İkebana Evleri’ndeki ’radar’ skandalı VATAN ’da yayınlandıktan sonra, DHMİ’den skandal gibi açıklama geldi
İşte DMH’nin açıklaması ve VATAN’ın cevabı:
Isparta’da 57 kişi öldüğü uçağın düşme nedeni hala araştırılırken VATAN, İstanbul’un göbeğinde Bahçelievler Yenibosna’daki radara dikkat çekti. Çünkü Atatürk Havalimanı’ra inen ve havalanan uçakları kontrol eden radar, yapımı devam eden sitelerle kuşatılmış durumda.
VATAN, Refah Yol Hükümeti’nin Devlet Bakanı Teoman Rıza Güneri’ye ait İkebana Evleri ile KKG Grubu’na ait Yasemin Konakları’nın imara aykırı bir biçimde yapıldığı ortaya çıkardı.
DHMİ’den açıklama
VATAN’da 2 radardan birinin bina seviyesinin altında kaldığı ve diğer radarın ise binalarla aynı seviyeye geldiği haberi yayınlandıktan sonra DHMİ bir açıklama yaptı. Açıklamada “Binaların radar boyunu geçebileceğini, önemli olan, radarın uçaklara gönderdiği sinyal ve uçaklardan gelen sinyallerin binalar tarafından kesilmemesi” ifadeleri kullanıldı. Oysa Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, İkebana Sitesi’ni yapan Güneri İnşaat’a gönderdiği 24 Mart 2006 tarihli yazıda şu ifadeyi kullanıyor: “Bölgede yapılacak binaların Yenibosna Radar İstasyonu sahasında bulunan radar antenlerinin altındaki platformun seviyesini aşmayacak şekilde planlanması, bina ve tesislerin çatısında elektromanyetik dalgaları yansıtıcı özelliği olan malzeme kullanılmaması, bölgede kullanılacak elektronik cihaz sistemlerin Hava Limanı Elektronik Sistemleri üzerinde olumsuz bir etkisinin tespiti halinde koşulsuz olarak kapatılacağının taahhüt edilmesi şartıyla” ifadesi kullanılıyor.
Radyasyon yok
DHMİ radarın radyasyon yaydığı iddiasıyla ilgili de şu açıklamayı yaptı: “Radarlar en son teknoloji ile donatıldı, zaman zaman ölçümlerin yapılıyor, kesinlikle böyle bir olumsuzluk söz konusu değil.” Oysa 2002’de yürürlüğe giren Havaalanı Yapım, İşletim ve Sertıfıkalandırma Yönetmeliği’nde, radar ve seyrüsefer yardımcılarının bulunduğu alanlara, “tehlikeli mikrodalga radyasyonu” yaydığını gösteren uyarı işaretlerinin bulunması gerektiği belirtiliyor. Yenibosna Radar İstasyonu’nda ise uyarı bulunmuyor.
Sağlığa zararlı
Türkiye’de başta yüksek gerilim hattı, trafolar, cep telefonları ve baz istasyonları olmak üzere elektromanyetik alanların insan sağlığına zararları konusunda bir çok tartışma yaşandı. Son olarak Yargıtay üyelerinin kanser olmasına neden olduğu gerekçesiyle Yargıtay binasındaki baz istasyonları kaldırıldı. Bu davada ise Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nesrin Seyhan bilirkişi olarak görev aldı. Prof. Seyhan’ın araştırmaları radarların da sağlığa zararlı olduğu ortaya koyuyor. Seyhan’ın kurduğu ve elektromanyetik alanların ölçümünü yaparak sonuçlarını uluslararası standartlar ile sağlık ve biyolojik etkileri açısından değerlendiren Türkiye’deki tek merkez olan Gazi Non - İyonizan Radyasyondan Korunma Merkezi, (GNRK, www.gnrk.gazi.edu.tr ) 2004’te Esenboğa Havalimanı Radar Kulesi’nde bir araştırma yaptı. Hazırlanan raporda ise radarın insan sağlığına verilen zararı gözler önüne seriyor.
Limit değerin üstünde
Raporda Esenboğa Havalimanı radarıyla ilgili olarak şu ifadeler kullanılıyor: “Esenboğa hava trafik kontrol radarı için kaydedilen ölçüm sonuçları standartlarla karşılaştırıldığında limit değerlerden düşük bulunmuş olsa da İsviçre ve Lüksenburg gibi elektromanyetik alanlara duyarlılığın yüksek olduğu bazı ülkelerde kullanılan limit değerlerin çok üstünde bulunmuştur. Radarlar gibi Radyo Frekans bandında çalışan cihazlara kişilerin sürekli ve istek dışı maruz kalıyor olması nedeniyle GNRK, radar sistemleri yakınlarında ev ve işyerlerinin kurulmasına kesinlikle karşıdır”
Sağlık Örgütü de karşı
Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Elektromanyetik Alanlar Danışma Komitesi’nde görev alan Seyhan aynı raporda Dünya Sağlık Örgütü’nün aldığı karara da atıfta bulunuyor: “Bilimsel Durumların Belirsiz Olduğu Durumlarda İhtiyat İlkeleri Geliştirme Çerçevesi başlıklı taslak hazırlanmıştır. Bu taslakta ihtiyat prensibi, insanların maruz kaldığı ama sağlık etkisi bilimsel verilerin yetersizliğinden dolayı henüz belirlenememiş risklere karşı önlem almayı savunmaktadır.”
İmar izni alamadığı projeleri tanıtıyor
İNŞAAT alanında faliyet gösteren ve İkebana Evleri projesini yürüten Güneri İnşaat, Yenibosna’daki proje için belediyeden imar değişikliği istemiş ancak bu talep kabul edilmeden inşaata başlamıştı. Güneri İnşaat’ın imar değişikliği talebinin ilk olmadığı ortaya çıktı. Çünkü Güneri İnşaat’a ait 2 adet imar değişikliği talebi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Kasım ayı toplantısında konuşuldu ve rededildi.
Ancak Güneri İnşaat imar izinleri reddedilmesine rağmen Üsküdar Kandilli’de 12 villalık site ile Sarıyer Tarabya’daki 120 dairelik 2 projenin tanıtımına devam ediyor. Hatta Üsküdar ve Sarıyer’de yapılması planlanan 2 projeyi ABD’l i mimarların çizeceği Güneri İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Vekili Teoman Güneri tarafından açıklandı.