İşte tartışılan özerklik modeli: Hedef, ayrı bayrağı olan özerk bir Kürdistan
Gündemin yeni tartışma konusu olan ‘Demokratik Özerk Kürdistan Modeli’ taslağı 16 sayfadan oluşuyor ve aynı bayrağı olan özerk bir Kürdistan talep ediliyor...
DİYARBAKIR’DA hafta sonu Ahmet Türk başkanlığında Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) düzenlediği çalıştayda, siyasetçiler, bazı STK temsilcileri, akademisyenler ve yazarlar tarafından basına kapalı tartışılan ‘Demokratik Özerk Kürdistan Modeli’ taslağı 16 sayfadan oluşuyor. Taslaktaki öneriler şöyle:
ESKİ STATÜ OLMAZ: Kürt halkı eski statü altında yaşamak istememektedir. Bizler bir yandan demokratik özerkliği devlet ile diyalog temelinde gerçekleştirmek isterken, diğer yandan halkımızın demokratik örgütlenmesi ve buna dayalı mücadelesi temelinde kurumlaştırmak istiyoruz. Demokratik özerklik, Türk devletinin Kürtler üzerinde inkar ve imha politikaları temelinde kurduğu siyasal statüyü reddederek kendi özgürlük ve demokrasisini yaşadığı yeni bir statüye kavuşmayı ifade etmektedir.
ÖZERK KÜRDİSTAN İNŞASI: Taslakta, siyasal, hukuki, öz savunma, sosyal, ekonomik, kültürel, ekoloji ve diplomasi şeklindeki 8 boyutta Demokratik Özerk Kürdistan’ın inşasını hedefleniyor.Demokratik özerklik, bir devlet kurma ya da devlet yıkma projesi olmadığından bölge devletlerinin bu temelde Kürt sorununu çözmesine yol gösterecek ve yardımcı olacaktır.
KENDİ BAYRAĞI: Üstte Toplum Kongresinde temsiliyetini bulur. Demokratik Özerk Kürdistan Toplum Kongresi, Demokratik Türkiye Cumhuriyeti parlemantosuna kendi temsilcilerini göndererek ortak vatan politikalarına dahil olur. Demokratik özerk Kürdistan kendisini temsil eden özgün bayrak ve sembollere sahiptir. Ayrıca demokratik özerklik alanında farklı kimliklerde kendi sembollerini kullanır. Bu anlamda demokratik özerklik Kürt halkının demokratik Türkiye içinde yaşama iradesidir. Yani Kürt halkının siyasi statüsünü ifade eder. Demokratik Özerk Kürdistan ile toplumun siyasi, sosyal, ekonomik, kültür, sanat, spor, eğitim, hukuk kamusal amaçlı ulaşım, ticari, sanayii ve benzeri tüm alanlarda araçları olan siyasi partiler ideolojik heyemonyayı siyasi hememonyaya amaçlamadan ahlaki ve politik topluma ters düşmeden yeniden yapılandırdılmalıdır.
ORTAK VATAN: Türkiye ve Kürdistanı ortak vatan olarak görmekteyiz. Demokratik Özerklik hukuku yeni Türkiye Cumhuriyeti anayasası ve AB hukukunca tanınarak karşılıklı referanslarla hukukilik ve yasallığı sağlanmalıdır. Kürt halkı, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde halk olarak temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasını demokratik özerklik statüsü ile sağlayabilir. Bu statü Kürt halkının rızasına dayalı özgür, eşit, gönüllü birliktelik, iradesinin ifadesi olup Türkiye Cumhuriyeti anayasası ve yasalarınca güvence altına alınmalıdır. Kürdistan ile Türkiye’nin diğer bölgelerinde yaşayan Kürtler, Türkiye Cumhuriyeti devleti ile ilişkilerine demokratik özerklik statüsü temelinde düzenler.
ÖZ SAVUNMA DİRENİŞTİR: Öz savunma örgütlü topluma dayanır. Örgütlü toplum, öz savunmasını en iyi yapan toplumdur. Tüm toplumlarda öz savunma varlığını korumanın olmazsa olmazıdır. Demokratik Özerklik statüsünün kabul edildiği koşularda öz savunma askeri tekel olarak değil, toplumun iç ve dış güvenlik ihtiyaçlarına göre demokratik organların denetimi altında oluşturulabilir. Şehir, kasaba, mahalle ve köydeki yaşayan tüm halklar faşist, gerici ve soykırımcı saldırılara karşı duyarlı olur. Öz savunma esasında bu yönelimler karşısında toplumsal direnişi ifade eder. BM tarafından tanımlanan bir haktır.
RESMİ İKİ DİL: Demokratik Özerk Kürdistan’da resmi dil Kürtçe ve Türkçe olmasının yanısıra coğrafyamızda konuşulan tüm diller (Asuri, Süryani, Arapça ve dahası) lehçelerinin kullanımı, eğitimi, geliştirilmesi de anayasa ve yasalarca teminat altına alınmalıdır. Hizmet dili Kürtçe olmalı, yerleşim yerlerinin orijinal isimleri iade edilmelidir.