Irak ve İran'ın Türkiye çarkı!
Irak Başbakanı Maliki, 'Türkiye ile ilişkilerimizi düzeltmek istiyoruz. Türkiye'ye elimizi uzatıyoruz. Türkiye'nin Kuzey Irak'la direkt teması yanlış. Suriye rejimi 2 yıl içerisinde devrilir. Kerkük bizim için çok hassas bölge' şeklinde konuştu.
Irak Başbakan Yardımcısı el Haşimi, Irak'ta bazı saldırılardan sorumlu tutularak tutuklanmak istenmiş, Haşimi Türkiye'ye sığınmıştı. Türkiye'nin Suriye politikasını da eleştiren Irak yönetimi, Davutoğlu'nun Kerkük ziyareti sonrası Türkiye'ye nota vermişti. Tüm bu gelişmeler sonrası Irak Başbakanı Maliki, Türkiye ile ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
TÜRKİYE'YE ELİMİZİ UZATIYORUZ
Irak-Türkiye arasındaki ilişkiler gerilimin zirvesine çıkarken Irak Başbakanı Maliki A Haber'e dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Maliki, 'Türkiye ile ilişkilerimizi düzeltmek istiyoruz. Türkiye'ye elimizi uzatıyoruz. Türkiye'nin Kuzey Irak'la direkt teması yanlış. Suriye rejimi 2 yıl içerisinde devrilir. Kerkük bizim için çok hassas bir bölge' dedi.
İşte Maliki'nin açıklamalarından satır başları:
TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİN DÜZELMESİNİ İSTİYORUZ
PKK gibi bizim de sorunlarımız var. Biz Türkiye ile ilişkilerin düzelmesini istiyoruz. Biz hiçbir eksenin parçası değiliz. Bütün ülkelerle ticari ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Saddam Hüseyin gibi başka ülkelerin iç ilişkilerine karışmak istemiyoruz.
KERKÜK ZİYARETİYLE ÇOK OLDUK
Kerkük'e baktığımızda burası özel bir bölge. Türkler, Kürtler, Araplar Kerkük'ü konuşuyor. Bölgesel bir gücün mücadelesi ile Kerkük sorunu çözülmez. Biz Ahmet Davutoğlu'nun ziyaretini araştırdık. Vize almış ama gündemde değildi. Kerkük ziyaretiyle şok olduk. Davutoğlu'nun ziyaretinden Kerkük Valisi'nin ziyaretiyle haberdar edildik. K.Irak bölgesel yönetimiyle ilgili olarak neden bu kadar kolay ulaşım hamlesine izin verdiğini araştırmak için komisyon kurduk.
IRAK'TA OLANLARIN SURİYE'DE OLABİLECEĞİ UYARISINDA BULUNDUM
Türkiye bölgede sıradan bir ülke değil. Askeri siyasi gücü olan bir ülke. Önce izole edilmiş bir ülkeydi. Fransız yetkililer de AB'nin Hristiyan kulübü olduğunu söylemişti. Ama Türkiye bu yöndeki adımlarını hızlandırdı. Türkiye sıfır sorun politikası izleyeceğini belirtti. Gerçekten de İran Türkiye'nin bu adımını alkışladı. Suriye yönetimi ise ailevi bir dostluk kurdu. Etnik ayrımcılık konusu çok hassas. Bugün Irak'ta olanların yarın Suriye'de olabileceği uyarısında bulundum. Bu durum sadece Suriye'de mi kalacak. Hayır genişleyecek. Ben Türkiye'nin Irak'la olan ilişkilerini iki devlet arasında olan bir ilişki noktasına getirmesini bekliyorum.
TARIK HAŞİMİ'NİN TÜRKİYE'DE BULUNMASI
Türkiye Haşimi'yi saklamakla kalmıyor ona siyasi hamle ve açıklamalar yapmaya ortam sağlıyor. Hiçbir ülkeyle problem yaşamak istemiyoruz. Türk ve Irak halkının çıkarlarını savunarak ortak bir irade oluşturmak istiyoruz. İlişkilerin gözden geçirilmesi durumu sadece Davutoğlu'nun ziyaretiyle ilgili değil. Biz ilişkilerin kopartılmasını değil ilişkilerin arttırılmasını istiyoruz.
