İşte istenen cezalar!
Avukatlar hakkındaki iddianame kabul edildi
DHKP-C’ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan 9’u tutuklu 22 avukat hakkında düzenlenen iddianame İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.
İddianamede Çağdaş Hukukçular Derneği(ÇHD) Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı Taylan Tanay ‘terör örgütü yöneticisi olmak’ ile suçlandı.
İKİ AVUKAT ÖRGÜT YÖNETİCİSİ
Terör soruşturmalarına bakmakla görevli savcı Adem Özcan tarafından hazırlanan iddianamede Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı Taylan Tanay ilk iki sırada yer aldı. Selçuk Kozağaçlı’nın “Terör örgütü yöneticisi olmak ve terör örgütünün propagandasını yapmak" suçlarından 16 yıldan 27,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Taylan Tanay’ın “Terör örgütü yöneticisi olmak, 5 kez terör örgütünün propagandasını yapmak ve görevli memurun görevini yaptırmamak için direnmek" suçlarından 53,5 yıla kadar hapsi talep edildi. Avukat Barkın Timtik’in “Terör örgütünün üyesi olmak, 6 kez terör örgütünün propagandasını yapmak ve görevli memurun görevini yaptırmamak için direnmek" suçlarından 14,5 yıldan 51 yıla kadar hapsi istendi.
AVUKAT TİMTİK’E AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET
Avukat Ebru Timtik’in “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, terör örgütünün üyesi olmak, tasarlayarak adam öldürmeye teşebbüs, 5 kez terör örgütünün propagandasını yapmak ve görevli memurun görevini yaptırmamak için direnmek" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 13,5 yıldan 76 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Avukat Oya Aslan’ın “Terör örgütünün üyesi olmak, 6 kez terör örgütünün propagandasını yapmak" suçlarından 13,5 yıldan 45 yıla kadar hapsi istendi. Selçuk Kozağaçlı’nın eşi Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı’nın "Terör örgütünün üyesi olmak, 2 kez terör örgütünün propagandasını yapmak" suçlarından 9,5 yıldan 25 yıla kadar hapsi talep edildi. Tutuksuz sanıklardan Avukat Efkan Bolaç’ın “Terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi istendi. İddianamede diğer 15 avukatın da aynı suçlardan cezalandırılmaları öngörüldü.
ÇHD AVUKATLARININ İDDİANAMESİ TAMAMLANDI
TERÖR örgütü DHKP-C’ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 9’u tutuklu 22 avukat hakkında hazırlanan iddianamede, aramalarda bulunan word belgesi içinde Ayhan kod adlı Necdet Berk tarafından yurtdışındaki sorumluya gönderilen raporda 26 kişinin özgeçmiş raporunun bulunduğu ifade edildi. "Ankara’ya yeni gelen arkadaşların kimlik bildirimleri ve özgeçmişleri" başlıklı yazıda Avukat Taylan Tanay’ın özgeçmişi yer alıyor.
"BORU BOMBA VE MOLOTOF KULLANDIM"
"Kürt, Alevi, Tunceli" ifadeleriyle başlayan özgeçmişte, Tanay Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. sınıf öğrencisi olduğunu belirtiyor. Özgeçmişin bir bölümünde ise "Askerlik yapmadım. Ama halk patlayıcılarını yapabiliyorum. Boru bomba ve molotof kullandım. 14’lü silah kullanabiliyorum. Ayrıca keleşin tüm teknik özelliklerini biliyorum ama kullanmadım. Pompalı tüfek kullanabiliyorum" ifadeleri yer alıyor.
AVUKAT TANAY’LA İLGİLİ BÖLÜM
İddianamede avukatların örgütün içinde yaptıkları yasa dışı çalışmalarda anlatıldı. Aramalarda bulunan bir word belgesinde Naim isimli kişi tarafından hazırlanan raporda, polisle işbirliği yaptığı iddia edilen örgütün elemanı İsmail Eyi isimli örgüt mensubunun sorgusu anlatıldı. Polisle işbirliği yaptığı iddia edilen İsmail Eyi’nin sorgulanacağı eve götürülmesi işleminde Taylan Tanay’ın görev aldığının belirtildiği iddianamede, "İsmail Eyi’nin sorgulanmaya başlanmasında bir süre sonra Taylan Tanay’ın eve gelerek dışarıda polis yoğunluğu olduğunu söylemesi üzerine sorgulamayı bırakıp evden ayrıldıkları" belirtildi.
