Kandil'den dönen HDP heyetinden açıklama
HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, Kandil Dağı’nda KCK yöneticilerinin AK Parti hükümetinin adım atması durumunda 1 gün sonra bile kongreyi toplamaya hazır olduklarını söylediklerini anlattı. Baluken, "Heyet olarak ifade etmek isteriz ki, tüm bu olumsuzluklara rağmen halkımız barışın gerçekleşmesi uğruna büyük bir demokratik sabırla süreci takip etme ve nihai sonuca götürme kararlılığındadır" dedi. Baluken, hükümet ve devlet heyeti ile son olarak 20-25 Nisan tarihleri arasında 3 önemli görüşmeler yaptıklarını belirterek, hükümetin bilinçli olarak diyalog kanallarını kapalı tuttuğunu ve Öcalan’a tecrit uyguladığını söyledi.
Kandil Dağı’nda KCK yöneticileri ile ’Çözüm süreci’ konusunda 6 saat görüşen HDP’nin İmralı heyeti bugün görüşmeleri ve çözüm sürecindeki son durumla ilgili Diyarbakır’da basın toplantısı düzenledi. DTK Genel Başkanı Hatip Dicle, Özgür Kadın Kongresi’nden Ceylan Bağrıyanık’ın da katıldığı toplantıda HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken konuştu. Baluken, ’Çözüm süreci’ kapsamında heyetlerinin yürüttüğü çalışmaların devam ettiğini, bu kapsamda dün Kandil’de KCK yetkilileri ile 6 saat süren bir görüşme yaptıklarını, yaklaşık 2.5 yıldır devam eden süreçte kalıcı bir barış sağlanması açısından önemli bir aşamaya gelindiğini söyledi.
Baluken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti hükümeti müzakere masasını devirmeye çalışmadan hemen önce gelinen aşamaları 5 madde halinde anlattıktan sonra şöyle dedi:
"5 başlıkta özetlediğimiz gelişmelerin 30 yıllık bir çatışma sürecim sonlandırması ve 100 yıllık Kürt meselesi ve demokratikleşme sorununu çözmesi açısından toplumda ve kamuoyunda yarattığı büyük umutlar hepimizin malumudur. Bizler de heyet olarak bu büyük umudun nihai çözüme dönüşmesi için bugüne kadar üzerimize düşen bütün görev ve sorumlulukları yerine getirme gayreti içerisinde olduk. Başta Sayın Öcalan olmak üzere büyük bir özveri ve fedakarlıkla, çoğunlukla da tek taraflı olarak bu aşamaya getirdiğimiz süreçte, AKP’nin oyalama yöntemlerinin sonuna gelindiği, tarihi barışı sağlamak için müzakerelere geçiş adımlarının kendini dayattığı bütün kamuoyu tarafından bilinmektedir. Tam da böylesi bir dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kamuoyuna deklare edilen ve AKP hükümeti tarafından da harfiyen yerine getirilen söylem ve politikalar bu barış çalışmalarım sekteye uğratmıştır."
HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, kendilerine göre çözüm sürecini Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetin tutum ve söylemlerinin sekteye uğrattığını öne sürdü. İdris Baluken, şöyle devam etti:
"Heyetimiz ’Çözüm sürecinin’ ruhu ile bağdaşmayan ve süreci adeta ortadan kaldıran bu gelişmelerle ilgili 20-25 Nisan tarihleri arasında devlet ve hükümet yetkilileri ile görüşmüş; bu politikaların ve yaklaşımların olası tehlikelerine muhatapların dikkatini çekmiştir. Yine bu görüşmeler esnasında İzleme Heyeti’nin kurulması ve bu heyetin İmralı’da Sayın Öcalan ile birlikte toplantı yapması talebi, İmralı heyetimiz tarafından resmi olarak muhataplarına ifade edilmiştir. Üzülerek belirtmek isteriz ki, bu yapıcı önerilerimize karşın AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan içine girdikleri olumsuz tavırdan tek bir geri adım atmamış; süreci rahatlatacak tek bir gelişmenin önünü açmamışlardır. İzleme Heyeti hala kurulmadığı gibi Sayın Öcalan’la heyetimizin görüşme talebi hiçbir şekilde resmi olarak cevaplandırılmamıştır. Bırakalım görüşme talebimizin karşılanmasını, çözüm sürecinin mimarı olan Sayın Öcalan üzerinde yeni bir tecrit sistemi AKP hükümeti tarafından devreye konmuştur. Tecrit barış umudu üzerine adeta bir karabasan gibi çökmüştür. AKP hükümeti adeta süreci bitirmek üzere en tehlikeli yaklaşımını yani tecrit kartını, devrilmeye çalışılan müzakere masasının üzerine koymuştur. Bizler İmralı heyeti olarak HDP(Halkların Demokratik Partisi), DBP (Demokratik Bölgeler Partisi), DTK (Demokratik Toplum Kongresi), HDK (Halkların Demokratik Kongresi), KJA (Özgür Kadınlar Kongresi), Gençlik hareketimiz başta olmak üzere tüm kurum ve bileşenlerimizle bu durumu asla kabullenmediğimizi, şiddetle, nefretle kınadığımızı açık bir şekilde tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz."
