IŞİD-PYD çatışması İstanbul’a sıçradı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki IŞİD dosyasına göre örgütün İstanbul lideri 26 yaşındaki Ebu Ubeyde kod adlı İ.A. Dosyada aralarında Fransız, Fas ve Tunus vatandaşlarının da olduğu 67 şüpheli var. Savcılığa göre, Suriye’deki IŞİD-PYD çatışması İstanbul’a da sıçradı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan IŞİD dosyasına Al Jazeera ulaştı. Dosyada yer alan 67 şüpheli, ‘silahlı terör örgütü kurmak ve üye olmak’ ile suçlanıyor.
Soruşturma dosyasının ilk bölümünde IŞİD'in oluşumu ele alındı. İstihbarat birimlerinden alınan bilgiler soruşturma dosyasına girdi. İkinci bölümde de ‘İstanbul’da bu soruşturmanın neden başlatıldığı’ sorusuna yanıt verildi.
IŞİD’in Türkiye’ye yönelik intihar eylemi düzenleyeceği yönünde istihbarat raporlarının olduğunu ifade eden savcılık, bu raporlarda "Bu amaçla ülkemizin değişik illerinden araçların çalındığı, eylemleri gerçekleştirecek şahısların eylemlerde kullanılacak patlayıcı mühimmatlar ile birlikte Suriye’den illegal yollardan sınırı geçerek ülkemize geldiği bilgileri iletilmiştir" ifadelerine yer verildiğini açıkladı.
Savcılık, IŞİD’in Türkiye’yi 'düşman ve ‘kafir ülke' olarak gördüğüne dikkat çekti. IŞİD ile ilgili Emniyetin 20 Nisan 2014 tarihinde soruşturma yürütmek için izin istediği belirtildi. Bu iznin verilmesi ile soruşturma başlatıldı.
İstanbul’da 67 IŞİD militanı
Soruşturma dosyasındaki verilere göre:
İstanbul’da şu ana kadar 67 IŞİD elemanı delillerle tespit edildi.
Bu 67 kişi arasında yer alan Ebu Ubeyde kod adlı İ.A. örgütün İstanbul’daki liderlerinden.
1989 İstanbul doğumlu İ.A. operasyonlarda bulunamadı. Halen aranıyor.
Diğer 66 kişi ise IŞİD üyesi...Bu isimler arasında daha önce El Kaide’den tutuklanan ‘Ebu Hanzala’ kod adlı Halis Boyuncuk da yer alıyor.
67 şüpheli arasında Fransız, Fas ve Tunus uyruklular da yer alıyor.
Yapılan soruşturmada el yapımı patlayıcılar, el bombaları, silahlar ve susturucular ele geçirildi.
Yasadışı ‘mescitlerde’ sohbet
Türkiye’deki IŞİD yapılanmasına ilişkin bilgiler de dosyada yer aldı. Savcılık tespitine göre, IŞİD üyelerince gerçekleştirilen faaliyetler arasında ‘Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olmayan mescitler kurmak’, ‘dini sohbetler vermek’, ‘ bu sohbetlerde Türkiye Cumhuriyeti Devletini “Tağut” (Allah’ın koyduğu ölçüler ve hükümler dışında hükümler koyan) devlet olarak anlatmak’, ‘devlet okullarına çocukların gönderilmemesi yönünde propoganda yapmak’ yer alıyor.
Önce sohbet sonra savaş
Bu sohbetlere katılan insanların çocuklarını okula göndermediğini belirten savcılık, sohbetlere katılanların bir süre sonra çatışma bölgelerine giderek IŞİD bünyesinde faaliyet gösterdiklerini tespit etti.
Eylemleri dört başlık altında toplandı
IŞİD’in Türkiye kolu olarak hareket eden Ebu Ubeyde kod adlı İ.A liderliğindeki 67 kişilik grubun eylemleri dört başlık altında sıralandı.
a) Sözde mescitlerde dersler verdikleri şahısları çatışma bölgelerine göndermek
b) Terör Örgütünün adlarını kullanarak baskı, cebir, şiddet ve tehdit uygulamak
c) IŞİD Terör Örgütüne eleman ve lojistik destek sağlamak
d) Şüpheli İ.A’nın sözde şeriat mahkemesinde, insanların öldürülmesi için karar vermek
2011 yılında gözaltına alınıp serbest bırakılmış
Örgütün İstanbul lideri Ebu Ubeyde kod adlı İ.A’nın IŞİD yanlısı siteler ve sosyal medya platformlarındaki konuşmalarına yer verilen dosyada, İ.A.’ın 12 Nisan 2011 yılında Halis Bayuncuk ile birlikte gözaltına alındığı, Bayuncuk’un tutuklandığı ancak İ.A’nın serbest bırakıldığına dikkat çekildi. İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün raporuna göre bu sürecin ardından İ.A, Tekfirci/Selefi Halis Bayuncuk grubu içerisinde ‘hoca’ konumuna geldi.
