Gazete Vatan Logo

İhsanoğlu: Onlara çapulcu dedirtmem

Çatıo adayı Eklemeddin İhsanoğlu Çırağan Sarayı'nda seçim bildirgesini açıkladı. Kürsüye çıkan Ekmeleddin İhsanoğlu, konuşmasına Fatiha suresiyle başladı... İhsanoğlu'nun, 'Ey azizler' diye seslendiği konuşmasından satır başları şöyle:

* Dün nasıl gençlerimizin yanında olduysam bugün de gençlerin yanındayım. Onlara çapulcu dedirtmem. Çocuklarımızın katil olmayacağı, kimsenin kimsenin canına kıymayacağı bir Türkiye hayal ediyorum."Cumhurbaşkanı seçilirsem halk içinde kangrene dönüşmüş ilişkileri iyileştirmek iyileştirmek için çalışacağım.

* Yargı hükmünü bildirmedikçe hüküm vermek yargısız infaz demektir, maalesef ülkemizde bu infazları görüyoruz.

* Hükümete, yargıya, toplumun her kesimine saygılı olmak çin saygı ekmemiz gerekecek. Sygı ekmek için verin elinizi.

*Yollara, pahalı arabakara bakmayın, Türkiye'de fakir çok, borçlu çok. Vatandaşımız borç ödemek için yemekten içmekten kesiyor.

* Cumhurbaşkanı icra ile birlikte çalışır. Cumhurbaşkanı yol yapmaz ama yol gösterir.

* Kahve köşelerinde ömür tüketen gençlerin enerjisini bilime sanayiye yönlendirmeliyiz.

Haberin Devamı

* Bu topraklara dirlik tohumları ekmemiz lazım. Dolayısıyla dirlik ekmek için verin elinizi diyorum.

* Atatürk yaşasaydı ne yapardı? Hepimiz bunu düşünelim. Atatürk yaşasaydı. Ortadoğu'da barış için temeli çoktan atmıştı. Bu koca coğrafyada birlik mi yoksa ayrışma mı kazanacak? Hem Türkiye'de hem dünyada birlikten yanayım.

"FİLİSTİNLE İLGİLİ DEĞİLDİ"

Ekmeleddin İhsanoğlu sözlerini tamamladıktan sonra, toplantıda soru cevap kısmına geçildi...

Türkiye’nin Ortadoğu’da taraf tutmaması gerektiğiyle ilgili sözleri, Filistin’deki son gelişmeler üzerinden hatırlatılan İhsanoğlu şunları söyledi: "Benim söylediğim taraf tutmaması meselesi, Filistinle ilgili değildi. Daha çok Arap itilafları ve kavgalarıyla ilgili söyledim bu sözü. Bu konuda taraf tutmanın bölgede Türkiye’ye neler getirdiğini izah etmeye çalıştım...."

"DÜNYADA YALNIZLIĞIMIZ ARTAR"

İhsanoğlu’nun, "Atatürk’ün yurtta sulh cihanda sulh sözünün gereğinin yapılması gerektiğini söylediniz. Türkiye’nin itibarını dışarıda yeniden kazandıracağınızı belirttiniz. Dış politikayı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna yanıtı şöyle oldu: "Pilot, diplomat ve şoferleriniz rehin alınıyorsa, içeride ve dışarıda hedef oluyarsanız bir skıntı var demektir. Birkaç ülkede büyükelçilikleriniz yoksa ve eski ticari yollarınız kapatılmışsa sıkınıtı var demektir. Onu için bunu gidermenin zamanı geldi. Aksi durumda dünyada yalnızlığımız daha da artacak..."

Haberin Devamı

"İKİ AYDA CUMHURBAŞKANI SEÇİLİR Mİ?"

İhsanoğlu’na, "Temsili demokrasinin vazgeçilmezi seçim, onun vazgeçilmezi de eşit ve adil seçimdir. Kampanyanız yeni başladı ve bir ay zarfında en çok üzerinde durulacak konulardan biri de eşit ve adil seçim konusu olacak. Belki de bu durum sonuçlarda şaibe doğuracak. Kampanya boyunca bu duruma itiraz noktasında neler yapacaksınız?" sorusu yöneltildi ve yanıt şöyle oldu: "Adil bir seçim, seçim takvimi ve düzenlemesi yok ortada. Dünyada hiçbir ülke ikli ayda cumhurbaşkanı seçmez. Çok daha tuhafı, 'devlet para vermesin' denmesi. Birileri devletin imkanlarından yararlanıyor ama diğer adaylar için bu geçerli değil. İki ayda siz ancak bir evi taşırsınız, cumhurbaşkanını iki ayda seçilir mi? Demek ki hesap, kitap ona göre yapılmış..."

Haberin Devamı

"ÖCALAN'LA GÖRÜŞMELERE NE DERSİNİZ?"

Çatı aday İhsanoğlu’nun, "Kürt sorununda durduğunuz yer neresi? Çözüm sürecine bakışınız ne? Abdullah Öcalan’la görüşülmesine prensipte ne dersiniz?" sorusuna verdiği yanıt şöyle: "Kürt meselesi, en hasas mesele. Elbette barışa evet, savaşa hayır. Bu işi barışla halletmenin yollarını bulmalıyız. Bunu sağlamak için çok önemli tecrübelerimiz var. Bin senedir birlikte yaşıyoruz ve birçok ortak noktamız var. Dil farkı da var tabi ve dile karşı ülkemiz hata yapmıştır.

Her şeyi sopaya havale etmeye alışmış bir milletiz. İnsanların anadilinde konuşmasını engellemek kabul edilemez. Ben Türk anne ve babanın evladı olarak yabancı bir ülkede doğdum. Anadil insanın temel hakkıdır, ana sütü gibidir. Ana dilinizi konuşamıyorsanız, vatanınızda yaşamıyorsunuz demektir. Bu büyük bir haksızlık oldu ve giderilmeli...

Peki bunu nasıl yapacağız? Bin senelik müşterek tarhimizin genlerimize işlediği kodlar, insan hak ve hürriyetleri, kanunların geliştirilmesi ve AB normlarını getirmek... Böyle bir sıkıntısı olan tek ülke biz değiliz dünyada. Başka ülkeler de var ve bu tecrübelerden yararlanmalıyız. Bunları yaparken de mutalaka Meclis'te milli bir mutabakat sağlamalıyız. Bu yapılmazsa barış aksak bir barış olur.

Silahlar terk edilmeli, ateşkes devam etmeli, insanlar huzur ve hürriyet içinde kendi istedikleri yerde yaşamalı. Bu yapılırken, toprak bütünlüğü, siyasal rejim zedelenmemeli. Bayrağın ve birliğin korunması lazım. Bu noktada büyük bir ortak anlayış olduğunu görüyorum. Biz bu işi çözecek imkanlara sahibiz. Elbette cumhurbaşkanı da bunları kolaylaştırıcı bir rol oynamalı..."

Haberin Devamı

"AK PARTİ'NİN ALEYHİNDE DEĞİLİM!"

Sayın Başbakan'la çok mükemmel bir dostluğumuz var. AK Parti'nin aleyhinde değilim. AK Parti'nin kurucuları bana 'teklidi kabul ediniz' dediler.

HAŞİM KILIÇ YORUMU

Sayın Haşim Kılıç'ın yargıyla ilgili sözlerine imzamı atarım. Adalet sisteminin 14 Aralık için doğru karar vereceğine inanıyorum.