Sınırlar federal sınırlardır. Bu sınırların açılmayacağı anlamına gelmiyor. Irak'ın merkezi yönetiminin izni olmadan bu adım atılamaz. Türkiye hükümeti gelsin konuşalım.
ESAD İKİ AYDA GİDER DEDİLER AMA..
Suriye dosyası son derece karmaşık. Suriye meselesine bir Arap Baharı tarzından bakılmamalı dedim. Mezhebi ve etnik unsurların dışında değerlendirin dedik. Bize 2 ay sonra Esad'ın devrileceğini söylediler. Esad yönetimi en az 2 yıl daha iktidarda kalacağa benziyor. Ne olursa olsun vardığımız noktada bir tarafta silahlı ordu ve bir tarafta dışarıdan destekli muhalif bir askeri unsur var. Bu ülke içinde mezhep temelli bir ayrışmaya neden olabilir. En büyük sorun bu yangının sadece bu ülkelerle sınırlı kalmayacağıdır. Biz tarafsız bir konumdayız. Biz Suriye devletinin demokratik talepleri karşılamasını bekliyoruz. Biz Kürtlerin yönetime katılmasına izin verdik.
EL KAİDE SURİYE'YE SIZMAK İSTİYOR
Suriye sınırında büyük güvenlik önlemleri aldık ki ne bizim taraftan ya da Suriye'den Irak'a bir sızma olmasın. Suriye'de El Kaide yeniden etkin gücüne kavuştu. Biz gerek sağlık ve can güvenliği nedeniyle bir yüklenme olunca sınırlarımızı aştık. Suriyeliler için kamlar inşaa ettik. Sığınmacılara hizmet ediyoruz. Biz El Kaide unsurlarının Suriye'ye sızmasından korkuyoruz.
Bizi iyi dinleyin. Suriye'de yaşananlara benzer olaylar bizde de yaşandı. Bizim Suriye halkına ve yönetimine söz söyleyebilme gücümüz var. Ekonomik kuşatmaya karşıyız. Küba'ya bile ekonomik kuşatmaya karşıyız. Yaptırımla bir rejim devrilmez, ancak halkı aç kalır. Taraflar arasındaki çatışma durmalı. Silahlandırma durmalı ve ardından bir ateşkes ilan edilmeli. Parti kurulmalarına izin verilmeli ve ardından seçimler yapılmalı ve Suriye halkının istekleri sağlanmış olur.
İRAN: TÜRKİYE DOSTUMUZ VE DESTEKÇİMİZ
İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Hasan Firuzabadi , Fars Haber Ajansı'na verdiği demeçte, geçen günlerde Katar, Türkiye ve Suudi Arabistan'la ilgili sözlerine açıklık getirdi.
Konuşmalarında komşu ülkelerden "dostlarımız" olarak bahsettiğine dikkati çeken Firuzabadi, "İran'ın tüm komşularıyla iyi ilişkileri var. Bazı ihtilaflar ve yanlış anlaşılmalar komşularla iyi ilişkileri etkilemeyecek" dedi.
Türkiye ile uzun geçmişe dayanan ilişkilere sahip olduklarını anlatan Firuzabadi, Türkiye'nin İran'ın dostu ve destekçisi olduğunu söyledi.
Tümgeneral Firuzabadi, şöyle devam etti: "Düşmanlarımız ABD, İngiltere ve siyonist İsrail rejimidir. Onlarla ideolojik ve esastan görüş farklılıklarımız var. Onlar, sürekli olarak İslam ve Müslümanlar aleyhinde komplo kuruyorlar. Biz Müslümanlar uyanık olmalıyız." Komplocu düşmanların, kültürel, siyasi, askeri ve ekonomik saldırılarla İslam ve müntesiplerini hedef aldığını belirten Firuzabadi, asıl konunun bu saldırılara karşı koymak olduğunu söyledi.
Firuzabadi, "Nurlu mübarek Ramazan günleri vesilesiyle Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan'daki kardeşlerime selam gönderiyor ve onlarla İslami ortak değerlere sahip olduğumuz için de gurur duyuyorum" diye konuştu.
Firuzabadi geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Suriye'de kan dökülmesinden Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'ı sorumlu tutmuş; "eğer onlar bu temelde hareket ediyorlarsa, o zaman şunu bilmeliler ki, bir sonraki seferde, sıra Türkiye ve diğer ülkelere gelecektir” ifadelerini kullanmıştı.
