İmralı sürecinde “Mayıs sıkıntısı”!

Hükümet Mayıs’a kadar PKK’nın tamamen Kandil’e çekilmesini, PKK ise bunun için İmralı koşullarının yumuşatılması da dahil bir dizi talep ileri sürdü
Kandil’i ikna için “operasyon olmasın” isteği üzerine ‘çekilme’nin gözlemci eşliğinde yapılacağı ileri sürülüyor
İmralı Cezaevi’nde hükümlü bulunan Abdullah Öcalan’la MİT yetkililerinin yaptığı görüşmelerden sonra MİT’in Kandil ile de temas kurduğu belirtilirken, devlet ile İmralı ve Kandil arasında “Mayıs sıkıntısı” yaşanıyor. Görüşmelerin PKK’nın sınır dışına çekilmesi konusunda düğümlendiği öğrenildi. Başbakan Erdoğan da bu durumu dün “Buradaki tek ifademiz; bölücü terör örgütünün kadrolarının silah bırakmak suretiyle ülkeyi terk etmesidir” sözleriyle açıkladı. Hükümetin, çatışmasız ortamda müzakere yapılabilmesi için PKK’nın mutlaka silahlı militanlarını sınırların dışına çıkarması gerektiği yönündeki ısrarına, Kandil’den itiraz geldi. Kandil, Öcalan’ın çağrısı ile 1999’da sınır dışına çekilen PKK’lıların 500 civarında kayıp verildiğini belirterek, sınırdan geçişin güvenli olmayacağı gerekçesiyle bu öneriye mesafeli yaklaştı. Kandil ve BDP ayrıca, İmralı koşullarının düzeltilerek, Öcalan’ın siyasi parti ve sivil toplum temsilcileri ile rahat görüşebilmesinin sağlanması, “yol temizliği” kapsamında KCK tutuklularının tahliye edilmesi ve siyasi parti ve seçim yasalarında değişiklik yapılmasını istedi.
Çekilme için güvence
Hükümet, 4. Yargı Paketi ile mevzuat konusunda bazı adımlar atılacağını belirtirken, sınır dışına çekilme konusunda önce “sınırdan geçiş sırasında operasyon yapılmayacağı”nı bildirdi. Ancak bu konuda PKK yöneticilerinin “alt kadroların ikna edilmesi gerektiğini” belirtmelerinin ardından gündeme “gözlemci eşliğinde çekilme” formülü geldi. Yeni Şafak gazetesinden Abdulkadir Selvi’nin dün yazdığına göre bu gözlemci heyetinde AKP, CHP ve BDP’nin yanı sıra MİT temsilcileri de yer alacak. Gözlemci heyeti sınırdan geçişler ve silah bırakan PKK’lıların ailelerine kavuşmaları sürecinde önemli bir rol üstlenecek.
“Söylem” mutabakatı
Bu arada İmralı ile yapılan görüşmelerde kamuoyunun hassas olduğu bazı kavramların kullanılmaması konusunda da mutabakat sağlandığı ifade edildi. Buna göre “demokratik özerklik” kavramının yerine “yerel yönetimlerin güçlendirilmesi” ifadesi kullanılacak. AB’nin yerel yönetimlerle ilgili özerklik şartına koyduğu çekincelerin kaldırılması ile Kürt cephesinin talebinin büyük ölçüde karşılanacağı ifade ediliyor.
Diğer taraftan Başbakan Erdoğan’ın “genel af çıkmayacak” sözlerine paralel olarak cezaevindeki PKK’lıların tahliyesi ve dağdakilerin indirilmesi “af” yerine “denetimli serbestlik koşuluyla tahliye” yoluyla sağlanacak. Hükümet geçen yıl içinde cezaevlerindeki kapasitenin dolması üzerine, şartlı tahliyesine 1 yıl kalan hükümlülerin denetimli serbestlik hükümlerine göre tahliyesini sağlayan yasa çıkarmıştı. Bu yolla 30 bin civarında hükümlü tahliye olmuştu. Denetimli serbestlik şartıyla tahliye, 2018 başına kadar devam edecek. Hükümetin ileride denetimli serbestlik şartlarını değiştirerek adına af demeden, af benzeri bir çözüm yoluna gidebileceği belirtiliyor. Bu kapsama girmeyecek PKK’nın 50 kişilik tepe yönetici kadrosunun ise Avrupa başkentlerine gönderileceği, bunun dışında kalan 200 civarında PKK yöneticisinin Türkiye’ye dönmesi için gereken düzenlemelerin yapılabileceği ileri sürülüyor.
Erbil’de görüşme
Bu arada Oslo’da yapılan PKK yöneticileri ile MİT yetkililerinin görüşmelerinin bu defa bir Avrupa ülkesi yerine Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin başkenti Erbil’de yürütüleceği iddia ediliyor.
İmralı ile görüşmelerin önemli bir unsuru olarak öne çıkan 4. Yargı Paketi’ne bazı bakanların yönelttiği itirazların da Başbakan Erdoğan’ın ağırlığını koymasıyla aşılması planlanıyor. Adalet Bakanlığı’nın bazı bakanların itirazı üzerine yeniden yaptığı çalışma sonunda, özellikle propaganda suçları yönünden, düzenlemede önemli formüller ürettiği, yapılan düzenlemelerde propaganda ve terör faaliyeti arasındaki bağların açıkça gösterildiği öğrenildi. Düzenlemeler Bakanlar Kurulu’na sunulmadan önce Afrika dönüşü Başbakan Erdoğan’a anlatılacak.
İkinci İmralı heyeti yolda
BDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak ile DTK’nin eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un 13 Ocak Pazar günü Öcalan’la görüşecekleri ileri sürüldü. Demirtaş, önceki gün İmralı’ya eşbaşkanların gitmesinin sürece güç kazandığıracağını söylemişti. Demirtaş’ın, Türk ve Ata’nın 3 Ocak’ta yaptıkları görüşmeden bir gün sonra eşbaşkanların İmralı ziyareti için Adalet Bakanlığı’na başvurduğu belirtildi.