalı konuma alınması istendi. Savunmada, idari işlemlerin ancak bir menfaat ihlalinin gerçekleşmesi durumunda yapılabileceği de belirtilerek, İdare Mahkemesinin bu yönde işlem yapamayacağı kaydedildi. Savunmada, soru kitapçıklarının kapalı dönem olarak tabir edilen tüm dünyadan izole bir ortamda hazrlandığı, bu nedenle şıklardaki dizilişin ÖSYM çalışanları dahil dışarıdan herhangi biri tarafından bilinmesinin imkansız olduğu da vurgulandı. ÖSYM ayrıca, sınavla ilgili düzenlemelerde hiçbir aykırılık bulunmadığını da belirterek, hizmet kusurunun oluşmadığını da ifade ediyor. VATAN, ÖSYM’nin yaptığı savunmayı daha önceki açıklamaları ile karşılaştırdı. İşte aynı kurumun açıklamalarındaki çelişkiler;
‘Şifre tekniği kullanılmadı’
ÖSYM: “Sınavda yer alan soruların bir şifre tekniği kullanılarak cevap anahtarının oluşturulduğu iddiası tamamen gerçek dışıdır. Daha önce kamuoyuna bildirildiği gibi ortaya çıkan durum soru kitapçıklarının basımı ile ilgili geliştirilmiş olan yazılımın, kapalı dönemde kullanılmasından kaynaklanmıştır. Ancak bunun kesinlikle hiçbir adaya üstünlük sağlayacak şekilde dışarıya iletilme ihtimali mümkün değildir.”
VATAN’IN NOTU: ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, YGS’de ortaya çıkan şifre skandalının ardından yaptığı ilk açıklamada şifre olmadığını belirtmiş, ancak daha sonra adaylara gönderdiği mektupta şifrelemeyi kabul etmişti. Demir, soruların diziliminde algoritmanın kullanıldığını kaydederek, şıklarda en büyük sayının sağında bulunan şıkkın doğru seçenek olduğunu söylemişti.
‘Kurgulama yok’ denildi!
ÖSYM: “Matematik testinden 37 ve üzeri net yapan adaylar arasında 10 bin 500 adayın kitapçıkları tek tek incelendi. Adayların soruları bizzat çözerek cevapladıkları belirlendi. Ayrıca sınava giren 1 milyon 692 bin 345 adayın cevap anahtarları da gözden geçirildi. İddia edildiği gibi en büyük sayının yanındaki sayıyı işaretleyenlere de rastlanılmadı. 40 sorudan 23’ünün bu şekilde çözüldüğü dikkake alınarak, diğer sorularda da bu şekilde çözümlerin olup olmadığına bakıldı. Ancak bir bulguya rastlanılmadı. Cevap kağıdının hazırlanmasında kullanılan algoritma sistemin doğal sonucundan ortaya bu durum çıktı. Davacının ifade ettiği gibi şifrelemeyi asla kabul etmiyoruz.”
VATAN’IN NOTU: Şifre skandalından sonra ÖSYM Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ensar Gül, yaptığı açıklamada, “Programda sorun yoktu ama Meteksan yanlış uyguladı. Rastgele yapılması gereken işlem belli bir kurgu ve kalıba göre yapılmış” demişti. Gül’ün, ortada bir şablon olduğunu belirtermesi, ÖSYM’nin algoritma sisteminin doğal sonucu olarak bu durum ortaya çıktı açıklaması ile çelişiyor.
Gizli soruşturma anlatıldı
ÖSYM: “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, incelemesi sonucunda düzenlenen rapora göre herhangi bir kopya çekme işleminin gerçekleşmediği, matbaadaki bilgisayarların incelenmesinden de dışarıya bir bilgi akışı olduğuna yönelik güvenlik açığının tespit edilmediği, yazılımın Meteksan firmasınca hazırlandığı ve yanıt sistemine uygulandığı belirtilmiştir.”
VATAN’IN NOTU: ÖSYM savunmasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gizli yürüttüğü soruşturmayı da deşifre ederek, bir ilke neden oldu. Böylece savcılığın günler önce bir neticeye ulaştığı da ilk kez ortaya çıkmış oldu. n