Gazete Vatan Logo

İşten çıkarma yasağı, kısa çalışma ve nakdi destek süresi 1 ay uzatıldı! Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi sonrası açıklamalarda bulundu.Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kısa çalışma ödeneğinden mevcutta yararlananların süresini bir ay daha uzatıyoruz. İş fesih sınırlaması dolayısıyla nakdi destek ücret desteği de bir ay daha devam edecektir" dedi.

İşten çıkarma yasağı, kısa çalışma ve nakdi destek süresi 1 ay uzatıldı! Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Toplantıda, sağlıktan güvenliğe, sanayiden tarıma ve ihracata kadar pek çok konunun ele alındığını belirten Erdoğan, "Bir sonraki toplantımızı kabinemizin ikinci yılını tamamlamış olarak yapacağız. Türkiye'nin yeni yönetim sistemindeki ikinci yılı vesilesiyle kapsamlı bir değerlendirmeyi bir sonraki kabine toplantımızın ardından inşallah milletimizle paylaşacağız. Mart ayından bu yana hep olduğu gibi bugünkü toplantımızın da öncelikli gündemi koronavirüs salgını ve sonuçlarıydı. Dünyada salgınla en başarılı mücadeleyi vermiş ülkelerden biri olarak kazanımlarımıza sıkı sıkıya sahip çıkmakta kararlıyız." ifadelerini kullandı.

Koronavirüsle mücadele konusunda tedbiri elden bırakmadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle baş harflerinden ilhamla "TAMAM" diye ifade ettikleri temizlik, maske ve mesafe kriterlerinden kesinlikle taviz vermediklerini söyledi.

Haberin Devamı

Söz konusu ilkelere riayet edildiği ölçüde Türkiye'nin salgından uzak tutulacağını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Amacımız vaka sayısını da vefat sayısını da sıfıra en yakın veya sıfır noktasına çekebilmektedir. Ülkemizi risk grubundan uzaklaştırmakta kararlıyız. Normalleşme takvimi çerçevesinde birkaç alan dışında tüm sektörlerde hizmet ve üretim süreçlerinin önünü açtık. Salgın döneminde esnaf ve sanatkardan çiftçiye, sanayiciden ihracatçıya kadar her kesimi verdiğimiz desteklerle ayakta tuttuk. Nakdi yardımlardan vergi ertelemeleri ve kredilere kadar devletimizin tüm imkanlarını milletimizin emrine vermiş buluyoruz. Böylece içinden geçtiğimiz olağanüstü dönemin sıkıntılarını herkes için en aza indirmeye çalıştık.

Salgın tedbirleri kapsamında faaliyetlerine ara veren işletmeler, peyderpey yeniden çalışmaya başladı. Ekonomik faaliyetlerde adım adım mart ayındaki seviyeye yaklaşıldığını görüyoruz. Milletimize ve özellikle de reel sektöre verdiğimiz destekleri önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz."

Haberin Devamı

Devlet korumasındaki 926 genç ile 274 şehit yakını, gazi ve gazi yakını yarın işe başlıyor

İlerleyen günlerde devreye alacakları bazı hususları da açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yarın 926 devlet korumasındaki gencimiz ile 274 şehit yakınımız, gazi ve gazi yakınımız kura ile kamu kuruluşlarına yerleştirilecek. Sonuçlar Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın internet sayfasında açıklanacaktır. Hak sahiplerine yeni işleri şimdiden hayırlı olsun." dedi.

Sosyal Koruma Kalkanı adı altında hanelere 6 milyar liranın üzerinde nakdi yardım yaptıklarını belirten Erdoğan, bunun yanında kısa çalışma ödeneği nakdi ücret desteği işsizlik ödeneği gibi başlıklar altında 18 milyar liraya yakın bir kaynağı milletin hizmetine sunduklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kısa Çalışma Ödeneği'nden faydalanma süresini 1 ay daha uzatıyoruz. Bununla bağlantılı, nakdi ücret desteği de 1 ay daha devam edecek. Bununla bağlantılı olarak iş feshi sınırlaması ve dolayısıyla nakdi ücret desteği de 1 ay daha devam edecektir." diye konuştu.

Haberin Devamı

Gençlere yeni ve güçlü fırsatlar sağlamak, gelişimlerini ve hayata katılımlarını desteklemek için sürekli kişisel gelişim temalı bir proje çağrısına çıkacaklarını söyleyen Erdoğan, sivil toplum kuruluşlarını hedef alan, 35 milyon lira bütçeli bu çağrıların gönüllülükten iletişime, spordan kültür ve sanat faaliyetlerine kadar 8 ayrı başlıkta toplandığını aktardı.

