Katilin şifresi rotasında
Profesyonel tetikçi Masharipov’un Özbekistan’dan başlayıp Afganistan ve İran üzerinden İstanbul’a uzanan seyir defteri “Reina katliamı yaşam biçimimize saldırı” diyenleri utandıracak bilgiler içeriyor.
Reina katliamını yapan Abdulkadir Masharipov’un Özbekistan’ın Kokand kentinde başlayıp Afganistan ve İran üzerinden Türkiye’ye uzanan terör yolculuğu, artık ‘üst aklın’ bir aracı olduğu tartışma götürmez terör örgütü DEAŞ ve Reina katliamının istihbarat servisleriyle olan ilişkiler ağını da ortaya çıkardı. Eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi İç Güvenlik subayı ve emekli Tuğgeneral Fahri Erenel’e göre, «Katilin gizemli yolculuğuna bakmak bile Reina katliamının uluslararası boyutunu anlamak için yeterli.”
‘YAŞAMCI’LARA DERS
Önceki akşam yakalanan Reina canisi DEAŞ’daki kod adı Ebu Muhammed Horasani Abdulkavi olan Abdulkadir Masharipov’un İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki sorgusu sürüyor. Katil Masharipov ve gözaltına alınan diğer DEAŞ şüphelileri her ne kadar çelişkili ya da yanlış bilgiler verse de terör ve istihbarat uzmanları, Reina katliamının perde arkasını yorumladı. Masharipov, katliam öncesindeki seyir defteri, Türkiye’de böylesi bir terör olayını bile politik malzeme yaparak “Reina katliamı, yaşam biçimimize saldırı” diyenleri de utandıracak noktalar içeriyor.
ARAMA KARARI VAR
Doğu Türkistan kökenli ailesi Tacikistan üzerinden Özbekistan’a göç eden Abdulkadir Masharipov, Özbek-Tacik sınırına yakın bir şehir olan Kokand’da 1983 yılında dünyaya geliyor. 2000’li yıllarda, terör örgüteriyle bağlantısı tespit edilen Masharipov hakkında Özbekistan hükümeti tarafından ‘terörist’ tanımlamasıyla yakalama kararı çıkarılıyor. Bir kaç yıl ortadan kaybolan Masharipov’un izi, 2013 yılında ABD istihbaratının çok etkin olduğu Afganistan’nın Farah şehri yakınlarındaki DEAŞ kamplarında çıkıyor. Bu DEAŞ kampında iki yıl silah ve terör eğitimi aldığı belirleniyor. Masharipov’un izi, iki yıl sonra İran’da ortaya çıkıyor. Aralık 2015’te İran istihbaratı tarafından bu ülkede yakalanan Masharipov, 15 gün tutuklandıktan sonra esrarengiz biçimde serbest bırakılıyor. Hakkında yakalama kararı bulunan Özbekistan’a da iade edilmiyor. Bir kaç gün sonra ise Masharipov İran-Türkiye sınırından yasadışı yollarla Türkiye’ye giriş yapıyor. Konya’da 2016 yılının Ocak ayından Aralık ayına kadar ‘uykudaki terörist’ olarak bekleyen Masharipov, Reina katliamından bir kaç gün önce İstanbul’a geliyor. Öte yandan Masharipov’un Reina’ya düzenlendiği saldırıda şehit olan polis memuru Burak Yıldız’ın abisinin de Masharipov’un yakalandığı operasyonda görev aldığı ortaya çıktı.
TÜRKİYE’YE TEHDİT MESAJI
Güvenlik uzmanı ve eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi İç Güvenlik subayı Fahri Erenel’e göre, “Katilin seyir defterine bakmak bile, Reina katliamının uluslararası istihbarat servislerini anlamak için yeterli”. Erenel, “Reina katliamının Türkiye’deki yaşam tarzıyla bir ilgisi yok. Mutlaka bir şeylerle ilgi kurulmak isteniyorsa, Ortadoğu’daki gelişmelerle bağlantı kurulabilir. Örneğin Türkiye’nin El Bab kapısına dayandığında NATO ülkeleri tarafından kendisine ‘20 kilometre öteye geçme’ denmesi ve arkasından bu olayların yaşanmasıyla bağlantı kurulabilir. Türkiye’de eskisi gibi kuzu kuzu dinleyen değil, her etkiye bir tepki veriyor. Terörle terbiye etme yolları deneniyor” diyor.
İKİ İSTİHBARAT SERVİSİ
Kafkaslar’dan Pakistan’a kadar olan bölümde dünyanın en etkin istihbarat servislerinin ABD ve İran olduğuna, Reina katili Masharipov’un da Reina katliamı öncesinde bu ülkelerden geçmesine dikkat çeken emekli Tuğgeneral Fahri Erenel, şu tespitte bulunuyor: “Masharipov Afganistan’daki DEAŞ kamplarında eğitim aldığına göre, CIA kayıtlarına adı en az bir kez geçmiştir. Afganistan’da El Kaideyi yetiştirip büyüten, Rusya’nın bölgeden çekilmesinden sonra oradaki istihbaratın tek hakimi CIA.O kadar ki bölgede antropolog bile kullanıyorlar.
CIA PARMAĞI VAR
Hatta, Afganistan›da eğitim almış DEAŞ’lılarda kesin bir CIA parmağı vardır. Masharipov’un İran’da tutuklanıp cezaevine konduktan sonra Türkiye’de ortaya çıkması ve arkasından Reinaa katliamı yapmasını ‘gözden kaçırıp serbest bırakmışlar’ demek için saf olmak lazım. ORTAK NOKTA İran ve ABD, pek çok konuda rakip olsalar da ülkemiz konusunda her iki ülkenin politikalarının “Türkiye, anahtaar ülke olmasın” düşüncesinde buluştukları da ortada. Katilin seyir defterine bakınca, iki ülkenin istihbarat servisleri CIA ve VAJA ile bağlantıları sorgulanabilir”
STAR