Gazete Vatan Logo

İntihar eden erin ailesine 18 bin Euro

Türkiye, intihar eden erin ailesine 18 bin Euro tazminat ödeyecek

ŞIRNAK’IN Uludere İlçesi’nde vatani görevini yaparken 2007 yılı Mart ayında psikolojik sorunları bulunduğu gerekçesiyle kendisine silah verilmeyen, ancak tuvalete giden arkadaşının silahı ile intihar ettiği belirtilen asker Ekrem Kurt davasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’yi 18 bin euro tazminat ödemeye mahkum etti.

4 buçuk yıl önce Diyarbakır İnsan Hakları Derneği’nin AİHM’e taşıdığı Ekrem Kurt’un davası ile ilgili çıkan karara ilişkin konuşan baba Recep Kurt, “Dava süresince çok para harcadığım için oğlumun mezarını bile yaptıramadım. Bu para ile yapacağım ilk iş ona bir mezar yaptırmak” dedi. VATAN’a konuşan baba Recep Kurt, yaşadıkları süreci şöyle anlattı: “Ekrem’in psikolojik sorunları askere gitmeden önce başladı. Bir gece arkadaşlarıyla aşırı alkol almış, ne olduysa da o geceden sonra olmuş. Askere gitmeye karar verdiğinde Malatya’ya geldi. Kontrol için sağlık ocağına götürdüğümüzde doktor, oğlumun askere gitmesinin sakıncalı olacağını söyledi. Bunun üzerine Ekrem’i iki kere GATA’ya gönderdik. Oradaki doktorlar tekrar Malatya’ya sevk ettiler. Ancak ‘askere gidemez’ diye bir rapor verilmedi. Ekrem askere gitmeden 5 ay önce başladığı ilaçlarını bitirince askere gitmeye karar verdi. Şırnak’ta 17 gün kaldı. 17 günde iki kere konuştuk. Herhangibir sıkıntısı yoktu. En son konuştuğumuzda eşyalarını hazırladığını, operasyona gideceklerini söyledi. Ama oğluma silah verilmemişti. Bu durumu gurur yaptığını düşünüyorum. Olay günü de bir arkadaşı tuvalete giderken tüfeğini Ekrem’in yanına bırakmış, oğlum da o tüfekle intihar ettiği söylendi. Not defterinde ‘Ben ölürsem evimizin bahçesine gömün’ gibi sözler yazmış. Bu yazılardan dolayı intihar etmiş olabileceği üzerinde duruldu. Biz hala şüphe arıyoruz. AİHM bir şekilde Türkiye’yi mahkum etti ama olayda hak hukuk yerini bulsun, intihar denilen bu olay aydınlansın”

AİHM’de başvuruların 153 bin 850’si mahkemede görülmeyi bekliyor

AİHM’e 1990’lı yıllarda Türkiye’den giden başvuruların yüzde 90’ı sözleşmenin ikinci ve üçüncü maddesinin içerdiği yaşam hakkı ihlalleri ve işkence suçlarına yönelikti. Bugün ise, tutukluluk ve yargılama sürelerinin uzunluğu ile ilgili davaların varlığı dikkat çekiyor. Avrupa Konseyine üye 47 ülkenin vatandaşları tarafından etkili bir hak arama merci olarak görülen AİHM’e, 1987 yılından beri Türkiye’den başvuru yapılabiliyor. AİHM’in, 2010 yılına ilişkin raporu ve 31 Ekim 2011’e kadar olan ilk 10 aylık dönemi kapsayan istatistiklerden derlediği bilgilere göre, mahkeme önünde karar verilmeyi bekleyen toplam başvuru sayısı 153 bin 850’ye ulaşmış durumda. Bu başvuruların 16 bin 800’ünü Türkiye’den giden başvurular oluşturuyor. AİHM’de ilk sırayı adil yargılanma ve mülkiyet haklarınını aldığı görülmektedir.

Haberin Devamı