Proje başvurularının Gençlik ve Spor Bakanlığının internet sitesi üzerinden 1 Temmuz'dan itibaren başlayacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları belirtti:

"Son dönemde koronavirüs salgınından en çok etkilenen ülkelerden biri de komşumuz Irak'tır. Irak'ta yaşayan Türkmenler başta olmak üzere Iraklı kardeşlerimize yönelik bir yardım paketini yarın yola çıkartıyoruz. Bu pakette maskeden tuluma, solunum cihazından ilaca kadar salgın döneminde ihtiyaç duyulan her türlü malzeme vardır. Böylece Türkiye, bu tavrıyla bir kez daha komşularının, dostlarının, kardeşlerinin yanında olduğunu göstermiş olacaktır. Tabii sadece bizim salgınla mücadeleyi başarıya ulaştırmamız yetmiyor. Yakın çevremizden başlayarak güçlü sosyal, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin olduğu ülkelerin de aynı başarıyı yakalaması gerekiyor. Küresel tabloya baktığımızda Türkiye'nin de içinde bulunduğu Avrupa coğrafyasında salgın önemli ölçüde kontrol altına alınmış gözüküyor. Buna karşılık Güney ve Kuzey Amerika ile Asya'da salgın tüm hızıyla sürüyor. Dünya 10 milyonu aşkın vaka ve 500 bini aşkın ölüm sayısı ile bu salgın karşısında tarihi bir imtihan veriyor. Salgının sürmesi, ülke olarak bizim önümüzü görmemizi de zorlaştırıyor."

Haberin Devamı

Türkiye'nin salgın sürecini başarıyla yönettiğini belirten Erdoğan, "İçerideki ve dışarıdaki ortak kanaat Türkiye'nin salgın sonrası yeniden şekillenecek dünyanın yıldız ülkelerinden biri olacağı yönündedir." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin sağlık alanındaki altyapısının ve Genel Sağlık Sigortası Sisteminin gücünün tartışılmaz düzeyde olduğunu vurgulayan Erdoğan, en zorlu şartlarda dahi pek çok sektörde çarkları döndürmeye devam ettirmelerinin Türkiye'nin üretim gücünü dünyaya ispatladığını söyledi.

Güvenlik alanında attıkları adımların Türkiye'nin bölgesel ve küresel bir güç olma kararlılığının altının dolu olduğunu herkese gösterdiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldıkları her konuda Türkiye, kendi kendine yeterli olmanın ötesinde tüm dostları için ümit kapısı haline geldi. Salgın döneminde hizmete aldığımız hastaneler, barajlar, sulama tesisleri, millet bahçeleri, ulaşım yatırımları gibi eserler, 'durmak yok yola devam' sözümüzü ete kemiğe büründürdü. Bu yılın ilk 5 ayında Organize Sanayi Bölgelerimizde 520 yeni fabrikanın faaliyete geçmesi dahi başlı başına bir iftihar vesilesidir. Özel sektörün talep ettiği 110 bin yeni istihdamı öngören 67 milyar liralık Yatırım Teşvik Belgesi de bir diğer önemli göstergedir. Özellikle önümüzde potansiyelimizi en üst düzeyde kullanabileceğimiz, hedeflere hızla ilerleyebileceğimiz bir yol olduğuna inanıyoruz. Ülkemizin bu fırsatı değerlendirebilmesi için gece gündüz çalışacak ve hedeflere ulaşacağız."

Bu süreçte vatandaşlardan kurallara uyarak, işlerine, üretimlerine, ülkelerine sahip çıkıp kendilerine destek olmalarını isteyen Erdoğan, sorumlu ve gayretli tavırlarıyla Türkiye'nin büyüme, kalkınma ve güçlenme mücadelesine katkı sağlayan herkese şükranlarını sundu.

