İlk defa üst düzey bir yetkili açıkladı!

8 Ekim 1996'da Balıkesir'den Pilot Yüzbaşı Nail Erdoğan yönetiminde eğitim amaçlı havalanan F-16 savaş uçağı, Sakız Adası'nın güneyinde düşmüş, Pilot Yarbay Osman Çilekli yaralı kurtarılırken Pilot Yüzbaşı Erdoğan ise uçakla birlikte denize gömülmüştü. Arama sonuçlarında uçağın enkazına ulaşılamamış ve olay resmi kayıtlara ‘it dalaşı’ olarak girmişti. CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli Meclis'e, uçağın enkazı ve pilot Yüzbaşı Nail Erdoğan'ın naaşının çıkarılmasına ilişkin sözlü soru önergesi verdi. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz önergeye verdiği cevapta “8 Ekim 1996 tarihinde Yunan jetleri tarafından açılan ateş sonucu Ege Denizi’nde düşen F-16 uçağının enkazı ile Şehit Hava Pilot Yüzbaşı Nail Erdoğan’ın naaşını Deniz Kuvvetleri Komutanlığı imkanlarıyla 13 Nisan 2014 tarihinde başlayan arama faaliyetine 5 Mayıs 2014 tarihinde saat 23.59’da son verilmiştir” ifadesini kullandı. Yılmaz’ın 24 Kasım’da soru önergesine verdiği cevaba kadar olayın ‘it dalaşı’ olarak bilindiğini kaydeden ailenin avukatı Mehmet Emin Keleş, haklı savunmalarının ilk kez üst düzey bir yetkili tarafından açıklandığını belirterek, 'Mavi Marmara' benzeri bir karar çıkmasını beklediklerini söyledi.

“ÜST DÜZEY YETKİLİ TARAFINDAN İLK DEFA AÇIKLANDI”

Yılmaz’ın cevabına kadar Türkiye ve Yunanistan’daki tüm resmi ağızların ve NATO’nun olayın 'it dalaşı' sırasında olduğunu ifade ettiklerini belirten Keleş, “Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz soru önergesine verdiği cevapta uçağın Yunan jetleri tarafından düşürüldüğünü belirtti. Bu Meclis tutanaklarına geçti. Biz bunu 10’larca yıldır iddia ediyorduk. Bunun bir 'it dalaşı' değil, Yunan uçağı tarafından düşürüldüğünü, Yunanistan’da Krama dergisinde yayınlanan bir yazıda uçağı düşüren pilotun kendi uçağına Türk bayrağı çizdiğini, bunun 2. Dünya Savaşı’nda sonra olan bir savaş geleneği olduğunu belirten haklı savunmalarımız üst düzey bir devlet yetkilisi tarafından ilk defa açıklandı” diye konuştu.

“TUTUKLAMA ÇIKARILMASINI BEKLİYORUZ”

Bundan sonraki mücadelelerinin seyrinin de değiştiğini kaydeden Keleş, süreç hakkında şu bilgileri verdi: “Hem Yunan Hükumeti’ne yaptığımız başvurularda hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmemizde somut olarak olayın bir 'it dalaşı' olmadığı, uçağın Yunan jetleri tarafından düşürüldüğü, yaşam hakkının ihlal edildiği, savaş hali yokken bir pilotumuzun şehit edildiği, o tarihte iki yavrusunun babasız büyümesine neden olduğu, dolayısıyla hem Yunan pilot ve o tarihteki genelkurmay başkanı hakkında Ankara Anayasal Suçlar Cumhuriyet Savcılığı'na başvuruda bulunduk. Soruşturma devam ediyor. Muhtemelen hem pilot Thomas Grivas hem de dönemin Yunan genelkurmay başkanı hakkında Mavi Marmara benzeri bir tutuklama kararının çıkarılmasını bekliyoruz. Delil topluyor. Delil toplama sürecinden sonra dava açıp açmamaya, iddianame düzenleyip düzenlememeye karar verecekler.”