Gazete Vatan Logo

İlk 'özgürlükçü' karar, emsal olacak mı?

3. yargı paketi kurtardı, özgürlük hakimi bıraktı!

28 Şubat döneminin Genelkurmay Başkanı Karadayı’nın serbest bırakılması, ‘özgürlük hakimi’ uygulamasının ilk icraatı oldu. Hakim Halil İbrahim Kütük, ‘kuvvetli suç şüphesi’ doğuran deliller olduğuna dikkat çekti, ancak 3. Yargı Paketi’nde yapılan değişiklikler nedeniyle tutuklama yerine ‘adli kontrol’ kararı verdi. Bu karar diğer tutuklulara da umut ışığı doğurdu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’nin yürütüğü 28 Şubat soruşturması kapsamında önceki gün sorgulanan Karadayı’nın 3 No’lu Özgürlük Hakimi Kütük tarafından “adli kontrol tedbiri” uygulanarak serbest bırakılmasının yankıları sürüyor. Savcı Bilgili, Karadayı’ya da diğer 28 Şubat şüphelileri gibi “ağırlaştırılmış müebbet” hapis cezası öngören “hükümeti devirmeye teşebbüs” suçundan tutuklanması istemiyle hakimliğe sevk etti ve gerekçe olarak “Karadayı’nın dönemin Genelkurmay Başkanı olması nedeniyle Batı Çalışma Grubu faaliyetlerinden haberdar olmamasının düşünülmeyeceğini” gösterdi.

‘Tutuklanabilir ama...’

Karadayı’yı sorgulayan hakim Kütük verdiği kararda, Karadayı hakkında yasanın öngördüğü tutuklama sebeplerinin varsayılabileceğinin altı çizildi. Hakim Kütük, soruşturma dosyasındaki “10-04-1997 tarihli BÇG konulu belge, 29-04-1997 tarihli BÇG rapor konulu belge, 06-05-1997 Harekat konsepti konulu belge, 27-05-1997 Genel Kurmay Başkanlığı Batı eylem planı ve ekleri, BÇG çalışmasını oluşumun gösteren kroki ve şeması teknik incelemeye konu belgeler soruşturma dosyasındaki bir takım şüpheli anlatımlarının ve bilgisayar kayıtlarının” Karadayı hakkında “kuvvetli suç şüphesinin varlığı olgularının bulunduğunu gösterdiğini” belirtti. Kütük, Karadayı’nın tutuklamaya sevk edildiği Türk Ceza Kanunu’nun 312/1 maddesindeki (hükümeti devirmeye teşebbüs) suçun tutukla şartlarının var olduğu öngörülen katalog suçlar arasında olduğuna da dikkat çekti.

Kütük, hem kuvvetli suç şüphesi hem de suçun katalog suçlar arasında olmasına rağmen 6352 sayılı yasa (3. Yargı Paketi) ile Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yapılan değişiklik nedeniyle tutuklama yerine adlyi kontrol kararının verilebileceği gerekçesiyle tutuklama talebinin reddedildiğini belirtti. Kararda, soruşturma dosyasının geldiği aşamanın (iddianamenin hazırlanmakta oluşu) ve mevcut delil durumu (delillerin toplanması kast ediliyor) nedeniyle de Karadayı hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yeterli olduğu belirtildi.

İlk kez uygulandı

Bu karar geçtiğimiz yıl Temmuz ayında yasalaşan 3. Yargı Paketi (6352 sayılı kanun) ile mümkün oldu. Bu kanunla Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “adli kontrol” başlıklı 109. Maddesinde çok önemli değişiklikler yapıldı. Daha önce 3 yıl ve daha az hapis cezası öngören suçlardan ötürü yargılananların tutuklanmaları yerine adli kontrol tedbirleri alınarak tahliyelerini öngören maddedeki süre sınırı kaldırıldı. Böylece istenen ceza süresi ne kadar olursa olsun, sanıkların tutuklanmadan adli kontrol altında serbest kalmalarının önü açıldı. Böylece soruşturmanın diğer tutukluları için de umut ışığı doğmuş oldu.

Savcı itiraz edebilir

Maddeye göre, tutuklama şartları var olsa bile, yani kuvvetli suç şüphesi, sanığın kaçacağı şüphesi var olsa bile hakim adli kontrole karar verebiliyor. Hakim de CMK’nın 109. Maddesinde öngörülen tedbirlere başvurarak Karadayı’nın tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Hakimin bu kararına karşı savcı Bilgili’nin karara itiraz edebileceği öğrenildi. Bilgili karara itiraz ederse başka bir özgürlük hakimi kararı değerlendirecek. Ancak bu değerlendirme sonunda da Bilgili’nin tutuklama talebi reddedilirse Bilgili’nin itiraz yolu yeni deliller bulunana kadar kapanacak.

‘Kozmik oda’ savcısı

TMK’nın (Terörle Mücadele Kanunu) 10. maddesiyle görevli olan savcı Mustafa Bilgili, 28 Şubat soruşturması dışında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast iddiaları ve Susurluk hükümlüsü eski özel harekatçı Ayhan Çarkın’ın açıklamaları üzerine 1990’lı yıllarda Ankara’da işlenen faili meçhul cinayetlerle ilgili başlatılan soruşturmaları yürütüyor. Bunların yanında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara’daki evinin üzerinden alçak uçuş yaparak, Aksa Camii’nin minaresine çarpan F-4 savaş uçaklarıyla ilgili soruşturmayı da yürütüyor.

%75

3. yargı paketiyle birlikte hukuk sistemimize kazandırılan ve kamuoyunda “özgürlük hakimi” olarak bilinen uygulama Temmuz’da yürürlüğe girdi. AİHM’de özel eğitim alan hakimlerinin göreve başladığı son 5 ayda tutuklama sayılarında yüzde 75 azalma yaşandı. 18 bin dosyaya bakan özgürlük hakimleri, her 100 tutuklama talebinden sadece 25’ini kabul etti. Özgürlük hakimleri örgüt üyeliğiyle suçlanan ODTÜ’lü öğrencilerin serbest bırakılmasıyla da gündemine gelmişti. Şu an Türkiye genelinde 26 özgürlük hakimi görevli.

Bir: Psikolojim bozuk değil

Savcı Mustafa Bilgili’nin dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’in gönderdiği suç duyurusu dilekçesini sorduğu Karadayı “Cezaevi psikolojisiyle beni suçluyorlar” karşılığını vermişti. Karadayı’nın bu sözlerine Bir’den avukatı aracılığıyla yanıt geldi. Bir’in, psikolojisinin bozuk olmadığını belirterek, “BÇG onun emri olmadan yapılamaz. Onun için kuvvetli suç şüphesi yoksa benim için de aynı şeyler geçerlidir. Ben niye içerideyim. Demirel’in 1 günde Erbakan’a yazdığı 3 mektup var” dediği belirtildi.

Haberin Devamı