İsmini Twitter'da görünce harekete geçti! Şikayet edin, cezası 3 aydan başlıyor
Sosyal medya kullanımının yoğun şekilde artması, artık suçları oradan işlemeye doğru götürdü. Çalışanını işten çıkardıktan sonra ismini de yazıp Tweet atan firma için kötü haber geldi ve şirket aleyhine tazminat cezası kararı verildi. Vatandaşların kişisel bilgilerinin sosyal medya platformlarında başkaları tarafından paylaşımı suç unsuru oluşturuyor. Peki böyle bir durumla karşılaşanlar nereye, ne kadar süre içinde şikayet edebilir? İşte detaylar...
Özge Seren Doğu | ozge.dogu@gazetevatan.com
Gelişen teknolojiyle birlikte yoğun şekilde artan sosyal medya kullanımı sebebiyle, artık birçok suç internet aracılığıyla işlenmeye başladı. Çok sayıda kişi gerçek kimliklerini gizleyerek bu suçları işliyor. Ancak yakın zamanda gerçekleşen bir olay, bu durumun aksini de anlatıyor. Bir firma, çalışanlarından birini işten çıkardı ve Twitter hesabından o kişinin de ismini deşifre ederek paylaşımda bulundu.
Kovulan kişi konuyu Kişisel Verileri Koruma Kurumu'na (KVKK) bildirdi. KVKK'nın şirketten aldığı savunmaya göre; işten çıkarılan kişinin ticari itibarlarını zedelemeye yönelik faaliyetleri olduğunu söylediği belirtildi.
Ancak iş akdi feshedilen kişinin adını kullanması firmayı davalık yaptı. Sonucunda ise şirket aleyhine tazminat cezası kararı verildi. Konuyla ilgili Avukat Cansen Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu ve kararı değerlendirdi.
KESİN OLUP OLMADIĞININ BİLİNMESİ GEREKİYOR
Kararın hem ceza kanunu bakımından, hem de KVKK; yani Kişisel Verilerin Korunması Kanunu bakımından iki türlü incelenmesi gerektiğini söyleyen Avukat Erdoğan, "Gelişen teknolojiyle birlikte yoğun şekilde artan sosyal medya kullanımı sebebiyle, artık birçok suç maalesef internet aracılığıyla işlenmeye başlanmış. Yani birçok kalemşör gerçek kimliklerini gizleyerek bu suçları işlemekte.
Söz konusu olayda öncelikle bakmamız gereken birinci unsur gerçekten böyle bir usulsüzlük olup olmaması. Yani taraflar arasında bir ihtilaf var evet ama bu yargı sürecinde mi? Tweet'te belirtildiği şekilde hırsızlık, sahte kaşe, yalan beyan gibi bir takım şirketin etik ahlakına uymayan davranışlarla zarara uğrattığının yargı yoluyla kesin olup olmadığının bilinmesi gerekiyor.
Böyle bir durum henüz ispat edilmemişse zaten şirketin yaptığı başlı başına bir suç oluyor." dedi.
"İSİM SÖYLENİYORSA ZATEN SUÇUN VARLIĞI AÇIKTIR"
Erdoğan, "İlk başta Türk Ceza Kanunu'nun değerlendirmesi gerekiyor. 5237 sayılı TCK'nın şerefe karşı suçlar ana başlığı altında yer alan 125. maddesindeki hakaret maddesine bakmak gerekiyor.
TCK madde 126 gereği hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır.
Bu da şu demek oluyor ki doğrudan bir isim söyleniyorsa zaten suçun varlığı açıktır. Unutmamak gerekir ki bir fiilin suç olarak kabul edilmesi ve cezalandırılabilmesi için öncelikle bir ceza yargılamasına konu edilmesi gerekir. Bu yargılama sonunda suç işlendiğine dair kesin karar verilmesi gerekmekte." ifadelerini kullandı.