"TECRİTİ GÜNDEMLEŞTİRMEK ATEŞE BENZİN İLE GİTMEKTİR"
Baluken, Öcalan’ın koşulları konusunda tüm Kürt halkının, Türkiye’deki demokrasi çevrelerinin ve barış yanlısı tüm dünya kamuoyunun son derece hassas olduğu uyarısını AK Parti hükümetine hatırlatmak istediklerini söyledi. Baluken, tecriti gündemleştirmenin ’Ateşe benzinle gitmek’ olacağını anlatırken şöyle dedi:
"Tecridi gündemleştirmek barışı kanlı çarmıha yeniden germektir. Bizim açımızdan bugüne kadar AKP hükümetinin süreç içerisinde pek çok sekter yaklaşımı tolore edilmiş olmasına rağmen barış önderliğinin konumu asla kanıksanacak bir durum olarak ele alınmamıştır. Bugün de aynı tutumumuz geçerlidir. AKP hükümetini derhal bu tecrit uygulamasından vazgeçmeye davet ediyoruz. Barış isteniyorsa, gerilim yaratılmak istenmiyorsa AKP hükümetini Sayın Öcalan’a doğru yaklaşmaya çağırıyoruz. Kaldı ki bu süreçte AKP’li yetkililer tarafından bile defalarca HDP ve Kandil’e yönelik en sert eleştiriler yapılırken, Sayın Öcalan’ın yaklaşımlarını olumlayan açıklamalar yapılmıştır. Biz bu olumlu açıklamaların tecrit ile olan ilişkisinin tezatlığım kendilerine hatırlatıyoruz. Madem hepimiz açısından Sayın Öcalan bu sürecin toparlayıcısı konumundadır, o zaman bu insanlık dışı ve çözüm karşıtı tecridi bir an önce kaldırmalarını beklediğimizi ifade ediyoruz."
"ADIM ATILMASI DURUMUNDA 1 GÜN SONRA KONGRE"
Baluken, Kandil’de dün yaptıkları görüşmede de KCK yetkilileri tüm örgüt birimlerinin tecrit ile ilgili büyük bir tepkisellik içerisinde olduğunu açık ve sert bir şekilde ifade ettiklerini söyledi. HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken şöyle devam etti:
"Bize ’Önderliğimize yaklaşım sürece yaklaşımdır’ tespitinde bulunmuşlardır. Sürecin devamından yana bir tutum ortada varsa, Sayın Öcalan üzerindeki tecridin bir an önce kaldırılması gerektiğini heyetimize aktarmışlardır. KCK yetkilileri tecrit ortadayken, İzleme Heyeti kurulmamışken, resmi müzakerelere geçilmemişken, demokratik siyasetin tüm alanları her gün saldın altındayken AKP yetkililerinin çözüm sürecinde her şey yolunda gidiyormuş gibi yarattıktan algıyı ve sürdürdükleri politikalan tüm halklanmıza karşı büyük bir ciddiyetsizlik ve samimiyetsizlik olarak değerlendirdiklerini ifade etmiştir. KCK yetkilileri çözüm süreci ile ilgili Kongre hazırlıktan yaparken Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP hükümetinin ortaya koyduğu bu tutumlardan dolayı kongre çalışmalarını dondurduklarını ifade etmiş; süreçle ilgili belirtilen hususlarda AKP hükümetinin adım atması durumunda bir gün sonra bile KCK’nin kongreyi toplamaya hazır olduğunu özellikle belirtmişlerdir. Heyet olarak ifade etmek isteriz ki, tüm bu olumsuzluklara rağmen halkımız barışın gerçekleşmesi uğruna büyük bir demokratik sabırla süreci takip etme ve nihai sonuca götürme kararlılığındadır. Bu demokratik sabrın ve nihai çözüm kararlılığının AKP hükümeti tarafından da doğru algılanmasını ve çözüm süreci ile ilgili yanlış yaklaşımlardan bir an önce vazgeçilmesini umut ediyoruz."
Baluken, KCK yetkililerinin Ak Parti’nin hemen her gün askerleri çatışma alanlarına gönderdiğini, ölümlerin yaşanması için PKK’yı çatışma zeminine çekmeye çalıştığını açık bir şekilde ifade ettiklerini ifade ederek, "Her gün sınır hattına askeri yığınak, top ve obüs atışları yapıldığını, Kandil semalarında keşif ve savaş uçaklarının dolaştıklarını KCK yetkilileri belirtmişlerdir. Buna rağmen KCK yetkilileri gerillanın çatışmaya girmemesi için olabildiğince hassas davrandığını, devrede olan çatışmasızlığın süreç açısından en kıymetli kazanım olarak görüldüğünü belirtmişlerdir. Biz de heyet olarak tüm halkımızı ve demokrasi güçlerini, sivil tplum örgütlerini ve demokratik kitle örgütlerini bu çatışmasızlık sürecine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bu konuda da AKP hükümetinin savaş arayışlarına sona ermesini, kalıcı barışla ilgili üzerlerine düşen sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini tekrar hatırlatıyoruz."
İdris Baluken, bir soru üzerine Öcalan ile diyalog kanallarının hükümet tarafından bilinçli olarak kapalı tutulduğunu, bunun ’çözüm süreci’ açısından sıkıntı yarattığını düşündüklerini söyledi. Baluken, seçim sonuçları ne olursa olsun ’çözüm sürecinin’ nihai hedefine ulaşması için sürecin devam etmesi gerektiğini düşündüklerini söyledi.