Kazan’dan 28 Şubat itirafı!
Dönemin bakanından Adalet Bakanı'ndan çarpıcı açıklama
‘RP’nin hatalarını yazarken en başa kendimi koydum. Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız’ı cezaevinde ziyaret etmem hataydı. Aleviler için ‘Mum yakıp söndürüyorlar’ dedim. En sevdiğim kardeşlerim Alevilerdir.’
‘Erbakan ‘Kanlı mı olacak, kansız mı olacak’dedi. O gün benim hatamdır. Erbakan’ın bu konuşmayı neden yaptığını açmam, anlatmam lazımdı.’
28 Şubat sürecinin sembol isimlerinden, Refahyol döneminin Adalet Bakanı Şevket Kazan, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nda, özeleştiri niteliğinde açıklamalarda bulundu. Komisyon Başkanı Nimet Baş’a, ‘Refah Gerçeği’ adlı 4 ciltlik kitabının 28 Şubat dönemini anlattığı 3. cildiğini hediye eden Kazan’ın dile getirdiği görüşler ve sorulara verdiği yanıtlar özetle şöyle:
LİDERLER GÜLÜP GEÇTİ: MGK toplantısının ardından Erbakan partili bakan arkadaşlarıyla yaptığı görüşmede, ‘28 Şubat toplantısında askerlerin sergilemiş oldukları manzara demokrasiyi tehdit eder niteliktedir. (Ortak bir bildiri için) Mesut Yılmaz, Deniz Baykal ve Bülent Ecevit’i ziyaret ettik. Ama üzülerek ifadeye edeyim ki, tüm liderler teklifimize gülüp geçtiler. Askerin davranışlarına alkış tuttular. Medya da destek verdi.
ABD DİKTE ETTİRDİ: 28 Şubat’ın başlangıç noktasında, perdenin arkasında ABD’nin olduğunu unutmayalım. İşaretler, talimatlar oradan gelmektedir. ‘28 şubat kararları’ diye basında yer alan 18 maddenin tamamı Pentagon’dan dikte edilmiştir.
ASKER DEVREYE GİRDİ: 1995 seçimlerinde RP 1. parti oldu. Demirel temayüle uydu önce görevi bize verdi. Hükümeti kurmaya muffak olamadık. Bu arada asker devreye girdi. Genelkurmay Başkanı ve bazı komutanlar bu hükümetin kurulmaması noktasında TBMM Başkanı Mustafa Kalemli’yi ziyaret etiler. Tam hükümeti kuracakken, vazgeçildiğini gördük. Anayol kuruldu.
ERBAKAN NASIL BERTARAF EDİLİR?: O sıralarda biz neticeyi tahmin ettiğimiz için DYP ile ilişki içine girmiştik. Refahyol’u kurduk. 20 Temmuz tarihinde Washington Enstitüsünde ‘Erbakan’ın Başbakanlığında Türkiye Nereye Gider?’ paneli yapıldı. Orada söylenen ‘Erbakan’ın başbakan olması, ABD ve İsrail’in aleyhinedir. Fazla kalmamalı, en kısa zamanda bertaraf edilmesi lazım.’
AK PARTİ’YE GÖNDERME: Bu nasıl olacak? İki rota çiziyorlar. İlki, Erbakan’ı hükümette başarısız kılmak. Başarısız kılarsak Çiller dayanamaz hükümetten çekilir, bertaraf edilmiş olur. “Ya başarılı olursa” deniyor. Eğer başarılı olursa o zaman ileride RP’nin içinde mutlaka bir darbe düşünüyoruz. İç darbe. Çünkü mesele Erbakan. Bu RP’de olmadı çünkü hemen kapatıldı. Ama daha sonra demokratik şekilde bu oldu zannediyorum. Oraya girmiyorum. Ama plan orada yapıldı.
ENTERASAN TARİHLER: 28 Şubat öncesinde bazı enterasan tarihler var. 11 Aralık 1996’da, Atina’da Türk-Yunan işadamları toplantısı düzenlendi. ABD’nin Atina Büyükelçiliği’nde yapılan toplantıda 28 Şubat sürecinde ortaya çıkan aktörlerin hemen hepsi vardır. Askerler, patronlar, işçi sendikalarının liderleri vardır. Aynı gün Hürriyet, Milliyet, Sabah gazetelerinde tam safya ilanlar başlıyor; ‘Yarın Türkiye Başka Bir Türkiye Olacak’ diye. 21Aralık’a kadar 10 gün süreyle. Refahyol’a karşı veriliyor bu ilanlar. Daha sonra öğrendik ki bunları Milliyet ilan servisi hazırlamış. Arada nasıl bir ortaklık var bilemem. 22 Aralık’ta da Ertuğrul Özkök’ün meşhur ‘Bu defa sivil kuvvetlerler halletsin’ köşe yazısı yayımlanıyor.
1 NUMARALI STRATEJİST GÜVEN ERKAYA: Özkök birisiyle konuşarak bunu belirtiyor. O kim, Güven Erkaya. Erkaya 28 Şubat sürecinin 1 numaralı stratejisttidir. Tüm stratejiler onun tarafından belirlenmiştir. 1 Ocak’tan itibaren Refahyol hükümetine karşı her şey o merkez tarafından organize edilmiştir.
