İstismar acısı çocuğun DNA’sına bile işliyor!
İstismara uğrayan çocuğun hem fiziksel hem de ruhsal sağlığının olumsuz yönde etkilendiğine dikkat çeken Doç. Dr. Nusret Soylu, “Bu çocukların yaşadığı travma, biyolojik olarak sonraki nesillere bile geçiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde, Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği (TOGEM- DER), Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle “Biz Geleceğiz” projesi kapsamında gerçekleştirilen “Çocuk İhmal ve İstismarı Sempozyumu” dün yapılan açık oturumların ardından sona erdi. Çok sayıda uzmanın, çocuk ihmal ve istismarına yönelik sunum yaptığı sempozyumda, TOGEMDER Yönetim Kurulu Başkanı Saadet Gülbaran ile eşi Hasan Gülbaran hazır bulunurken, dinleyiciler arasında Reyyan Erdoğan da yer aldı.
Aile içi istismar
Şişli Cevahir Otel’de dün gerçekleştirilen programda uzmanların yaptıkları sunumların ardından dinleyiciler söz alarak ihmal ve istismar konusundaki fikirlerini dile getirdi, merak edilen soruları yöneltti. Sempozyumda “Çocuk İhmal ve İstismarında Mevcut Uygulamalar” başlıklı ilk sunum, Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Yalçın Büyük’ün başkanlığında gerçekleştirildi. Bu oturumda Şişli Hamidiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk İzlem Merkezi Sorumlusu Uzm. Dr. Ethem Erol, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif İnanıcı, avukat Hatice Ekinci ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürü Serkan Gömce söz olarak konuşma yaptı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürü Serkan Gömce, emniyetin istismar ve suça itilen çocuklar konusundaki uygulamalarından bahsettiği konuşmasında, aile içi istismar olaylarının en çok zorlandıkları konu olduğunu belirterek, “2001 yılında Çocuk Polisi’nin kurulmasıyla, mağdur çocuklar polis merkezlerinde psikologlar tarafından karşılanıyor, devamında avukat ve uzman polis memuru tarafından ifadesi alınarak savcılığa gönderiliyor. Suça itilen çocuklar konusunda ise sadece kimlik kontrolü yapılıp savcılığa nakli yapılıyor. İfade işlemleri savcılık tarafından yapılıyor. Çocukların dilendirilmesi de bir istismar konusudur. Ama bu konuda yaptığımız işlemKabahatler Kanunu çerçevesinde.Bu konuda yasal düzenlemenin yapılması gerektiği görüşündeyim” dedi.
‘Sokakta 5 bin 600 çocuk’
Gömce, en çok karşılaştıkları sorunlardan birinin çocukların zorla dilendirilmeleri olduğunu da belirterek, “Bu sorun da kolluk olarak üzüldüğümüz bir diğer konu. Çocukların dilendirilmesi veya zorla çalıştırılması, ihmal kapsamına alınmalı. Son bir yıllık dönemde zabıta ekipleriyle birlikte 5 bin 600 çocuğu sokalardan topladık, bin 100 aileye işlem yaptık. Ancak en büyük sıkıntımız mevcut yasal düzenlemelerin yetersiz olması. Kabahatler Kanunu kapsamında işlem yaptığımız için cezalar çok etkili ve caydırıcı değil. Umarım yüce Meclis’ten ilerleyen dönemde yasal düzenleme konusunda karar çıkar ve dilencilik sorununun önüne daha etkili geçebiliriz” diye konuştu.