"Ülke ve millet düşmanlarına fırsat vermedik"

Erdoğan, Türkiye'nin potansiyeli kadar maruz kaldığı saldırıların büyüklüğüyle de maruf bir ülke olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Özellikle atılım dönemlerimizde bu gerçek çok daha bariz şekilde karşımıza çıkıyor. Sadece son 7 yılda yaşadıklarımızı şöyle bir gözümüzün önünden geçirdiğimizde, önümüze çıkan fotoğraf bu tespitin ne kadar haklı olduğunu ispatlamaya yetecektir. Milli gelirimizi trilyon dolar sınırına getirdiğimiz 2013'ten başlayarak demokrasimize ve kalkınmamıza yapılan her saldırı aynı stratejinin bir parçasıydı. Amaç, Türkiye'nin önünü kesmek, ülkemize diz çöktürmek, milletimizi bölmek ve devletimizi zayıflatmaktı. Allah'ın yardımı ve milletimizin dirayetli duruşu sayesinde bunu başaramadılar. Fakat saldırmaktan da hiç vazgeçmediler. Her başarısızlıklarında cepheyi biraz daha genişlettiler. Sokakları karıştıramayınca yargı-emniyet darbesiyle devleti içeriden çökertmeyi denediler. Milletimizin basireti sayesinde devleti felç edemeyince terör örgütlerini kullanarak doğrudan insanımızın hayatına kastettiler. Buradan da istediklerini elde edemeyince ordu içerisindeki hainleri harekete geçirip darbeye kalkıştılar. Milletimiz destansı bir direnişle darbe girişimini de sonuçsuz bırakınca sınırlarımıza dayandılar. Güvenlik güçlerimizin kahramanca mücadelesi sayesinde yine hüsrana uğrayınca ekonomimize tuzak kurdular. Aldığımız tedbirlerle bu tuzağı da bozduk. Salgın döneminde dahi boş durmadılar. Asılsız haberler ve provokasyonlarla halkı kışkırtmaya çalıştılar. Hamdolsun bu süreci de alnımızın akıyla geride bırakarak ülke ve millet düşmanlarına fırsat vermedik. 15 Temmuz gecesi milletimiz tarafından kurulan Cumhur İttifakı Türkiye'nin bu kritik döneminde halkımızın sesi, sağduyusu ve vicdanı olarak tarihi görevler ifa etmiştir. Bu vesileyle bir kez daha Cumhur İttifakı'ndaki ortağımız MHP'ye ve Sayın Genel Başkanı Bahçeli'ye şükranlarımızı sunuyorum. Cumhur İttifakı, Türk siyasi hayatına altın harflerle bir güç birliği ve dayanışma modeli olmuştur."

Milletvekili barolarla ilgili kanun teklifini yarın verecek

Ülkenin herhangi bir meselesini çözmek için harekete geçtiklerinde karşılarında yeni kesimleri bulduklarını belirten Erdoğan, "Yapıcı her türlü eleştiriye açık olduğumuzu söylememize rağmen, hep toptancı bir reddiye ve düşmanlık duvarıyla karşılaşıyoruz. Halbuki bırakınız adım atılmasını, tartışılmasına dahi tahammül gösterilemeyen konuların hepsi ülkemizin çözüm bekleyen kronik sorunlarıdır." diye konuştu.

Demokrasiye, hakkaniyete, dünyadaki örneklere ve milletin beklentilerine aykırı uygulamaların sürmesini istemenin adının siyasette hak arayışı olamayacağını ifade eden Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Sayıca az olmalarına rağmen sistemin zaaflarından istifadeyle köşeleri tutmuş, menfaatperestliklerini ideolojik söylemlerin ardına gizleyen bir kesimin ülkenin önünü daha fazla tıkamasına daha fazla göz yummayacağız. Meydanı kendi küçük hesapları için toplumun menfaatini hiçe sayan muhterislere asla terk etmeyeceğiz. Bu tartışmaların son örneklerinden birini genel olarak meslek örgütleri, özellikle barolarla ilgili yapmayı planladığımız reform konusunda yaşıyoruz. Barolar başta olmak üzere meslek örgütlerinin sağlıksız yapıları, temsilde adaletsizlik yanında mensupları üzerinde faşizan uygulamalara varan sorunlar üretebiliyor. Bu yanlışı düzeltmek için gereken hazırlıkları yapmak yürütme olarak bizim, hukuki düzenlemeyi yapmak da yasama olarak Meclis'in asli görevidir. Daha demokratik, daha çoğulcu, temsil düzeyi yüksek bir baro yapısı oluşturmakta kararlıyız. Bunun için çoklu baro yönetimi üzerinde duruyoruz. Milletvekili arkadaşlarımız bu konuyla ilgili kanun teklifini yarın sabah veriyorlar. İnşallah bu düzenlemeyi en kısa sürede hayata geçireceğiz."