İki adresi ‘mescit’ olarak kullandı
İ.A’nın bu sürecin ardından yeni yapılanmaya gittiğini belirten savcılık, yeni oluşum içinde faaliyet gösteren şahıslardan çatışma bölgelerine gitmek isteyenlere ve gelenlere aracılık edildiğini ve lojistik destek verildiğini tespit etti.
İ.A’nın bu faaliyetler için Bahçelievler ve Güngören İlçesi’ndeki iki adresi de ‘mescit’ olarak kullandığı belirlendi.
Suriye’ye eleman gönderdi
İ.A’nın oluşturduğu bu grubun savaşmak üzere birçok insanı Suriye’ye gönderdiği de tespitler arasında yer aldı. İ.A’nın ‘sohbetlerine’ katıldıktan bir süre sonra kaybolan birçok kişinin ailesinin de ifadeleri soruşturma dosyasında yer aldı. Aileler kaybolan yakınlarının İ.A.’nın sohbetlerine katıldığını ve onun grubu ile ilişkisi olduğunu belirtti.
IŞİD’e giden kişilerin İ.A ile ilişkisi tespit edildi
Şüphelilere yönelik yapılan telefon dinlemelerinde kaybolan kişilerin İ.A. veya onun grubundaki IŞİD üyeleri ile irtibatları olduğu ve Suriye’ye gönderildiği tespit edildi. Bu kişiler arasında 6 çocuğu ile Suriye’ye giden Emine Özdemir gibi kadınlar ve çocuklarda yer aldı.
Babaanne, torunları ile IŞİD’e katıldı
Hatta katılanlar arasında nine ve torunu bile yer aldı. Bursa’da yaşan sekiz kişilik bir aile IŞİD’e katıldı. Babaanne G.P., oğulları, gelini ve torunlarından oluşan sekiz kişi ile birlikte Suriye’ye gitti.
Bileziklerini aldığı eşi şikayetçi oldu
IŞİD’e katılanlar arasında eşinin bileziklerini alarak gidenler de tespit edildi. Bileziklerini alarak IŞİD’e katılan kocasından şikâyetçi olan H.K, müşteki olarak verdiği ifade de kocasının yakalanarak rızası olmadan aldığı para ve altınların kendisine iade edilmesini istedi.
Suriye’ye geçişi engellenen gruplar
Soruşturma dosyasına göre Avrupa’dan IŞİD’e katılmak için Türkiye’ye gelenler İ.A’nın grubu yardımcı oldu. Ancak yapılan çalışmalar sonucunda bu çalışmalardan birçoğu da engellendi. Engellenen geçişler arasında şunlar yer aldı:
Fransız vatandaşı Sarah Frederiue Therese Hervouet ile birlikte Fransa’dan gelen beş kişilik grup.. IŞİD’e katılmak için Türkiye’ye gelen bu grup Şanlıurfa’da durdurularak gözaltına alındı.
Yine Ouria Lauria Lethıen isimli Fransız uyruklu kadın ile çocuğu IŞİD’e katılmak için Türkiye’ye geldi. Ancak yapılan çalışmalar sonucunda Şanlıurfa’da durduruldu.
IŞİD’e katılması engellenen en gruplar arasında 10 kişilik Tunus ve Fas uyruklu kişilerde yer aldı. Üçü çocuk olan bu grupta Şanlıurfa Emniyetine verilen bilgiler ışığında durduruldu.
IŞİD-PKK çatışması İstanbul’a sıçramış
Soruşturma dosyasında IŞİD ile PKK arasında Suriye’de yaşanan çatışmaların, şehirlerde hatta İstanbul’da yaşandığı belirtildi. Soruşturma dosyasının şüphelileri arasında yer alan E.K. isimli şüphelinin Eylül 2014’te İstanbul Sancaktepe’de PKK elemanları tarafından silahla vurularak yaralandığı belirtildi.
E.K, savcılık tarafından alınan ifadesinde olayı doğruladı. Suriye’de Esad ve PYD’ye karşı savaştığını belirten K., “ PKK benimle birlikte dört kişiyi infaz listesine aldığını duydum. Bu nedenle olayı PKK yandaşlarının yapmış olduğunu düşünüyorum” dedi. Soruşturma dosyasındaki bilgilere göre yapılan telefon dinlemelerinde örgüt lideri İ.A’nın E.K’nın vurulmasının ardından nasıl ifade vermesi konusunda elemanlarına talimat verdiği de tespit edildi. IŞİD üyesi E.K’yı vuranlarla ilgili de çalışmalar devam ediyor.
Sultanbeyli’deki adrese bombalı saldırı
29 Ekim 2014 tarihinde IŞİD’li grubun ‘sohbet amaçlı’ kullandığı Sultanbeyli İlçesi’ndeki binada patlama meydana geldi. Yapılan incelemede patlamanın, parça ve basınç etkili el yapımı fitil ateşlemeli bomba patlaması olduğu tespit edildi. Ölü ya da yaralının olmadığı olayla ilgili yapılan incelemede saldırının PKK tarafından gerçekleştirildiği tespit edildi.
