İşte takipsizlik gerekçeleri
İzinsiz dinleme ve delil yetersizliği
25 Aralık’ta yapılan operasyonla ilgili 99 kişi hakkında açılan soruşturmaya takipsizlik veren savcılar, 141 sayfalık gerekçeli karar açıkladı. Kararda takipsizlik nedenleri tek tek sıralandı...
“25 Aralık Soruşturması” kapsamında 96 şüpheli hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca takipsizlik kararı verildi. İstanbul Cumhuriyet Savcıları İsmail Uçar, İrfan Fidan ve Fuzuli Aydoğan imzalı 141 sayfalık kararda “Türkiye Cumhuriyet Başbakanı’nın örgüt lideri olarak gösterilmesi ve ’Dönemin Başbakanı’ ibaresi kullanmak suretiyle, fezleke düzenlenmesi, soruşturmayı hazırlayanların hukuki bir soruşturma görünümü altında Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs ettiklerini ortaya koymaktadır” ifadelerine yer verildi.
3 savcı için soruşturma
Takipsizlik kararını veren 3 savcı, 25 Aralık soruşturmasını hazırlayanlar hakkında “soruşturma başlatılabilmesi için keyfiyetin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirilmesine” karar verdi. Kararda 96 şüpheli hakkında, “örgüt kurdukları, yönettikleri ve bu örgütün faaliyetleri kapsamında ihaleye fesat karıştırıldığı iddiaları üzerine soruşturma başlatılmış ise de, şüphelilerin birbirleriyle irtibatlarının hiyerarşik bir yapılanma içerisinde olmadığı, şüphelilerin suç işlemek amacıyla bir araya geldiklerine dair delil elde edilemediği, örgütün unsurlarından suç işlemede devamlılık unsurunun meydana gelmediği anlaşılmakla dosyada adı geçen şüpheliler hakkında örgüt kurmak ve örgüt üyesi olmak suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına” ifade edildi.
Erdoğan’ın dinlenmesi
Takipsizlik kararında 25 Aralık tarihinde Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’ın dinlenmesi ile ilgili bölüm şöyle anlatıldı: “Bir kısım şüphelilerin iletişimleri tespit edilirken 3. kişi sıfatıyla yasal olmayan bir şekilde iletişimleri tespit edilen Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlar Binali Yıldırım, Ömer Çelik, Muammer Güler haklarında hiçbir dinleme kararı olmaksızın uzun süre dinlemeler yapıldığı, görüşmelerinin haklarında hiçbir dinleme kararı olmamasına rağmen mütemadiyen tape haline getirildiği, Başbakan, bakanlar ve yüksek yargı mensupları hakkında soruşturmaların özel şekle tabi olduğu anlaşıldığından onlar hakkındaki tespitlerin derhal Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirilerek suç şüphesi varsa, özel soruşturma usullerine göre delil toplama yoluna gidilmesi gerekirdi.”