Kanlı saldırılarda FETÖ parmağı var!
Sakarya Emniyet Müdürü Pınarbaşı, Şanlıurfa’da görevdeyken yakaladıkları Ebu Haydar adlı kişinin Jandarma’yla bağlantısının tespit edildiğini, Taksim ve Atatürk Havalimanı’ndaki saldırılarda görevlilerin kasıtları olduğunu anlattı
Sakarya Emniyet Müdürü Eyüp Pınarbaşı, İstiklal Caddesi’nde 5, Atatürk Havalimanı’nda 45 kişinin öldüğü DEAŞ saldırılarında dönemin FETÖ’cü görevlilerinin kasıtlı ihmalleri olduğunu anlattı. TBMM 15 Temmuz ve FETÖ/ PDY Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun dünkü toplantısında 2014-2016 yılları arasında Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü görevini yürüten, şu anda Sakarya İl Emniyet Müdürü olan Eyüp Pınarbaşı dinlendi. Eyüp Pınarbaşı Doğu ve Güneydoğu’da FETÖ ile PKK’nın, darbe girişiminden bir yıl önce kol kola girerek hareket etmeye başladığını söyledi. Pınarbaşı, 2014 yılının Eylül ayında Şanlıurfa İstihbarat Şube Müdür Vekili Mustafa Balcılar’ın istihbari bilgileri kendisinden gizlediğini fark ettiğini, bu kişinin şimdi FETÖ’den tutuklu olduğunu söyledi. Pınarbaşı özetle şu iddialarda bulundu:
İmam kameraları kapattırmış
“Darbeden bir hafta önce 8 Temmuz’da Ebu Haydar isimli Suriye’linin evinde iki canlı bomba yeleği her şeyi tamam patlamaya hazır, iki kaleşnikof, susturuculu tabanca ve araçların altına yapıştırılan bomba ele geçirildi. Ebu Haydar Türk muhaberatına çalıştığından bahsetti. Yerler tarif etti, kişiler ismi verdi. ‘Bunları onların bilgisi dahilinde istenen yerlere aktarıyoruz’ dedi. Ebu Haydar muhaberattan bahsedince yanındaki şahısla Şanlıurfa Jandarma Alay Komutanlığı içinde istihbarat mensuplarıyla görüştüğünü ifade etti. Fotoğraf teşhisi yaptırdık. Ve konuyu Ankara ile paylaştık. ‘Biz bu bombaları alacaktık. 5 ay önce Astsubay İrfan Çetinkaya ve yanındaki uzman çavuşla konuştuk. Onlar tamam dedi. Sonra bir ses çıkmadı’ dedi. Toplam 5 kez konuşmaları var. İrfan Çetinkaya ve ismini şu anda hatırlayamadığım uzman çavuşta Bylock çıktı. Jandarma istihbarat içinde FETÖ’nün hakim olduğunu öğrendik. Bombaların araştırılmasında ve tarihlerden baktığımızda biz neyi gördük; ilk buluşmadan sonra Ebu Haydar’ın almadığı bombayı başka birilerinin İstanbul’a sevk ettiğini, İstiklal Caddesi patlaması olduğunu gördük. Diğer bombanın ise Atatürk havalimanındaki kullanılan bombalarla Ebu Haydar’da ele geçirilen bombalarla aynı elde hazırlandığı ürün olduğu, silahların dahi birbirinin benzeri olduğu ortaya çıktı. Bu patlamalardan oradaki görevlilerin ihmali değil kasıtları olduğunu anladık. Etkin pişmanlıktan faydalanmak istedi bunlar. O isme gelecek bombaları başka birisi alıyor ve bundan jandarmanın haberi var. Ebu Haydar cezaevinde, kırmızı Bylock çıktı.”