‘İkinci sınav’ tartışılıyor
400 bin adayın LYS başvurusu yapmaması “İkinci sınav gereksiz mi?” tartışması yarattı:
Tek sınavı yeterli görenler “İkincisi için yapılan harcamalar israf” diyor. İkinci sınavı destekleyen uzmanlar ise bu sistemle üniversitelere en iyi öğrencilerin gireceğini savunuyor
LYS’ye hak kazanan 1 milyon 233 bin adaydan yaklaşık 400 bininin sınav için başvuru yapmamasının ardından ÖSYM’nin tarihinde ilk kez başvuru süresini uzatması, yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Eğitim uzmanları şimdi iki aşamalı sınav sistemini ve üniversiteye girişte tek sınavın yeterli olup olmayacağını tartışıyor.
LYS tipi tek sınavın yeterli olacağını savunan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Baykal şunları söylüyor: “Daha önceki yıllardan bildiğimiz üzere ilk sınavla ikinci sınav arasında çok yüksek bir korelasyon var. Yani aşağı yukarı öğrenciler iki sınavda aynı sıralamada yer alıyor. Ancak üniversiteye mükemmel bir sistemle almanın ihtimali çok az. Üniversite sınavı başarılı öğrenciyi tespit etmek için yapılıyor. Burada önemli olan ilk sınav mı, ikincisi mi yoksa ikisi birden mi daha iyiyi tespit ediyor. ÖSYM bunların hiçbirinin araştırmasını yapmamış. Elbette bütün öğrencileri düşünmek lazım. Ancak 1 milyondan fazla öğrencinin girdiği sınavda bir kişi uğruna diğerlerinin masraf yapması ve gerilime katlanması da kolay değil. Ayrıca her öğrenci yaşadığı yerde sınava giremediği için yol, konaklama nedeniyle bunun dışında da sınav ücreti veriyor. ÖSYM ise gözetmen, güvenlikçi, soru hazırlama ve kitapçık basımı gibi ciddi maliyetle karşılaşıyor. Buradaki masraf ekonomik olarak israftır. Bir de Nisan’da yapılan ilk sınavdan sonra liselerde eğitim bitiyor, öğrenci okulla ilgilenmiyor. Bölüm bölüm hesaplandığında mesela Boğaziçi Fizik Öğretmenliği’ne giren öğrencilerin iki sınav arasındaki puanlarının korelasyonu 0.60’ın üstündeyse yazıktır bu sınava.”
İkinci aşamayı destekleyen YÖK eski Üyesi Prof. Dr. Burhan Şenatalar ise şöyle konuşuyor: “Verilere göre iki sınavın sonuçları arasında büyük bir korelasyon var. Ancak sadece tek sınavla yetinecek olursak bu sınav yetenek ağırlıklı olup bilgi kısmı az olduğu için lise eğitimlerinde bilgi verilmesi zayıflatıyor.
’Tek sınav eğitimi zayıflatıyor’
Ayrıca sınava hazırlanma zamanı da çok daralıyor. Öğrenci ve ailelerin katlandığı maliyete önlem almak şart. Şehirlerarası yolculuk yapanlara belki de ÖSYM’nin destek vermesi lazım. Bir tek öğrenci bile maliyeti yüzünden sınava giremiyorsa bu fırsat eşitliği açısından önemli bir sorundur. Ancak maliyetin ÖSYM tarafında bu harcamalara değer mi sorusu önemlidir. Deniz yıldızının öyküsüne benziyor. Az bile olsa bir grup öğrencinin hayatını değiştirmek mümkün. Sınavın tek kitapçıkla bir güne sığdırılması sakıncalı. Sınavın daha geniş kapsamlı ve çeşitli konulara göre yapılmasında yarar var.”
‘Fizik sorusu çözmeyen mühendis olamayacak’
Faruk Köprülü (ÖZDEBİR Başkanı): “Şu andaki sınav sistemi bölümlere alınacak daha iyi öğrenciyi seçmek için doğru bir sistem. Ancak uygulaması, planlaması zor ve ekonomik yük getirdiği doğru. Önceden öğrenciler tek bir kitapçıkta hangi konuyu isterse onu çözüp sınavı tamamlıyordu. Yani fizik sorusu çözmeyen mühendis, biyoloji sorusu çözmeyen doktor olabiliyordu. Bu sistemde bu olmayacak. Öğrenciler beş türdeki LYS puanıyla belirlenen bölümleri kazanacak. Böylece ilgili derslerde en iyi olan öğrenciler üniversitelere girecek.”