‘Karargah Evleri’ne kumpas soruşturması
Takipsizlik kararıyla kapatılan TSK’da görevli bazı personel ile İşçi Partisi yöneticileri arasında yasa dışı bir yapılanma olduğu iddialarına ilişkin ‘Karargah Evleri’ soruşturması bu defa kumpas soruşturmasına dönüştürüldü.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, TSK’da görevli bazı personel ile İşçi Partisi yöneticileri arasında yasa dışı bir yapılanma olduğu iddialarına ilişkin yürütülen soruşturmada aralarında İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cengiz Köylü, Hikmet Çiçek, Mehmet Bora Perinçek ve Mehmet Bedri Gültekin’in bulunduğu 91 kişi hakkında takipsizlik kararı vermişti. Dosyada yeni bir gelişme yaşandı. Savcılık Ergenekon’un en kritik belgelerinden ‘İP/Karargah Evleri’ dosyasında ‘kumpas’ yapıldığına ilişki soruşturma başlattı. Savcılık ‘Karargah Evleri’ dosyasındaki belgeleri tek tek incelemeye aldı.
TSK’da görevli bazı personel ile İP yöneticileri arasında yasa dışı bir siyasi yapılanma olduğu iddialarını içeren bir belge MİT tarafından Genelkurmay Başkanlığı’na gönderilmişti. Bu belgenin İP Genel Merkezi’nde de bulunduğu iddiaları üzerine “Ergenekon’’ soruşturması kapsamında partinin genel merkezinde yapılan aramada “çok gizli’’ dereceli MİT belgesi ele geçirilmişti.
Öz göndermişti
MİT belgesi firari eski savcı Zekeriya Öz tarafından da Genelkurmay Başkanlığı’na gönderilmişti.
Bunun üzerine 2008’de Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından soruşturma açılmış, daha sonra dosya görevsizlik kararıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yollanmıştı. Söz konusu soruşturmada 2011’de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yetkisizlik kararı verilerek, dosya İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti.
‘Somut delil yok’
İstanbul-Ankara arasında yetki tartışmaları nedeniyle gidip gelen dosya en son İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiş, şüpheliler hakkında somut delil elde edilemediği gerekçesiyle takipsizlik verilmişti.
Ali Tatar da o davanın şüphelileri arasındaydı
05.12.2009 tarihinde Beşiktaş Adliyesinde Özel Yetkili savcılar tarafından sorguya çağrılan hakkında tekrar tutuklama kararı çıkarılınca intihar ederek hayatına son veren Yarbay Ali Tatar da hem PKK’lı hem DHKP-C’li hem Doğu Perinçekçi hem Karargâh Evleri organizasyonuyla bağlantılı olmakla suçlanıyordu.