İstanbul için büyük tehlike! Yazın...
İstanbul’da barajlardaki doluluk oranı yüzde 20’nin altına düşerken, barajları gezen Türk Coğrafya Kurumu Başkanı Doç. Dr. Ahmet Ertek ve Dr. Hakan Kaya mega kenti bekleyen büyük sorunu belgeledi. Baraj göllerinde 150 metreye kadar çekilmeler tespit edilirken, Doç. Dr. Ahmet Ertek, “Su tüketimi sınırlanmazsa ve buharlaşma da bu hızla devam ederse İstanbul’u sıkıntılı günler bekliyor” dedi
04.01.2021 - 08:04 |
İstanbul’a su sağlayan barajların doluluk oranı dün itibariyla yüzde 20’nin altına geriledi. İklim değişikliğinin etkisiyle yaşadığımız kuraklığı kaynağında araştıran İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr Ahmet Ertek ile İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü’nden jeomorfolog Dr. Hakan Kaya, kentin barajlarını dolaşarak kuraklığı belgeledi. Büyükçekmece, Kurtdoğmuş, Ömerli, Sazlıdere ve Terkos kaynaklarını kontrol eden Türk Coğrafya Kurumu Başkanı Doç. Dr. Ahmet Ertek, gözlemlerini anlattı.
‘Önlem alınmalı’
Doç. Dr. Ertek, “2018’de yüzde 80 olan baraj doluluğu yüzde 20’ye geriledi. Sadece İstanbul’da değil, şehre su sağlayan İstanbul dışındaki Kazandere, Pabuçdere ve Istıranca barajları da kurumak üzere. Yağışlar mevsim normallerinin üzerine çıkmazsa, su tüketimine sınırlama getirilmezse ve sıcaklığa bağlı buharlaşma bu hızla devam ederse İstanbul’u susuz günler bekliyor. Su kaynaklarındaki azalmayı gördük. Zaman kaybetmeden su tüketimine yönelik planlama yapılması gerekiyor. Hatta koronavirüs pandemisindeki kısıtlamalardaki gibi önlemler alınmalı. Yoksa 2021 yazı susuz yaz olabilir. Susuzlukla birlikte hijyenin azalması pandeminin ülkemizde geç bitmesine neden olabilir” dedi.
‘Periyot şaştı’
Doç. Ertek tespitlerini şöyle sürdürdü: “Son yıllarda artan sıcaklık ve yağış azalması insanoğlunun yaşam koşullarını doğrudan etkiliyor. Yapılaşmayla sağlıksız kentlerin ve sanayileşmenin artması, mega projelerin ve dikine binalarla birlikte betonlaşma, baca gazlarının çoğalması, orman ve yeşil alan azalırken nüfusun artması, temiz suya artan talep, suyun yanlış kullanımı ve ormanların bozkırlaştırılması İstanbul’da kuraklığın şiddetini katlıyor. Küresel ısınmayla artan kuraklık gelecekte de dünya için şiddetli bir problem olacak. 7 yıllık periyoda göre İstanbul’da 2000 - 2007 - 2014 - 2021’in kurak olması gerekiyordu. Güneşteki patlamalar ve güneş lekelerine dayalı 7’şer yıllık periyotlar bunu belirliyordu. Türkiye’de gece sıcaklıkları artma eğiliminde.”
Kuşlar da mağdur oldu
İstanbul’un en kritik barajlarından biri de Sazlıdere... Sazlıdere Barajı’nın çekilen sularından sonra ortaya çatlak topraklar, ağaç gövdeleri çıktı. Kuşların da susuz kalan barajda yiyecek aradıkları görüldü.
Tarımsal kuraklık
Dr. Hakan Kaya ise, “Meteorolojik kuraklıkla yeraltı suyu seviyeleri azalacak, göl ve barajlarda su seviyeleri hızla düşecek. Böylece hidrolojik kuraklık başlayacak. Gittiğimiz yerlerde kuraklığa bağlı tarımsal ve ekonomik alanlarda ciddi sorunlar yaşanabileceğini gördük. 2021 ve 2022 yıllarının tarımsal faaliyet planlaması şimdiden yapılmalı. Yeterli yağış olmazsa ilkbahar ve yaz aylarında kalan su hızla buharlaşacak, topraktaki nem azalacak ve doğal afetlerin en sinsisi tarımsal kuraklık başlayacak. İstanbul baraj göllerinin yamaç eğim farkıyla yatayda 100 - 150 metre, düşeyde 3 - 5 metre çekildiğini gördük. Suyun doğru kullanımına yönelik çalışmalara hız verilmeli. Tarım ve sanayide kullanılan sularla ilgili tasarruf yapılmalı, gerekirse yeraltı sularından faydalanılmalıdır. Gelecekte kuraklığın artabileceği düşünülmeli, atık suların geri dönüşümü ve deniz sularının rafine edilerek kullanımı yönünde çalışmalara hız verilmelidir” dedi.
Aşırı nüfus etkisi
“Kuraklık ve su yönetimi” panelinde konuşan İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Şu an su stresinde olan Türkiye, 2030 yılında su sıkıntısı yaşamaya, 2050’den sonra ise su fakiri olmaya aday. İstanbul’daki su sıkıntısının temel nedeni aşırı nüfus ve talep. Türkiye’de henüz yok ama yeraltı barajları kuraklıkla mücadele için çok önemli” tespitini yaptı.
‘Yarın bitecekmiş gibi tasarruflu kullanmalıyız’
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, yeni yılın ilk günü gerçekleşen yağışın barajları hafif de olsa olumlu yönde etkilediğini belirterek, “Pazartesi - salı yeni bir sistem geliyor. Onun etkisi olacak. Daha sonra cuma günü yeni bir sistemin geldiğini görüyoruz, bu sistem bazı model sonuçlarına göre gerçekten güzel yağışlar bırakacak gözüküyor. Ümit ediyorum ki 2021 yılı ocak ayında beklenen yağışı alırız. Ama tabii meteorolojik modellerin yanılma payları yüksek. Var olan suyumuzu yarın bitecekmiş gibi kullanmalıyız. Suyu nasıl tasarruflu kullanırız diye hızlı çalışmalıyız” değerlendirmesini yaptı. (Milliyet)
Haberin Devamı