İndireni indireceksin!
Türk bayrağının indirilmesine sert tepki veren Erdoğan, askeri sorumlu tuttu, “O garnizonun içine girip de bayrağı indireni orada indireceksin, gereğini yapacaksın, yapmıyorsan sorumlusun” dedi.
Ak Parti grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan şu mesajları verdi: Gerek Gezi olaylarında gerek 17 ve 25 Aralık operasyonlarında Türkiye uçurumun kenarından döndü. Bu alçakça saldırılar karşısında öfkeli olmayacağız da ne yapacağız? Bu haince girişimler karşısında dimdik durmayacak, sert, onurlu, omurgalı duruş sergilemeyeceğiz de bunu ne zaman yapacağız? Bizim hürriyetimizi karartmak için yola çıkan hiç kimseye eyvallah etmeyiz, hoşgörü göstermeyiz, öfkemizi de onlardan asla sakınmayız.
- YENİ SENARYO TERÖR SORUNU: Başarısız oldular şimdi terör sorunu üzerinden yeni bir senaryoyu devreye alma hazırlığı içindeler. Doğu ve Güneydoğu’da bazı il ve ilçelerde sergilenen şımarıklık artık sınırları zorlar noktaya geldi. Çıkacak birisi garnizonun duvarlarını aşacak, ondan sonra Türk bayrağını indirecek, o Türk bayrağını indirirken orada olan görevliler seyredecek. Neymiş, ‘çözüm sürecini sekteye uğratmayalım’. Ne demek ya. O garnizonun içinde girip de bayrağı indireni orada her halükarda ne ise alacaksın, indireceksin, gereğini yapacaksın, yapmıyorsan, sorumlusun. Herhalde ben Ankara’dan gelip de oradaki bayrağı indireni oradan indirmeyeceğim, oradaki görevli bunu indirecek. Askerin, polisin burada bahanesi olamaz, gereği neyse bunu yapacaksın.
- YOL KESENE HADDİNİ BİLDİRİLECEK: Güneydoğu’ya, orada yaşayan tüm kardeşlerime sesleniyorum: Yollar kesiliyor ne olacak, ‘çözüm süreci sekteye uğramasın.’ Böyle bir mantık olmaz. Gelip yolları kesen, bu eşkıyalara, bu teröristlere orada jandarması da polisi de haddini bildirecek. Durum ne olursa olsun. Bir devletin görevi, yol emniyetini, can emniyetini, mal emniyetini sağlamaktır. Eğer sen bunları görevli olarak yapamıyorsan, orada onlara da biz bütün gerek teftiş gerek onlarla ilgili yapılması gereken uygulamayı yaparız.
- ÖLMEYE GÖNDERİLMİŞ PİYON: Türkiye Cumhuriyeti bayrağına bu saldırıyı yapan hain, alçak, arkadan seyreden alçaklar, aslında onları oraya gönderen efendileri tarafından ölmeye gönderilmiş bir piyondan başka bir şey değildir. Bu terörist tel örgüyü aşarak garnizonun içine giriyor, bu alçakça eylemi gerçekleştiriyor. Bu konudaki gerekli araştırma, soruşturma yapılacak, ihmali olanlardan hesap sorulacak. Bayrağımıza karşı yapılan saldırı, bir nefret ve ırkçılık vasıtası olarak kullanılmaya başlandı. MHP ve CHP hemen istismara başladı. Paralel medya ve diğerleri, ırkçılık akan manşetlerini hemen devreye soktu.
- EN İYİ KÜRT ÖLÜ KÜRTTÜR: HDP; silahların gölgesinde, şiddet ve kandan beslenen siyaset günlerine dönmek için o da pusuda bekliyor. Paralel medya, diğer medya, Çözüm Süreci’nin başarısız olması, çatışmaların yeniden başlaması, yeniden kan akması için her türlü çirkinliği yapıyor. Terörü bir geçim kapısı haline getirmiş, yoksul çocukların ölümünü kendisine bir rant haline getirmiş kan baronlarıyla da bu ülke mücadele ediyor. İnanın bunlar için en iyi Kürt, ölü Kürttür. Bunlar için en iyi Alevi, ölü Alevi’dir.
- ‘TUZAĞA DÜŞMEYİN’: 77 milyona yürekten sesleniyorum. Bıçak sırtında ilerlediğimiz bir süreçte, bu istismar tuzağına düşmeyeceğiz. Terör örgütünün yaptığı alçakça eylemleri, benim Kürt kardeşime hiç kimse genellemesin. Ne HDP ne terör örgütü benim Kürt kardeşlerimi temsil etmiyor. Günlerdir şımarıkça yol kesenlere gereken cevabı verecek güç ve kudretteyiz. Ama biz büyük devlet refleksiyle, büyük devlet aklıyla hareket edeceğiz.
- SABRIMIZIN SINIRI VAR: Buradan açık açık ifade ediyorum; çocukları öne sürüp şımarıkça eylem yapanlara karşı sabrımızın bir sınırı var. Bizim sabrımızı test etmeye hiç kimse yeltenmesin. Ya bunlar üç-beş çocuğun arkasına sığınırlar veya bayanları öne sürüp onların arkasına sığınırlar.
- HDP’Yİ MUHATAP ALMAYIZ: HDP, bölgenin CHP’si olmaya çalışıyor. Tıpkı CHP’nin geçmişte yaptığı gibi faşizmle, baskıyla, zulümle sindirmeye çalışıyor. Eğer HDP, bu faşist tavra, bu silahların gölgesinde siyasete devam edecekse, onu da muhatap olmaktan çıkartır, tümüyle oradaki kardeşlerimizle muhatap oluruz.