NE KADAR SÜRE İÇİNDE ŞİKAYET EDİLMELİ?
Avukat Erdoğan, şikayet süresi ve nereye şikayet edilmesi gerektiği ile ilgili de şunları söyledi:
Hakaret uğrayan kişinin öncelikle Cumhuriyet Savcılığına veya polis, jandarma gibi kolluk güçlerine şikayette bulunması gerekiyor. Aksi takdirde hakaret fiili hakkında herhangi bir soruşturma veya kovuşturma yapılamaz. Hakarete maruz kalan kimsenin en geç 6 ay içinde şikayette bulunması gerekmekte.
3 AYDAN 2 YILA KADAR HAPİS CEZASI
Sosyal medya üzerinden bir kişiye hakarette bulunanlar hakkında suçun işlendiğine dair kanıya varılması halinde savcılık tarafından iddianame düzenlendiğini belirten Avukat Cansen Erdoğan, "İlgili mahkemeler tarafından da bu suçun işlendiği kanaatine varılırsa Türk Ceza Kanunu uyarınca 3 aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılmaları söz konusu olabiliyor.
Öte yandan kararda da olduğu gibi hakaret içeren bir fiille mağdur olan kişinin ceza davası dışında, ayrıca kişilik haklarının yenilenmesi sebebiyle hukuk davası açma ve bu surette maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı bulunmakta. Nitekim burada da tazminat kazanmış durumda çalışan kişi." dedi.
ÇALIŞTIĞI YER İSMİ, ADI VE SOYADI... HEPSİ KİŞİSEL VERİ
Olayın bir de KVKK anlamında değerlendirmesinin söz konusu olduğuna dikkat çeken Erdoğan, teknoloji ve internet kullanımının yaygınlaşması ile beraber bu kişisel veriler hususundaki farkındalık ve hassasiyetin gün geçtikçe arttığını; özellikle sosyal medyada kişisel verilerin çok ciddi şekilde paylaşıldığını, dağıtıldığını ve birçok insanın eline geçtiğine sıklıkla rastlandığını, bunların kötü niyetli kişilerin eline geçtiği zaman hem itibar zedelenmesi hem de mali kayıplar olarak karşımıza çıktığını vurguladı.
Cansen Erdoğan sözlerinin devamında ise şöyle konuştu:
"Olayın içine baktığımızda net bir yargı kararı olmadan işten çıkarılan ve birtakım hırsızlık ve çirkin muamelelerde bulunduğu iddia edilerek bunun sosyal medyada Twitter’da milyonlarca kişiye karşı ulaşılması kişinin adının ve çalıştığı yerin belirtilmesi açısından bir veri paylaşımı olarak değerlendirilmesine sebep olmakta. Hem ceza kanununda hem de 6698 sayılı kişisel verilerin korunması hakkındaki kanunda; kişinin çalıştığı yer ismi, adı ve soyadı hepsi kişisel veri olarak nitelendiriliyor.
Dolayısıyla bunların da paylaşılması kişinin izni olmadan ulu ortaya dökülmesi suç isnadına sebep oluyor."
"DOĞRU OLMAYAN BİR BİLGİNİN İFŞASI"
Netleşmemiş yargı kararına özellikle dikkat çeken Avukat Erdoğan, "Özet olarak firmanın işten çıkardığı işçinin, usulsüz hareketler yaptığı, hırsızlık, sahte kaşe basma, firmayı haksız yere zarara uğratması sebebiyle de kovulduğunu müşterileri ile aleni olarak paylaşması; kişinin itibarını, şerefini rencide etmesi, sarsması ve toplum önünde küçük düşürmesi sebebiyle Türk Ceza Kanunu anlamında hakaret suçunu oluşturmakta ve bunun yanında aslında henüz netleşmemiş bir yargı kararı yoksa eğer doğru olmayan bir bilginin ifşa edilmesi suçunun da yaptırımlarını gerektirmekte." ifadelerini kullandı.