IŞİD'in kuruluşu, eylemleri...
Soruşturma dosyasının ilk bölümünde Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) oluşumu ele alındı. İstihbarat birimlerinden alınan bilgiler soruşturma dosyasına şu şekilde girdi:
IŞİD, ilk olarak Ebu Musab El Zerkavi’nin Usame Bin Laden’e bağlılık sözü vermesiyle 2004 yılında “Irak El Kaidesi” adıyla kuruldu.
El Zerkavi’nin 2006 yılında ABD’nin düzenlediği bir operasyon sonucu ölmesinin ardından örgüt liderliğine Ebu Ömer El Bağdadi geçmiştir.
Ebu Ömer El Bağdadi liderliğe geçtikten sonra 15 Haziran 2006 tarihinde “Irak İslam Devleti”ni kurmuştur. Ebu Ömer El Bağdadi’den sonra liderliğe geçen Ebu Bekir El Bağdadi halen örgütün liderliğini yapmaktadır.
2013 yılı Nisan ayında Ebu Bekir El Bağdadi, Irak ve Şam İslam Devleti’ni kurduklarını duyurmuştur.
Bu duyurunun ardından, El Kaide lideri Eymen El Zevahiri ile anlaşmazlığa düşmüşler; 2014 yılı Şubat ayı içerisinde Eymen El Zevahiri, “IŞİD’in El Kaide’nin bir kolu olmadığını ve onların hiçbir eyleminden sorumlu olmadıklarını” duyurmuştur.
IŞİD’in amacı: Dünya üzerindeki Müslüman devletlerin yönetimlerini yıkarak yerine radikal selefi görüşler doğrultusunda bir devlet kurmaktır. Ebu Bekir El Bağdadi’nin ‘halife’ olduğu ve yapılanmanın artık İslam Devleti olarak anılacağını ilan edilmiştir.
IŞİD’in yapılanmasına ilişkin bilgiler de soruşturma dosyasında yer aldı. IŞİD’in lideri Bağdadi’ye bağlı bir şura tarafından yönetildiğinin belirtildiği soruşturmada, örgütün özellikleri şöyle sıralandı:
Savaştıkları bölgelere komutanlar atıyorlar.
Ele geçirdiği bölgelere vali, savcı, hâkim vb. devlet bürokrasisini oluşturacak atamalar yaparak bu bölgelerin yönetimini sağlıyor.
Kamuoyuna vereceği mesajları basın sözcüsü (Ebu Muhammed El Adnani) vasıtası ile yapıyor.
Halkın ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik halk ekmek fabrikası, trafik polisi uygulaması, şeriat kurallarına vatandaş ve esnafın uyup uymadığını denetleyen ahlak polisi uygulaması, tahıl ambarı işletmeciliği, büyükbaş sığır çiftlikleri, İslam mahkemesi uygulaması, baraj işletmeciliği, zekât toplama merkezleri, üye kazandırma büroları vb. uygulamalarıyla organize olarak bir devlet yapılanması şeklinde hareket ediyor.
Uluslararası arenada kabul görmek ve tanınır olmak için siyah zemin üzerine “Allah Resul-Muhammed” ibarelerinin bulunduğu bayrakları taşımakta ve bu bayrağı ele geçirdiği topraklarda kullanmaktadır.
IŞİD’in bölgede yaşayan halk üzerinde, korku ve panik yaratıp, hakimiyetini sağlamlaştırmak amacıyla adam kaçırma, bombalama, toplu infaz eylemleri olmak üzere bir çok şiddet eylemine başvurduğunu belirten terör savcılığı, uygulanan bu şiddet eylemlerinin de basın ve sosyal medya üzerinden yayınladığına dikkat çekti.
IŞİD’in tarihsel gelişimi ve yapısı hakkında bilgilerin ardından Türkiye’ye yönelik yaptığı eylemlere de yer verildi. IŞİD tarafından düzenlendiği tespit edilen beş eylem var
Bu eylemler:
20 Mart 2014 tarihinde, Niğde’de Jandarma birimlerinin yol uygulaması yaptığı sırada, 3 şahsın gerçekleştirdikleri saldırı
10 Haziran 2014 tarihinde, İskenderun limanından Musul’daki termik santrale mazot götüren 32 Türk vatandaşı tır şoförünün kaçırılıp 23 gün sonra serbest bırakılması
11 Haziran 2014 tarihinde, Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu kuşatılıp, aralarında Başkonsolos Öztürk Yılmaz’ın da bulunduğu 46’sı Türk 49 konsolosluk görevlisi rehin alınarak bilinmeyen bir yere götürülmesi
20 Temmuz 2015'te Şanlıurfa'nın Suruç İlçesi'ndeki Amara Kültür Merkezi önünde bombalı patlama eylemi sonucu 32 kişinin öldürülüp 103 kişinin yaralanması
10 Ekim 2015 Ankara Tren Garı önünde meydana gelen patlamada çok sayıda vatandaşımızın öldürülmesi ve yaralanması (Al Jazeera)