‘Kendi statükoları için değişim istediler’
Değişim vaat ettiler ancak kendi statükosunu kurduğunu ileri sürdü
Kılıçdaroğlu 2012 için kriz uyarısında da bulundu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CHP İl Genel Meclisi Üyeleri Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada hükümete eleştiriler yöneltti, ekonomik kriz uyarısında bulundu ve parti içi muhalefete mesajlar yolladı. Kılıçdaroğlu konuşmasında özetle şunları söyledi:
2012 KRİZ YILI: Mücadelemiz sıradan bir mücadele değildir. Aydınlık Türkiye’yi, özgür, hukukun üstünlüğüne inanmış Türkiye’yi yaratmak ve yönetmek için yola çıkıyoruz biz. Hedefimiz budur. Bu hedefte bana düşen de size düşen de görev var. Hepimiz görevleri ortak amacı gerçekleştirmek için yapacağız. Türkiye çok önemli bir süreçten geçiyor. Bütün uluslararası kuruluşlara bakın, onların verdikleri raporlara bakın, 2012 yılı Türkiye için bir kriz yılıdır. Buna hepimizin hazırlıklı olması lazım. Bir daralmanın, bunun doğuracağı işsizliğin halka çok iyi anlatılması lazım. 9-10 yıllık bir iktidar mazeret üretemez. Yok öyle mazeret üretme lüksü. İktidar sensin, yeni mi geldin, 9 yıldır yönetiyorsun Türkiye’yi. 9 yıl yöneteceksiniz, mazeretlerin arkasına saklanacaksınız, gerekçe üreteceksiniz. Gerekçe artık yok, iyi yönetilmediğini artık tüm dünya da biliyor, biz de çok iyi biliyoruz. Ve bunu halka en ücra köye kadar hepimizin anlatma yükümlülüğü vardır.
BEDELİ VAR: Cumhuriyet tarihinin en büyük borçlanmasını yapan bir iktidarın özgürce dış politika oluşturacağını mı sanıyorsunuz? Egemen güçlerin Ortadoğu’daki taşeronu konumuna gelen bir Türkiye’yi hangi yurtsever içine sindirebilir? Bunların hepsine karşı çıkacağız, halka anlatarak, demokratik yollarla. Bunu anlatmanın bedeli vardır, biliyorum o bedeli ödemekten kaçınmayacağız. Hiç bir CHP’linin bedel ödemekten kaçınması gibi bir lüksü yoktur, olmaz da olmamalıdır da.
YENİ STATÜKO ANLAYIŞI
Biz yeni bir statükoculuk anlayışı ile karşı karşıyayız. Değişim ve dönüşüm olarak vaatlerle iktidara gelenler kendi statükosunun egemen olduğu bir Türkiye’yi yarattılar. Bunu hiç biriniz unutmayın. Statükonun kurumlarını partillileştirerek, onları AKP’nin statükosunu güçlendirmek için kendi varlıkları haline getirdiler. İktidar partisi YÖK’e karşıyız diyerek iktidara geldi. Şimdi YÖK artık onların statükosunun bir parçası haline geldi. Bunlar rektör atama usullerine karşı değiller miydi? Kıyametleri koparıyorlardı. Geldikleri noktaya partizanca rektör atamalarına devam ediyorlar. Bunlar demiyorlar mıydı, HSYK resmi ideolojinin statükosudur diye. Gelinen noktaya bakın, HSYK, AKP’nin arka bahçesi haline dönüştürüldü ve statükonun bir numaralı ismi olarak ortaya çıktı. AKP kendi statükosunu oluşturmuştur ve bu statüko ile yola devam etmektedir.
KARAKOLDA DAYAK
AKP yandaşına ayrı hukuk, vatandaşa ayrı hukuk uyguluyor. Karakola gittiği zaman yandaş Vali de derhal karakola gidiyor ‘aman sakın burnu kanamasın’ diye. Öbür tarafta İzmir’de bir kadın karakolda kelepçeli dövülecek ve siz buna demokrasi diyeceksiniz. Özel hayatın mahremiyeti esastır. Anayasa diyor bunu, yüzbinlerce kişinin telefonu dinleniyor. Hani mahremiyet esastı? Vatandaşa gelince ayrı kendine gelince ayrı.
SADECE SİYASAL PARTİ DEĞİL
AKP’nin iki yüzlü politikalarını halka anlatmalıyız. Bunu iyi anlatabilirsek, Türkiye ve CHP çok iyi bir çıtayı yakalayacaktır. Karşımızda sadece bir siyasal parti yok. AKP’nin valisi savcısı, yargıcı, devletteki bütün kadroları karşımızda. O nedenle yolumuzun kolay olmadığını biliyorum. Ama önemli olan zoru başarmaktır. Zoru başarmanın yolu birlikte yola çıkmaktır, birlikte çalışmaktır. Tek tek insanlara ulaşacağız ve anlatacağız, yetmezse bir daha anlatacağız, bir daha bir daha... Halkı suçlamak, küsmek yok. Halkta kusur bulmak yok. Anlatamıyorsak kusur, eksiklik bizdedir.
Parti içi muhalefete mesaj
Biz bu hedef doğrultusunda güç birliği yapmak durumundayız. Öyle küçük hesaplarla parti içi kavgalarla yola çıkanlar, yollarını bizden ayırsınlar. Bizim hedefimiz ayrı. Ortak hedefe kilitlendik. O hedef Türkiye’nin aydınlanmasıdır. İnsanının aydınlanması, sorunlarının çözülmesidir. Sakın şunu unutmayın, parti içi sağlıklı rekabete sonuna kadar kapımız açık. Biri il başkanı olmak isteyebilir, başka biri isteyebilir parti içi rekabet başımızın üstüne. Hiç bir sorun yok, her seçilen unutmayın CHP’lidir. Kin, düşmanlık yok. Ötekileştirmek yok, herkesi kucaklamak var. Bu partiye sevgiyi ve hoşgörüyü getirmek zorundayız. Rakibimizi kazandığı zaman önce gidip biz kutlayacağız. Bu işin kuralı budur, rakibim kazandı sırtımı döneyim olmaz, o zaman o gerçek CHP’li değildir, kimse kusura bakmasın. Rakibini kutlayacaksın, ’senin yanında bir nefer gibi önce ben çalışacağım’ diyeceğiz. O zaman göreceksiniz ki CHP’ye iktidar yolu açılır.