BEKİR YILDIZ’I ZİYARET (MHP’li Özcan Yeniçeri’nin “o dönem siyasetçilerin ne tür hataları oldu” sorusu üzerine): Ben hükümet karşıtı pek çok olayı, kitabımı yazarken farkettim. RP’nin hatalarını yazarken de en başa kendimi koydum. Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız’ı cezaevinde ziyaret etmem hataydı. Olay olunca kendisine, ‘Bizden habersiz nasıl büyükelçiyi çağırırsın’ diye çok büyük hakaretler ettim, sonra da gidip cezaevinde gönlünü alayım diye düşündüm. Bu ziyaret Anayasa Mahkemesi tarafından teröristleri cesaretlendirme kapsamına sokulup, karar geçirildi.
ÇANAK TUTMUŞUZ: (MHP’li Yeniçeri’nin “Mum söndü lafı şeytanın gözüne parmak sokmak değil mi? Siz de söylemlerinizle çanak tutmuşsunuz” eleştirisi üzerine): “Tutmuşuzdur. Aleviler için ’mum yakıp söndürüyorlar’ dedim. En sevdiğim insan ve yakın olduğum kardeşlerim Alevilerdir. Hiçbir Alevi ile kavgam olamaz.
ABD’den Susurluk mesajı verilmiş
Susurluk kazasıyla Adalet Bakanı olarak yakınen ilgilendim. Karmaşık bir olayı 2-3 ay içinde neticelendirdik. Ama Mesut Yılmaz kendisi Başbakan olduğu tarihe kadar ‘Susurluk Susurluk’ demiştir. Susurluk, Refahyol aleyhine kullanılan konulardan biri haline gelmiştir, hiçbir eksik noksan bırakmadığımız halde. Onun da sonu gelmiş gene ABD’ye dayanmıştır. O tarihte milletvekillerinden (ANAP-Iğdır) Adil Aşırım, iki milletvekiliyle beraber ABD’ye gidiyorlar. Washington Enstitüsü’ndeki kendilerine ‘Susurluk karıştırmayın bu sizin sonuna varacağınız iş değildir’ diyorlar. Ama biz o süreçte Topal cinayetini bile çözdük.
Şubat ayına gelindiğinde ışık yakmalar söndürmeler, yürümeler başladı. 24 Şubat’ta Çevik Bir ABD’ye gitti. Basının 28 Şubat MGK toplantısını o tarihte propaganda etmeye başlaması bize ‘Bir ABD’den izin almaya gitti’ diye düşündürdü. Pentagon’dan izin almadan olmuyor tabi.”
Erbakan 18 maddeye imza atmamış
Şevket Kazan, tarihi MGK toplantısındaki 18 maddeye, Erbakan’ın imza atmadığını savundu. Kazan şunları söyledi:
“Erbakan, ‘Sadece ve sadece MGK açıklamasını imzalarım’ dedi. Demirel de ‘Tamam öyle olsun’ dedi. Erbakan, kararların hukukçular tarafından incelenmesini istedi. Hoca, 4 gün imzalamadı. MGK Genel Sekreteri 4 gün boyunca gelerek, kararları imzalatmaya çalıştı. Erbakan da sonunda 4 madde ile sınırlı olarak kararları imzaladı. 18 maddenin altında İlhan Kılıç’ın imzası var. Erbakan’ın imzaladığı 4 maddelik karara, 18 madde ek olarak ekleniyor.”
Kazan, Erbakan’ın tarihi konuşmasıyla ilgili de şunları söyledi: “Hoca’nın o konuşmayı yapmasının sebebi, biz o zaman belediye başkanlıklarını kazandık, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı sona eren zatın hanımı, Ankara’da yürüyüşler gerçekleştirdi, ’Ankara Melih’e mezar olacak’ dedi. Bize, ‘Kanımızı dökeceğiz, vatanımızı koruyacağız’ diye fakslar gelmeye başladı. Bunun üzerine Erbakan da grupta ’Türkiye’de elbette bir değişim olacak, iyiye gidecek, bu kanlı mı kansız mı olacak, buna millet karar verecek’ dedi. Yani kanlı-kansız buradan geldi. O gün benim hatamdır. Grup başkanvekili olarak ben kürsüdeydim. Erbakan’ın bu konuşmayı neden yaptığımı açmam, anlatmam lazımdı.
Karadayı’nın sözleri
Kazan, Genelkurmay eski Başkanı Karadayı’nın “En dikkatimizi çeken şey Erbakan’ın kanlı kansız konuşmasıydı” sözlerine de dikkat çekerken, şu anısını anlattı: “Halbuki benkendisini o dönemde ziyarete gittiğimde, ‘10 dakika özel görüşebilir miyiz?’ dedi. “Sizin dürüstlüğünüzden, vatanseverliğinizden şüphemiz yok. Sizden endişemiz de yok” dedi.