Kamuya yaşam tarzı rötuşu
Demokratikleşme paketinin en önemli maddelerinden biri...
Kılık Kıyafet Yönetmeliği’nin kadınlarla ilgili hükmünden ‘baş daima açık’ ifadesi çıkartılacak. Çarşaf ve mini etek gibi kıyafetlere karşı ise ‘sosyal hayata uygun’ kriteri gelecek.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın demokratikleşme paketi kapsamında kamuda başörtüsü yasağının kaldırılacağı ve kişilerin yaşam tarzına tercihlere müdahale edenler için 3 yıla kadar hapis cezasının gündeme getirileceğini açıklamasının ardından gözler bu yönde gerçekleştirilecek mevzuat düzenlemelerine çevrildi.
5’inci madde değişiyor
Bu kapsamda, TSK, Emniyet mensupları ile hakim ve savcılar dışında kamuda çalışan kadın memurların “türban” takabilmesinin önünün açılması için Kılık Kıyafet Yönetmeliği’nin 5. maddesinin 1. fıkrasında değişiklik yapılacak. Bu maddedeki, “Kadınlar; elbise, pantolon etek temiz, düzgün, ütülü ve sade, ayakkabılar ve/veya çizmeler sade ve normal topuklu, boyalı, görev mahallinde baş daima açık, saçlar düzgün taranmış veya toplanmış, tırnaklar normal kesilmiş olur. Kolsuz ve çok açık yakalı gömlek, bluz veya elbise ile streç, kot ve benzeri pantolonlar giyilmez. Etek boyu dizden yukarı ve yırtmaçlı olamaz” şeklindeki hükümden “baş daima açık” ifadesi çıkartılacak. AK Parti kurmaylarının verdiği bilgiye göre sınırlayıcı hükümler ayıklanarak “Sade ve sosyal hayatta kullanılan kıyafetler” ifadesi eklenecek. Böylece mini etek ya da çarşaf engellenecek.
Ayrıca TCK’nın “Eğitim ve öğretimin engellenmesi”, “İş ve çalışma hürriyetinin ihlali”, “İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme” maddelerinde değişikliğe gidilmesi de gündemde.
TCK’ya da rötuş
Yapılacak çalışma kapsamında “Eğitim ve öğretimin engellenmesi” maddesinin başlığı “eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi” şeklinde değiştirilmesi, kişinin eğitim ve öğretim hakkını kullanmasına engel olanlara 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmesi düşünülüyor.
‘Çalışma hürriyeti’
“İş ve çalışma hürriyetinin ihlali” başlıklı maddede de benzer bir düzenlemenin hayata geçirileceği belirtilirken, “İnanç düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme” başlıklı “Dini ibadet ve ayinlerin toplu olarak yapılmasının, cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engellenmesi halinde” bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngören fıkraya “mensubu olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmaktan men edilmesi” ifadesinin eklenmesi bekleniyor. Ayrıca maddeye, “dini ibadet ve ayinlerin bireysel veya toplu olarak” rötuşu da düşünülüyor.