İşte bilirkişinin tespitleri...

Bilirkişi incelemesiyle denetleme raporu arasındaki en önemli çelişki madendeki karbonmonoksit gazı seviyesi. Bilirkişi raporunda “Kömürün kendiliğinden yanmasını belirleyen karbonmonoksit gazı tarafımıza iletilen veriler üzerine yapılan 2014 yılı Mart ayından, kazanın meydana geldiği 13/05/2014 tarihine kadar incelemelerde, özellikle S panosu S3 klasik ayak hava çıkışında bulunan sensörde (470 numaralı sensör) madenlerde izin verilen azami konsantrasyon olan 50 PPM’in üzerinde çok sayıda ölçüm kaydı olduğu tespit edilmiştir. Bu sensörde yer yer farklı aralıklarla 500 PPM’in üzerinde değerler tespit edilmiştir” denilmişti.

Teknik nezaretçi defterleri eksik

Ancak bakanlık müfettişleri bilirkişi raporundaki tarihlerde inceledikleri madende defalarca normalin üstünde ölçülen karbonmonoksit gazına dair hiç bir işlem yapmaması dikkat çekiyor. Müfettişlerin raporlarında yer vermediği bir diğer kusur ise teknik nezaretçi defterinin düzenli işlenmemiş olması. Bilirkişi incelemesine göre İş Teftiş Kurulu müfettişlerinin madene “noksanı yoktur” raporu verdiği tarihlerde, öncesinde ve sonrasında madendeki her türlü durumun işlenmesinin zorunlu olduğu teknik nezaretçi defterleri düzenli doldurulmadı. Bilirkişi belirli tarihlerde doldurulan defterin ocaktaki bazı değişikliklerin ve bir hava sıkıntısı yaşandığının işlenmediğini de tespit etti.

Anormalliklere değinilmedi

Bilirkişi gözlem defterinde de eksikler saptadı. Bilirkişi ön inceleme raporunda bu durum, “İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi onaylı gözlem defterine ait 2014 kayıtları incelenmiş, 15 Ocak 2014 ve 17 Şubat 2014 tarihlerinde havalandırma ve gaz anormallikleri konularına değinilmemiştir” denilerek vurgulandı.