Kaçırılan denizciler Türkiye'de
Nijerya'da kaçırılmalarının ardından önceki gün serbest bırakılan 10 denizci Türkiye'ye döndü.
Kurtarılan denizcilerden Hüseyin Zabun, Hakan Çakar, Serdar Çetinkaya, Ersin Yılmaz, Mücahid Şener, Hasan Hüseyin Karakurt, Ümit Tokgöz, Tezcan Selçuk, İbrahim Arsoy ve Cumhur Akpınar THY'nin Abuja'dan kalkan 0624 sefer sayılı uçağıyla 08.40'ta İstanbul Havalimanına indi.
Polis eşliğinde TGS'ye ait bir araçla İstanbul Havalimanı Genel Havacılık salonuna götürülen denizcileri burada aileleri karşıladı.
Burada basın mensuplarına açıklamada bulunan Hakan Çakar, Türkiye'ye gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Çakar, "Gemiye çıktılar. Silahlı korsanlar gemiyi kaçırdı. Bizi alıp bir ormana götürdüler. Yılanlar, akrepler, böcekler vardı. Bataklık bir yerdi. Her şeyi yaşadık. Amaçlarının ne olduğunu bilmiyoruz. Hiçbir şey söylemediler. İlk başta bize karşı serttiler. Sonrasında iyi davrandılar. Fiziksel bir darbe olmadı bize karşı. Ormanın içinde baraka gibi bir yerde kaldık. Şartlar çok zordu." ifadelerini kullandı.
Uçakla Trabzon'a gideceğini belirten Çakar, "Ailem beni bekliyor. Henüz onlara kavuşmadım. Kızıma ve eşime kavuşacağım. Bundan sonra ne olur bilmiyorum, hesabını yapmadım. Tek düşündüğüm Türkiye'ye ayak basmaktı. Vatan gibisi yok. Ellerinde iken ne zaman öleceğiz diye düşündük. 'Bir an önce öldürün, yeter, bitsin' dedik. Bugün ikinci doğum günüm. Orada aklıma ailem geldi. Başka düşündüğümüz şey yok." diye konuştu.
Çakar, mesleğine devam edip etmeme konusunda kararsız olduğunu kaydetti.
"Zorlu bir müzakere süreci de yürüttük"
Geminin sahibi olan firma tarafından korsanlarla müzakere yapması için gönderilen avukat Selçuk Esenyel ise yurda dönen 10 mürettebatın sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi.
Gemicilerin Kurban Bayramı'nın birinci gününde ailelerine kavuştuklarını belirten Esenyel, konuşması şöyle tamamladı:
"Zorlu bir süreç oldu, psikolojik açıdan. Zor bir bölge, zor coğrafi şartların olduğu bir yer. İyi anlamak lazım olan biteni. Ben de yaklaşık 3 haftadır oradayım. Ormanın içinde arkadaşları bulmak için uğraştık. Türk milletinin duası ve devletimizin yardımı ve desteğiyle bu yolda muvaffak olduk. Ailelere kavuştuk. Ben de kendi aileme kavuştum. Deniz korsanları mürettebatımızı kaçırdı. Bayelsa eyaletinde ormanlık bir alana götürdüler. Çok zorluk şartlar vardı. Alışık olmadığımız bir iklim, yiyecek ve atmosfer şartlarının olduğu bir yer. Zor hakikaten. Zorlu bir müzakere süreci de yürüttük. Yerellerden destek aldık. Büyükelçiliğimizin önemli desteği var. Sonunda kurtuldular."
Nijerya açıklarında silahlı kişiler, 18 Türkün bulunduğu Türk bandıralı Paksoy-I adlı kargo gemisine saldırarak 10 gemiciyi kaçırmıştı. Kaçırılan 10 mürettebat önceki serbest bırakılmıştı.