"AVUKATLAR, ÖRGÜT ADINA FAALİYET YÜRÜTÜYOR"
İddianamede Halkın Hukuk Bürosu için, "DHKP-C terör örgütü adına faaliyet yürüten avukatların bir araya geldiği bir yapılanmadır" ifadeleri kullanıldı. İddianamede Halkın Hukuk Bürosu’nun 1989 yılında 32 avukat, stajyer ve öğrenci ile kurulduğu, Halkın Hukuk Bürosu’nun ilk kurulduğu tarihten itibaren DHKP/C terör örgütünün bir kurumu olduğu belirtildi. DHKP/C terör örgütünün silahı propaganda birlikleri ve demokratik alan olarak iki tür yapılanmasının olduğu, Halkın Hukuk Bürosu’nun DHKP/C terör örgütünün demokratik alan olarak nitelendirdiği yapılanma içerisinde yer alan Halkın Hukuk Bürosu hakkında DHKP/C örgüt yöneticileri ve üyeleri tarafından ‘Bizim Hukuk Büromuz’ olarak bahsedildiği ifade edildi.
ASKERE GİTMEK İÇİN ÖRGÜTE DANIŞIYOR
Aramalarda ele geçirilen bir word belgesine de yer verilen iddianamede sonunda savcı tarafından 2006 yılında F Tipi cezaevlerine karşı 293 gün açlık grevine giren Behiç Aşçı ile ilgili, "Yenge kod adlı avukat Behiç Aşçı’nın askere gidip gitmeme hususunda dahi örgüt sorumlusuna danıştığı ve bu konuda örgütten talimat beklediği anlaşılmıştır" yorumu yapıldı.
"AVUKAT EFKAN BOLAÇ ÖRGÜTÜN GENÇLİK YAPILANMASINDA GÖREV ALDI"
Terör örgütü DHKP-C’ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 9’u tutuklu 22 avukat hakkında hazırlanan iddianamede sanık avukatlardan Efkan Bolaç’ın, terör örgütü DHKP-C’nin gençlik yapılanmasında bir süre görev aldığı belirtildi. Bolaç’dan gençlik yapılanmasında yeterince verim alınamadığının belirtildiği iddianamede, "Efkan Bolaç’ın daha sonra DHKP-C terör örgütü sözde demokratik alan yapılanması içerisinde Halkın Hukuk Bürosunda görevlendirildiği anlaşılmıştır."denildi.
İddianamede DHKP/C terör örgütünün demokratik yapılanması içerisinde yer alan Halkın Hukuk Bürosunda çalışacak avukatların birçoğunun örgütün legal ve illegal yapılanmalarında görev aldığı belirtildi.
AVUKATLARIN MASRAFLARINI ÖRGÜT KARŞILIYOR
İddianamede, avukatların ve Halkın Hukuk Bürosu adlı hukuk ofisinin masraflarının terör örgütü tarafından karşılandığı belirtildi. İddianamede, "Avukatlarının tutuklu olan DHKP/C terör örgütü üyesi kişileri cezaevinde ziyarete gittiklerinde örgüt yönetiminden yol parası aldıkları anlaşılmıştır." denildi.
ÖRGÜT TALİMATI İLE ŞAHISLARIN AVUKATLIĞINI ÜSTLENİYORLAR
İddianamede avukatların hangi davalara ve soruşturmalara bakacaklarının da örgüt tarafından belirlendiği vurgulanarak, "Avukatlarının DHKP/C terör örgütü üyeliği suçundan tutuklu bulunan Eylem Göktaş’ın ölüm orucu eylemine son vermesi sebebiyle avukatlarının bu şahsın avukatlığını yapmaya devam edip etmeme konusunda DHKP/C örgüt yönetimine danıştıkları, örgüt yönetiminin talimatı üzere Eylem Göktaş’ın avukatlığından çekildikleri görülmüştür." denildi.
BÜRO’DAN AYRILAMIYORLAR
Halkın Hukuk Bürosu’nda çalışacak avukatların, büroda başlamadan önce örgüte sorulduğu ve onay alındığı belirtilen iddianamede, "Halkın Hukuk Bürosu’nda çalışan avukatların DHKP/C terör örgütünün talimatlarını yerine getirmediği durumlarda örgüt yönetimi tarafından avukatın kovulduğu, büroda çalışan avukatların, bürodan kendi istekleri ile ayrılmayı düşünmeleri durumunda dahi DHKP/C terör örgütü yönetimi izin vermeden bürodan ayrılamadıkları ve çalışmaya devam etmek zorunda kaldıkları anlaşılmıştır" ifadeleri yer aldı.